Dunyada en cok nereyi seviyorsun diye sorsaniz Italya derim, dunyada en cok kimi seviyorsun, annem! O yuzden 2017 yazinin agustos ayi benim icin mukemmeldi. Annemin dogum gununu Italya’da kutladik ve uzun zamandir wish list’imin en ust sirasinda olan Puglia’yi gorebildim.
Annemle cok seyahat etmemize ragmen beraber hic road trip yapmamistik. O yuzden biraz cekincem vardi ama kardesimle son birkac seyahatinde araba kiraladiklari icin hadi dedim Gozde al bu riski.
Annem benden gezgin, cunku herkesin seyahatine katiliyor! Babamin is seyahatleri, Londra’da yasayan Goksu’yu her ziyaretinde haftasonlari beraber yaptiklari kacamaklar ve benim “anneaaaa ucuz bilet buldum, gelsene.” tekliflerim. Annem her yerde arkadaslar. Annem ev haric her yerde…
Dunyanin en uyumlu insani olmakla birlikte annecigimin de minik bir bug’i var. Otel odasini bir turlu begenmeme sendromu! Her gosterilen odada beni kazikliyorlar kesin bundan daha iyi bir odalari var hissi, annemle otel check inlerini azicik bir kabusa ceviriyor. Kardesimle alistik, artik her annemle check in yaptigimizda basimiza gelenleri birbirimize anlatip dalga geciyoruz. Strasbourg’da resepsiyoniste, ben nehir manzarali oda istiyorum diye yaklasik 10 dakika diretmisti ve isin komik tarafi otelde nehir manzarali oda yoktu bile. Tum bu sebeplerden dolayi annem toplamda 3 otel degistirelim ve hatta bu tatil bohem olalim, hic bir yere rezervasyon yaptirmadan gidelim diyince ne kadar korktugumu tahmin edebilirsiniz. Anne sen aslan burcusun, senden bohem olmaz diyerek zar zor rezervasyonlari onceden yapmaya ikna ettim ama 3 ayri sehirde 3 otel fikrinden bir turlu vazgeciremedim. Dogum gunu cocugu oldugu icin diretmedim ve kaderime boyun eydim.
Tatilimiz carsambadan pazara kadardi. Programi su sekilde yaptik:
Carsamba sabahtan Bari’ye ucus. Arabayi alip Polignano al Mare’ye gecis. Orada konaklama.
Ertesi gun Monopoli ve Alberobello turu, Polignano al Mare’ye geri donus ve annemin dogum gunu yemegi.
Cuma gunu otelden cikis, Ostuni ve Lecce. Lecce’de konaklama.
Cumartesi gunu Gallipoli ve Matera turu. Matera’da konaklama.
Son gun Bari’ye gidis ve ucak.
Ve seyahatimize basladik :) 1.5 saat gibi kisacik bir ucustan sonra Bari’ye vardik.
Ucaktan indigimiz gibi arabayi alip Polignano al mare’ye vardik. Hemen otele esyalarimizi yerlestirip, icimize mayolarimizi giyip denize girmeye karar verdik.
Internete Polignano al mare yazdiginizdan karsiniza direkt cikan o bilindik fotograf var ya, orayi kendi gozlerinizle gormek o kadar etkileyici ki.
Mini mini cok tatli bir sehir, yuruyerek rahat rahat gezersiniz. Benim en cok dikkatimi ceken sey, size her konuda yardimci olmaya calisan, ingilizce bilmeyen, kapinin onunde oturup sizi merakli gozlerle izleyen yasli italyanlar. Mesela arabayi mi park ediceksiniz, kapinin onunde atletiyle oturan yasli bir ton ton amca gelip italyanca olarak oraya park etmenin yasak oldugunu ama suraya park edebileceginizi anlattiktan sonra, yanina gelen esiyle beraber sizle nerden geldiginiz ve nereye gittiginize dair ufak bir sohbet etmeden asla gitmenize izin vermiyorlar. Bu kadar guzel bir yer olmasina ragmen Polignano anladigim kadariyla yabanci turistler icin yeni kesfedilen bir yer, bu yuzden yasli amcalar ve teyzeler turiste aliskin degil, ya da merakli italyan dogasi da olabilir tabii ki.
