Aslinda bu postu yazmayacak sadece denedigim yeni yerleri Best of London yazima eklicektim ama instagramda paylastigim anneanneli storyler cok begenilince yaziyi da ayri olarak yazmaya karar verdim. Baslik sadece anneanneyle seyahate cikmak gibi gozukse de, aslinda annem ve teyzem de vardi. Kisacasi bir ailenin 3 nesil kadinlari olarak yillar gecse de unutulmayacak bir tatil yasadik.
Goksu -kardesim- yaklasik iki senedir Londra'da yasiyor. Uzun zamandir anneannemle teyzemi cagirip duruyordu. 7 mayis teyzemin, 8 mayis da benim dogum gunlerimiz, orda kutlamanin cok tatli olacagina karar verdik ve hazirliklara basladik. Teyzem ve anneannemin vize islemlerinden sonra biletler alindi, kalacak yerimiz zaten hazir, geriye bir tek hangi gun nerde yemek yenilecek, nereler gezilecek gibi benim icin buyuk keyif olan isler kaldi. Teyzem midesine duskundur -e boga burcu- o yuzden aylar suren orasi mi burasi mi, o yemek mi bu yemek mi toplantilarimizdan sonra rezervasyonlar da yapildi, geriye bir tek gitmek kaldi.
Ps: Londra'da rezervasyonunuz olmadan neredeyse Mc Donalds'a bile almazlar, tabii bu isin abartisi ama siz siz olun gitmek istediginiz yerleri onceden ayarlayin. Gerci sterlin olmus 6 tl, en guzeli supermarket sanki.
7 mayis sabahi butun kizlar havaalaninda toplandik, duty free ve loungeta cooook oyalandiklari icin ucaga kostur kostur son dakika yetistik ve seyahatimiz basladi. Dedigim gibi teyzemin dogum gunuydu, aklinizda olsun eger miles & smiles uyesiyseniz Turk havayollarini onceden arayip ucakta dogum gunu pastasi istediginizi soyleyebilirsiniz. Nitekim biz de oyle yaptik ve kutlama daha ucakta basladi. Tabii ki mumu yakamadiginizi hatirlatmama gerek yok cunku yani ucaktasiniz ve ucakta ates olmaz, lutfen annemlik etmeyin:)
Canim annem, bir onceki gelisinde Goksu'nun evini bizim icin suslemis, yerim.
Angel'da kanal kiyisinda cok tatli bir ev Goksu'nun evi. Tum tatil boyunca anneannem her sabah saat 6'te uyanip, balkona gecip, gelen geceni, kosu yapanlari izleyip bizim uyanmamizi bekledi.
Neyse biz ilk gunumuze geri donelim. Teyzemin dogum gunu yemegi icin Berners Tavern'i secmistim. Dekorasyonu da yemekleri de servisi de muhtesemdi. Siparis ettigimiz tum yemekleri sevmekle beraber, benim favorim mac'n cheese oldu.
Tatli olarak da yan masa bize atesli meyve tabagi yollamadigi icin biz kendimiz yanarli donerli birseyler soyledik. Asagida fotografini gordugunuz tatliyi sizin yaninizda ateste yakiyolar.
Bu da mekanin ikrami.
Yemekten sonra eve donmeden once biraz yuruyus yaptik. 19 mayistaki royal wedding icin asmislar bayraklari, tum sokaklar suslenmis.
Ertesi sabah bilin bakalim kimin dogum gunu? BENIIIIIIMMM. Ah ah simdi bana kaybolan yillarimi verseler de yine kaybetsem... 32 oldum inanir misiniz? (Tam burda aaaa asla olur mu neeee sen miiii en fazla 25 dediginizi duyar gibiyim, tisikirlir, ben de oyle dusunuyorum en fazla 25.) Canim annem gitmis bana en sevdigim ciceklerden almis, tum arkadaslarim aaaa neee en fazla 25 mesajlarini atmislar yoksa katil olurum haberleri var. Kisacasi musmutlu bir sabah.
