top of page

Yillarca hayalini kurup sonunda kavusmak: Cinque Terre


riomaggiore cinque terre italya benburayaasikoldum

"Ben buraya sevdigim insanla gidicem." listem varDI benim. Icinde Cinque Terre, Santorini, Kuzey Isiklari, Bali vs olan. 30 yasimda bir aydinlanma yasadim, kimseyi beklemiceksin, eger firsatin varsa gidiceksin, hic bir yere cok ozel bir anlam yuklemiceksin, yoksa yuksel ihtimalle o listeye bir turlu tik isareti atamiyorsun. Birini seviyorsun, belki maddi durumunuz musait olmuyor, belki saglik, belki oncelikleriniz farkli oluyor, belki de sevdigin insanin gidilecekler listesi seninkinden farkli oluyor, belki de ortada bir sevdicek olmuyor. Bu sebepten ben bu listeme daimi sevgililerim olan ailem ve yakin dostlarimla tik atmaya karar verdim, onlar da musait olmazsa kendim yaparim yine de sagligim el verdikce hayallerimdeki destinasyonlara tek de olsam gidicem kararliyim. Kisisel gelisim kitabi gibi olmak istemem ama herkese icindeki tek varyantin kendisi oldugu hayaller dilerim.

Eveeet neden romantik destinasyonlara ailen ve arkadaslarinla gidiyorsun diye soranlara cevabini da verdiysek Cinque Terre macerami anlatmaya baslayabilirim.

Aslinda Turkish airlinesin Genova ucusu vardi ve ben gidis donus bileterimi bu guzergah uzerinden almak istiyordum, fakat bu ucuslar kaldirilmis. Boylece 5 sene boyunca bana yuva olmus Milano uzerinden gitmeye karar verdik. Gidis donus biletlerimizi Atlasjetten 360 tl'ye aldik. Burda bir parantez acarak sunu soylemeliyim ki (400 takipcim var tahmin edersiniz ki reklam almis olamam) ben atlasjetten memnun kaldim. Birincisi ucus gercekten ucuzdu, ikincisi Ataturk Havalimani'ndan kalktik ve Malpensa'ya indik, yani sehir disindaki havaalanlarina ucmadik, ucakta yemek verildi ve bavullarimizi ucret odemeden bagaja verdik. Tum bunlar birlesince, yine ucar misiniz derseniz seve seve.

Biz tatilimizi carsamba - pazar organize ettik ve gunlerimizi su sekilde bolduk:

Carsamba: Sabah ucagiyla Milano'ya varis, gunu orda gecirip aksam son trenle Genova'ya trenle gecis

Persembe: Cinque terre koyleri

Cuma: Porto fino ve aksam Floransa'ya trenle gecis

Cumartesi: Floransa

Pazar: Sabah erkenden Floransa'dan trenle Milano'ya gecis, havaalani ve donus

Bol yolculuklu ve yorucu bir seyahat olacagi yaptigimiz plandan da belliydi nitekim cok da yorucu oldu ama degdi.

Carsamba gunu Milano'ya indik, bavullarimizi Centrale tren istasyonunda biraktik ve cok guzel bir gun gecirdik. Best of Milano yazimda goreceginiz en sevdigim yerlerden birkacina da ugrama sansi buldum, hatta Milano - Genova trenimizden once universiteden arkadaslarimla birer kahve icme sansim bile oldu.

Genova'daki otelimiz, tren istasyonundan yuruyerek 3 dakikaydi. Ayni zamanda seyahat bloggeri olan cok yakin arkadasim Gamze Akpul, nam-i deger PrincessGdiaries'in onerisiyle sectigimiz otelin adi Grand Hotel Savoia. Bu arada Gamze'nin onerilerini de kesinlikle okuyun derim, ben de gitmeden once ona danistim.

Persembe gunu, uyandigimiz gibi trene atladik ve cinque terre trenine binecegimiz La Spezia duragina gittik. Burdan 5 koy arasindaki ulasimi saglayan tren biletimizi aldik ve once Riomaggiore'ye gittik.

riomaggiore cinque terre benburayaasikoldum

Fotograflardan gordugumuzden daha bile guzel. Bol bol fotograf cektikten sonra, manzaraya karsi oturduk ve keyifle sohbet ettik.

Riomaggiore'de yapmak isteyip de yapamadigim, icimde kalan tek sey, Via Del Amore nam-i deger ask yolunda yurumekti ama sansimiza Riomaggiore ile Manarola koyleri arasindaki bu yol kapaliydi. Giderseniz lutfen bu yolu yuruyun, hatta beraber gittiginiz insanla asma kilit takin. Bu gercekten benim cok icimde kalan birsey oldu.

via del amore cinque terre benburayaasikoldum

Daha gormemiz gereken baska koyler de var diyip, zor da olsa Riomaggiore ile vedalastik ve trenimize binip Manarola'ya vardik.

manarola cinque terre benburayaasikoldum

Manarola'da bu manzaraya karsi birseyler icip atistirmak isterseniz, hatta istersenizi bir opsiyon olarak koymuyorum, ISTEMELISINIZ, dogruca Nessun Dorma'ya gidin.

manarola nessun dorma cinque terre benburayaasikoldum

mandorla nessun dorma cinque terre benburayaasikoldum

Bu arada, biz bu seyahatimizi ekim ayinin basinda yaptik, sansimiza hava o kadar guzeldi ki, ne kadar guzeldi derseniz insanlarin hala denize girecegi kadar. Serin Istanbul'dan geldigim icin ben kazak giymistim ve o kazakla pistim. Eger yanimda mayo getirmis olsaydim, kesinlikle Manarola'da yuzmek isterdim.