Ilk gun zaten ucus ve araba isleriyle cok vakit kaybettigimiz icin, denizde yuzup, biraz etrafi kesfedip, pizza yiyip odamiza donduk.
Benim icin en onemlisi ikinci gundu, cunku Puglia bolgesini secme sebebim olan Alberobello’yu gezicektik. Oncesinde yolumuzun uzerinde olan Monopoli’ye ugradik. Cok tatli bir yer olmasina ragmen, ugramasak da olurmus dedigimiz bir yer oldu. Zaten bir saat kadarcik kalip yola geri koyulduk.
Ve Alberobello.. Trulli evleri...Evlerin hikayesi o kadar tatli ki benim gibi bir Kayserili’yi italyanlara yine asik etti. Efem eskiden catisi olan yerler ev olarak sayilip vergi alindigi icin, vergi toplamaya gelindigini haber alinca, Alberobello halki, evlerinin catilarini cikarirlarmis ve derlermis ki “bizim catimiz yok ki biz vergi vermicezzz.” Kolay ciksin diye catilarini tastan yapmislar ve sonsuza dek mutlu ve cimri ve cakal yasamislar.
2017 agustos yazinda italya’da “il diavolo” (seytan) dedikleri bir sicak hava dalgasi vardi. 41 derece havada biz annemle cilginlar gibi sehir gezerken olan oldu ve ben fenalastim. Beni gunes carpti arkadaslar. Hayatimda hic boyle birsey basima gelmemisti. Sanirim annemi de carpti, cunku ben anneme telefonumu veriyorum fotografimi ceksin diye, pit pit basiyor, cektim cok guzel ciktin diyor, bir bakiyorum yeni cekilen fotograf yok. Kadincagizin gozleri kararmis. Bu boyle olmucak dedik, benim midem nasil bulaniyor, gozlerim karariyor, annem de benle ayni durumda, ama biz kirk yilda bir buralara gelmisiz, bugun anacigimin dogum gunu, olsek gezmeye devam edicez, utanmasam bayilirken selfie cekicem. Hemen yakinlarda bir plaj bulduk ve dedik ki care deniz!
Suyun renginin guzelligine bakar misiniz? Monopoli ile Alberobello yakinlarinda bir yerden, bu kayaliklardan kendimizi denize attik. Yaklasik 1 saat cikmamis olabilirim ki ben denizi dus namina kullanan bir insanim. Sicaktan bunalarim, atlarim ve cikarim. Bu sudan bir saat boyunca cikamadim. Zaten ciksam yine bayilirim diye cok korktum.
O gun annemin dogum gunuydu, biz gunes carpmasindan olmemistik, dunyanin en guzel ulkerinden birindeydik ve ben anneme harika bir dogum gunu yemegi ayarlamistim. Ristorante Grotta Palazzese, nam-i deger magara restaurant. Iceri girip merdivenlerden asagi iniyorsunuz, daha da , daha da ve ta taa….
Hayatimda yemek yedigim en ozel destinasyonlardan biriydi. Beyler (ve tabii ki sen gelecekteki sevdicek) evlenme teklif etmek icin daha guzel bir mekan dusunemiyorum.
Internet sitesinden rezervasyonunuzu yaptirabilirsiniz. Fiyatlar tahmin edebileceginiz gibi yuksek. Ama degdi mi derseniz, evet fazlasiyla degdi. Denizin icindeki bir magarada yemek yemek muhtesem bir deneyim oldu.
Iyi ki dogdun annecigim. Iyi ki varsin. Nice, saglikla gezecegimiz yaslara.
Tatilin 3. gunu sabah erkenden kalktik, artik akillandigimiz icin gunes tam tepeye cikmadan Ostuni’ye gittik. Nasil guzel bir sehir anlatamam. Bembeyaz, daracik sokaklar ve her sokakta karsiniza cikan bir baska guzellik. Gezerken kaybolmaniz gereken bir minik italyan sehri daha. Monopoli’yi bilmem ama Ostuni’ye gitmesem cok uzulurmusum.
Bu arada fotografta gordugunuz hasir, mavi ponponlu cantayi da burdan kaptim.
Ostuni’ye dair en hosuma giden sey, yokuslu sokaklarina merdivenler yapmislar ve o merdivenleri cafeye cevirmisler. Buralarda kahve veya soguk birsey icmeden donmeyin.
