top of page

Cinque Terre Bölgesine Geri Dönüş: Porto Venere


porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Milano çok güzel de, Milano'da yaz pek o kadar da güzel değil. 40 dereceye varan sıcaklar, sivrisinekler (Afrika'dakilere taş çıkarır.)... Bu sebepten haftaiçi Milano'da çalışmak, okula gitmek zorunda olanlar, haftasonu arabalarına atladıkları gibi sıcak denizlere inmeye çalışırlar. Yeniden Milanese (Milanolu) olan bendeniz de, Fatih doğum günü için Liguria bölgesine gitmemizi önerince ikiletmedim bile. Böylece bir cuma akşamı Melis, Ricardo, onların köpeği Sofia ve Fiona bir arabaya Fatih, Nuri ve Andrea diğer arabaya doluştuk ve 3.5 saatlik bir yolculuktan sonra Porto Venere'deki airbnb evimize vardık.

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Evi tam olarak ertesi sabah gördüm diyebiliriz çünkü bavulları bıraktığımız gibi dışarı çıktık. Porto Venere inanılmaz küçük ama çok sevimli. Sahil bölgesindeki rengarenk evlere deyim yerindeyse aşık oldum. O rengarenk evlerin en alt katı hediyelik eşya dükkanı, restoran veya bar. Gözümüze kestirdiğimiz en tatlı bara geçtik ve Fatih'in doğum günü haftasonuna start verdik.

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Ertesi sabah şu manzaraya uyandık:

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Evimiz 3 odalı, 2 banyolu ve balkonlu, deniz kenarında, çok ama çok tatlı bir evdi, gündüz biz sahildeyken köpeklerimiz burda kaldı. Niye bizle denize gelmediklerini daha sonra detaylı anlatıcam.

Kahvaltımızı, evin tam altındaki Bar Naviglio'da ettik ama asla önermiyorum, hayatımda uzun zamandır yaptığım en pahalı kahvaltıydı. Her yerde bulabileceğimiz standart yemeklere neredeyse 3 katı para ödedik, değmez.

Kahvaltıdan sonra sahilde yürüyerek denize girmek için bir beach arayışına geçtik. Kazanan Le Terrazze oldu. Hem genç nüfusu diğer plajlara göre daha fazlaydı (bazı plajlar sanki sadece emeklilere açık gibiydi), hem de bir tık daha konforlu bir görüntüsü vardı. Havuz sevenler için havuz da mevcut ama bence denizin olduğu yerde havuza laf düşmez:)

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Öğle yemeğini plajın restoranında yaptık ve deyim yerindeyse parmaklarımızı yedik.

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Akşam üzerine kadar güneşin ve denizin tadını çıkarttıktan sonra Fiona ve Sofia'yı da alıp küçük bir şehir turu attık.

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Herkes sokaklarda denize karşı kurulmuş masalara oturmuş keyif yapıyordu, kısa bir süre sonra akşam yemeğine gidicek olmamızı umursamadan biz de Bar Doria'ya kurulup hızlı bir aperativo yaptık.

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Yapacağınız hersey kasabanın bu tarafında desem yanlış olmaz. Eve gidip duş alıp, hazırlanıp yine buralara döndük. Önce canım arkadaşım Andrea bana bir sürü fotoğraf çekti. Böylece yemekten hemen önce vırvırımdan kurtulmuş oldu:)

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Bizim airbnb ev sahibimiz burdaki bir restoranda çalışıyordu, oraya gidelim dedik, çok da memnun kaldık. La Taverna di Venere'yi gönül rahatlığıyla öneririm. Ben çok aç olmadığım için midye yedim ama beyler kafa başı üçer tabaklık menüye girdiler ve yedikleri herşeyin ucundan tattım tabii ki de:)

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy
porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Yemekten sonra tüm bunları eritmek için yürüyüş yaptık. Denizi arkanıza alıp herhangi bir sokaktan yukarılara doğru çıktığınızda sizi ne kadar güzel bir yerin beklediğini tahmin edemezsiniz. Daracık sokakları, taştan evleri, sarı ışıklandırmasıyla Porto Venere'nin old town'ı inanılmaz güzel.