Kendi dogum gunum icin aksam yemegi yerine brunch rezervasyonu yaptirmistim, uzun zamandir hep gitmek isteyip bir turlu denk gelemedigim Duck & Waffle'i secmistim. Iyi ki de oyle yapmisim, harika bir manzarasi vardi, boylece anneannem ve teyzeme "Sana dun bir tepeden baktim aziz Londra." dedirtebilirdim. Yemek olarak duck & waffle sectik, waffle uzeri kizarmis ordek ve yumurta, i-na-nil-maz-di. Yalniz ben ordegini yemedim cunku yani 32 oldum dikkat etmek sart:)
Biraz turistik gezi yaptik. Anneannem inanilmaz uyumlu, ne poz istesem verdi, yuzunde kocaman bir gulumsemeyle gordugu herseyi beynine kaydetti, ani doya doya yasadi. Aynisini teyzem icin soyleyemicem, inanilmaz bir durum arkadaslar, biz annelerimizin neslini sosyal medyada kaybetmisiz, daha bilgisayari acmayi zar zor birkac sene once ogrettigimiz bu nesil, ne ara bu kadar sosyal medya bagimlisi oldu, ben sok! Blogu olan benken ,bir suru fotograf cekilip, saatlerce editleyip, facebooka, instagrama koyup kac like kac yorum diye takip eden onlar!! Onlar derken annem cok degildi ama teyzeme inanamadim. Londra'yi kendi gozleriyle degil iphone'nun ekranindan gordu. Neyse herkesin tatil anlayisi farkli ama ben anin yasanmasi taraftariyim. Bir tatilde birkac guzel fotograf cektikten sonra artik telefonu elimden birakip bulundugum ani yasamaya calisirim, zaten fotograflarimda inanilmaz bir kalite veya ugrasilmis bir kompozisyon yok farkindaysaniz. En buyuk hazirligim, bavul yaparken tatilimin konseptine uygun kiyafet ve aksesuar secmektir.
Best of London yazimda da bahsettigim Dominique Ansel Bakery'e anneannemleri goturmemek olmazdi. Self service olan bu firinda yiyebileceginiz muhtesem tatlilar, cookie shotlar, inanilmaz sicak cikolatalar var ve kisin ayri baharda ayri cicekli dekorasyon yapiyorlar. Ben kisin gitmistim, bahar icin nasil suslediklerini cok merak ediyordum, yine harikalar yaratmislar.
Bu seyahatte, aileme yaptirmak istedigim iki sey vardi, 1) hop on hop off otobusle etrafi gezdirmek cunku anneannem 80 yasinda ve yurutebilecegim kilometreler sinirli. 2) Afternoon tea ayarlamak. Afternoon tea gercekten cok keyif aldigim birsey, onunuze gelen tabaklarda alttakiler tuzlu, yukariya ciktikca sira tatlilara geliyor, bu esnada sinirsiz cay-kahve, bizim aile sever sinirsiz cay-kahveyi. Bu ikisini ayni anda yapabilecegimi kesfettigimdeki mutlulugumu anlatamam. Yani bir turist otobusu var, hem de o kirmizi klasik iki katli Ingiliz otobuslerinden ve orda afternoon tea yapabiliyorsunuz. B bus biletlerimizi Londra'ya gitmeden almistik ve iyi ki de almisiz. Yemekler cok guzeldi, calisanlar inanilmaz tatliydi, anneannem calan muziklerde dans ede ede, teyzem yine telefonuna baka baka, anacigimla sarila sarila inanilmaz keyifli bir yolculuk gecirdik.
Bu arada anneannem 80 yasinda ve onu fazla yurutemem dedigim kadini her gun zorlaya zorlaya 15 km yuruttum beni affetsin.
Carsamba gunu sabah kahvaltisina yine cicekler icindeki Elan Cafe'ye gittik. Annem ve teyzemin en cok merak ettigi, en cok gitmek istedigi yerdi diyebilirim cunku dekorasyonu gercekten cok guzel, ben gittimde onlara bol bol fotograf yollayip kiskandirmistim. Yemeklerini de begeniyorum. Ben daha onceden hic denememistim annemler alinca tattim, o renkli croissantlar ne guzelmis oyle!
Tabii ki o meshur cicekli duvarin onunde hepimize tek tek fotograf cektim ve en guzel tabii ki de anneannem cikti!