Artik akillandigimiz icin, oglen saati oldugu gibi kendimizi denize attik. Deniz her zamanki gibi muhtesemdi ama ben kumsalda bu hasir sepetleri yapan Afrikali teyzeyi gordum ve deyim yerindeyse oraya uctum. Cesit cesit, renk renk bu sepetlerin fiyati kucukler 6 euro, buyukler 10 olunca bir suru bir suru aldim! Su anda evimde gordukce bana puglia tatilimi hatirlatiyorlar.
Denizde ferahladiktan sonraki hedef Lecce. Gittigimiz her yer mi cok guzel olur? Inanin abartmiyorum ama hepsi cok guzeldi. Lecce pembe/kahve renkleriyle tipik bir italyan sehri. Digerlerine gore daha buyuk ama yine de yuruyerek rahat rahat gezebilirsiniz. Nitekim biz de oyle yaptik, bol bol yuruduk ve makarnaya, gniocchiye doyduk.
Calistigim donemlerde (yani 2 ay once) yaptigim tatillerde cuma is cikisi ucaga biner pazar gecesi donerdim ve o azicik haftasonu kacamagi bana yeterdi. Puglia bolgesine carsamba gelmistik, gunlerden cumartesi olmustu ve tatilin bitmek uzere oldugunu kabullenmek istemiyorduk. Yani yapacak o kadar cok sey, gezecek o kadar cok yer ve alinacak o kadar cok kalori varken zaman neden bu kadar kisitli?
Lecce’den sabah erkenden yola ciktik. Hedefimiz Madonna di rocca vecchia. Kayaliklardan asagiya iniyorsunuz ve doga harikasi bir yerde denizin tadini cikartiyorsunuz.
Da.. iste biz oraya gittigimizi sanip gitmemisiz. Bizim bu fotograflarini cektigimiz ve yuzdugumuz yeri ben Rocca vecchia sandim. Degilmis. Meger orasi sadece 1 kmcik ilerde bir dogal havuzmus. Bunu da “aiiiy ne guzel yuzduk ne guzeldi rocca vecchia degil mi annecigim?” dedikten sonra rocca vecchia tabelasi gorunce fark ettim. Google’da aramaya inandim ve evet bambaska bir yer. Yani bizim yuzdugumuzun 4 tarafi kapali olani, amaaaan neyse zaten benim klostrofobim var tek tarafi acik olan candir, ben kendimizi gitmis saniyorum. Gonullerin rocca vecchiasini gorduk biz!
Cok vakit yoktu o yuzden hemen Gallipoli’ye dogru yola ciktik. Bana sorarsaniz Gallipoli’de cok birsey var mi diye, hayir yok, ama buraya kadar gelmisken bir arkadasa bakip cikmamazlik da olmazdi.
Benim icin seyahatin bonusu : Matera. Evet fotograflardan muhtesem oldugunu gormustum. Evet gormek icin cok heyecanliydim, ama bu kadar etkilenecegimi ben bile tahmin edemezdim. Neden bu kadar az bilindik bir yer? Yoksa bu benim cahilligim mi?
Tam 9.000 yaziyla 9.000 yil once yapilmis evler bunlar. Agzimiz acik dolastik. Uzun zamandir bu kadar etkilendigim bir sehir daha olmamisti. Sanki burasi sir gibi, cok az biliniyor ve sehirdeki italyan olmayan turist olarak sadece annem ve ben vardik. Sokaklari hem gunduz hem gece saatlerce dolastik. Ve bana kalsa birkac saat daha dolasirdim.
Fotograflar bile bu sehrin hakkini yeterince vermiyor bence. Gidin, saatlerce dolasin, sehri izleyebileceginiz sokak uzerine kurulmus restaurantlarda yemek yiyin, kahve icin ve taa 9.000 yil oncesindeymis gibi hissedin.
Bizim planimiz son gun ucaktan once Bari’yi biraz dolasmakti. Ama Matera o kadar guzeldi ki birakamadik. Ucaga kadar tum vaktimizi burda gecirmek istedik. Bence cok da iyi yaptik. Kim bilir belki ilerde yine gelir, bu sefer Bari’yi gezip dogru rocca vecchia’da yuzerim..