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Ertesi sabah, herkesten önce uyanmıştım, Fiona'yı alıp önceki gece gezdiğimiz sokakları bir de gündüz görmek istedim.

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Biz sokakları arşınlarken grubun geri kalanı da uyanmıştı. Kahvaltıya, deniz kenarındaki Il Gabbiano'ya gittik. Ben, Liguria bölgesinde çok ünlü olan pestolu focaccia yedim, bu bölgeye gelirseniz yemeden dönmeyin.

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Gelelim önceki gün köpeklerimizi neden evde bıraktığımıza.

İtalya’da köpekler her yere girebilirken plajlarda sorun oluyor. Cumartesi günü endişelenmeye gerek yoktu ama pazar sabahı evden check out yaptığımız için köpek girebildiğini öğrendiğimiz Palmaria adasına geçtik. Porto Venere'nin merkezinden küçük motorlarla gitmesi beş dakika süren bir yer burası. Hemen plaja geçtik, köpekleri yanımızda tutup denize soktuk. Bazı insanlar Sofia ve Fiona'yı sevsinler diye çocuklarını getirdiler, bizim çocuklarımız serinledi, her şey çok güzel giderken orta yaşlı mutsuz bir kadın grubu gördüm, bize bakışlarından sorun çıkaracaklarını anladım. Yanlarında minik ama inanılmaz gıcık kız çocukları da vardı. Kız çocuklarının kılı da tam kıl olmuyor mu? Böyle tam ergenlik dönemine yeni girmiş... Bir süre sonra yanımıza gelip denize köpek sokamayacağımızı pis olabileceklerini söylediler. Bilmiş küçük kız çocukları da büyümüş de küçülmüşçesine vır vır konuşmaya başladı. Aman neyse ağzımızın tadı kaçmasın Ali Rıza Bey modunda, gitmek için hazırlanmaya başlarken bir anda etraftan inanılmaz destek görmeye başladık. Mutsuz kadın grubuyla tartışmaya gelen mutlu kadın grupları oldu, insanlar destek için köpüşlerimizi sevdi, biz olsak gitmezdik diyenler oldu, yine de baya gerilmiştik. Ben özellikle köpeği olmayan arkadaşlarıma böyle bir duruma bizim yüzümden girdikleri için mahçup oldum, uzatmadım, tek olsam veya annemle olsam ben de cevap verirdim, ama tatildeydik, keyfimizi bozamazdık ve onlar tüm plajın nefretini kazanmışlardı, günün kaybedeni onlardı. Az ötede kimsenin olmadığını gördüğümüz bir plaja geçtik ve Fiona'yla Sofia insanların onlara karşı ne kadar nefret dolu olabileceklerini bile bilmeden sevimli sevimli oynamaya, yüzmeye ve güneşlenmeye devam ettiler.

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

porto venere italya benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Bu arada eğer köpeklerle denize girebileceğimiz tek yer burası olmasaydı, asla gelmezdik. Bence ne denizi güzel ne kumsalı ne de buradaki işletme. Kısacası mecbur değilseniz baya gerek yok.

Azıcık olaylı ama yine de bir o kadar güzel bu plaj gününden sonra, arabalarımıza doluşup Milano'ya, kavuran sıcaklara, kimimiz okuluna, bir çoğumuz işine geri dönmek üzere yola çıktık.

Sanıyorum ki eve dönüşümüze en çok mutsuz kadın grubu, bir de Milano'daki sivrisinekler sevinmiştir.

Son olarak, iyi ki doğdun Fatih ve iyi ki bu tatil fikrini ortaya attın:)

You Might Also Like:
bottom of page