Kahvalti sonrasi yuruyusumuzu Hyde Park'ta yaptik. Offf anneannem cok tatli arkadaslar, goldeki kugulari "Gel canimmmm" diye cagirmalar mi dersiniz, kucucuk sari bir papatyayi sacina takip gezmeler, dondurma yemeler, asil ben onu yicem sonunda o olucak.
Ve burdan sonraki hedef orta yas ve ustu kadinlarin Kabe'si Harrods ve Harvey Nichols. Anneanneme diyorum ya sen yorulmamis miydin, diyor ki ben avm gezmeye aliskinim. Avm gezmek yasli kadinlar icin yorucu degil arkadaslar aklinizda bulunsun.
Aksam yemegimizi de Harvey Nichols icindeki Burger & Lobster'da yedik. Bu arada ben diyetteyim, bu sectikleri yerler isimi o kadar zorlastiriyor ki, onlar tereyagli ekmekteki sandvicini yerlerken -ki bence muazzam- ben buharda istakoz yedim, yaninda gelen ve inanilmaz lezzetli olan patates kizartmasi yerine de salata soyledim. Zorluklarim bunla da kalmadi. Neyse once su fotografi koyuyim sonra bir sonraki engellerden bahsedebilirim.
Efendim simdi Soho'da Said diye bir cikolataci var, kimi zamanlar kapisinda yarim saat kuyruk beklediginiz bile olabilir. Hele bunlarin bir kahvesi var anlatilmaz yasanir. Kahve bardaginin yarisini sutlu yarisini beyaz cikiletaya batiriyorlar ve siz kahvenizden yudum alirken o cikileta tadiyla aliyorsunuz, bitti mi bitmedi! Bir brownieleri var muazzam bir de ona yine cikileta sosu dokmezler mi? Bitti mi bitmedi? Cikolataya banilmis cilekleri var. Keske bitse, o cookieler ahhhh. Buyuk bir sinav verdim dostlarim ve soya sutlu flat white kahvem elimde, ailemin bunlari tek tek goturmesini izledim. Hatta Goksu da is cikisi geldi o da onlara katildi. Zor anlardi cooook zor.
Artik saat gayet gec olmustu, eve donerken annem son bir selfie cekmek istedi. Saci ve makyaji bozulan teyzem fotografta cok gozukmek istemeyince bize gore seyahatin en tatli fotografi ortaya cikti. (Bir yarim saat soluksuz gulmus olabilirim buna.)
Ben bir suredir yeni bir koleksiyon yapmaya basladim arkadaslar. Gittigim sehirlerden kendime kartpostal yazip yollamaya basladim. Bu seyehatte anneanneme de bana bir kartpostal yazdirttim ve yolladi:)
Bir tane de Goksu'ya yazip onun evinde birakti.
Son gunumuzde bruncha tabii ki de Granger & Co'ya gittik, cunku hem yemekler muhtesem hem de Notthing Hill zaten bizim kizlari gezdirmeden donmemem gereken bir yerdi. Granger & Co'nun en meshur yemekleri cirpilmis yumurtasiyla, ricotta pancaketir. Kizlara onu siparis edip ben kendime tuna bowl soyledim, hem lezzetli hem de baya saglikliydi.
Ve sonra Notthing Hill'in renkli evleri ve anneannemin evleri sahiplenen pozlari..
Ve sonra sirasiyla "once sen kapaaaaa aaa yok sen kapa" yaptik...
Anneannem ve kendime artistik bir iki fotograf daha cektikten sonra artik biraz yasitlarimla olma, fotograf cekmeme ve tercume yapmama istegiyle Asli'yla bulusup Zuma'ya gittim, ama tabii ki once onlarin isimlerini yazdirmak icin yarim saat Padella'nin kapisinda kuyruk bekledim cunku ailemiz bizim herseyimiz.
Cuma sabahi, son kahvaltimizi balkonumuzda yaptik. Ve cok guzel bir tatilin daha sonuna geldik.
En son ucaga binmeden fotograflarini da cektim, haydi kizlar artik herkes evine donmeli bence :)