Ziyaret ettigimiz 3. koy Vernazza'ydi. Burda bir parantez acmam lazim. Gitmeden en cok Manarola'yi sevecegimi dusunmustum, her zamanki gibi yanildim ve Vernazza'ya asik oldum.

vernazza cinque terre benburayaasikoldum

vernazza cinque terre benburayaasikoldum

vernazza cinque terre benburayaasikoldum

Via del amore'ye asmak icin aldigimiz kilidi buraya astik ve artik Ozge'yle sonsuza dek birbirimize kilitlendik, 60 yasimiza gelince de beraber el ele kol kola romantik destinasyonlara gidip gezmeyi diledik, kiz insallah pisman olmaz.

vernazza cinque terre benburayaasikoldum

Bu ask yolunun kapali olmasi bize cok ama cok pahaliya mal oldu! Simdi efendim, koyler arasi ulasimi trenle saglayabileceginiz gibi, yuruye de bilirsiniz, yuruyus yollari arasinda en kisa ve en yapilabilitesi olani Manarola ve Riomaggiore arasindaki benim surekli yuruyemedigim icin cok uzuldugumu belirttigim ask yolu. Diger yollar icin de yazmislar kac kilometre ve kac dakikada yurunur. Ozge de ben de yurumeyi cok seviyoruz. Hani cep telefonumuza mesafeleri yazinca atiyorum 2 km yuruyerek yarim saat der ya telefonlarimizdaki haritalar, biz de ortalama 6 km hizla yuruduyumuz icin hep daha kisa surer bu mesafe, zannettik ki aynen boyle olucak. Mesafe 3.5 kilometre, 1.5 saat yuruyus yazmislar, dondum dedim ki Ozge'ye, ya biz bunu 35-40 dakikada bitiririz, ne 1.5 saati. O DA GULDU, TABII KANKA DEDI, BIZ DEDI 3.5 KM'YI NE 1.5 SAATTE YURUCEZ DEDI, SIPSAK BITIRIRIZ BIZ BUNU.

Bu esnada belirtmeliyim ki gunes batmak uzere, ve biz dedik ki yine, AIY NE GUZEL OLUR GUNES BATARKEN O YOL, bir de fotograflara dikkat ederseniz ben o gun ispanyol paca pantalon giymisim. Lutfen verdigim bu iki bilgiyi aklinizda tutun, hikayemizde cok onemli yerleri var. Biz basladik yurumeye, daracik bir yol, once cilginlar gibi tirmandik ve daglarin tam ustune geldik, bu esnada ayni bizim gibi iki kadinla karsilastik, 40li yaslarinda, basimizla selamlastik, birbirimizi takdir ettik ve devam ettik. O teyzelere de cok laflar hazirladim, insan bir uyarir, der ki kizlar, bu yol sizin sandiginiz kadar kisa degil ve gunes batiyor ve in cin top oynuyor. Demediler arkadaslar, demediler, yarim saat gecti gitti ve gunes batti. Moralleri bozmadik, cep telefonlarimizin isigini actik, Ozge onde ben arkada yuruyoruz, bu arada ben ispanyol pacalarima basip dusmemek icin dua ediyorum cunku sol taraf ucurum ve deniz. Sag taraf iste dag yolu, boyle uzun ince bir yoldayiz ve sanirim gidicez gunduz gece, cunku bir ara arkama baktim, cooook uzakta Vernazza'nin isiklari, onume baktim, Monterosso'nun isiklari gozukmuyor bile! Biz 1.5 saate gulmustuk ama her yer zifiri karanlik oldugu ve elimizdeki tek isik cep telefonlarinin feneri oldugu icin yaklasik 2.5 saatte anca bitirebildik yolu! Yalniz sunu cok takdir ettim, ikimiz de korktugumuzu birbirimize kesinlikle caktirmadik, meger ikimiz de kalp krizinden olmek uzereymisiz, yani orda biri bizi kesse oldurse kimsenin ruhu duymaz, ya da daracik yol, o ispanyol pacama bir bassam yuvarlanarak duserim. Peki bizi ayakta ne tuttu? Tabii ki ata sporumuz dedikodu. Valla iste korkumuz gecsin diye, hayat hikayelerimizin uzerinden milyonuncu kez gectik, bircok defa konustugumuz olaylari ilk defa dinliyormus gibi yaptik ve biz o yolu bu sekilde atlattik. Monterosso'ya varinca da hemen gidip bir yerlerde cay kahve icerken aslinda ne kadar korktugumuzu birbirimize itiraf ettik.

Monterosso'da maalesef fotografim yok, cunku o macera sonrasi fotograf cekemeye halimiz kalmadi. Biz de deniz kenarinda bos bos yuruduk, orasi da tatli bir koydu. Hele sahili cok guzel.

Corniglia'ya ugramadik bile. Cunku zaten deniz kenarinda degil ve en az ziyaret edilen koymus, digerlerinde daha cok vakit gecirebilmek icin ona gitmemeye bastan karar vermistik.

Cok yorucu ve cok guzel bir gunun ardindan artik Genova'ya, otelimize donmeye hazirdik. Monterosso'dan Levanto'ya gectik ve bir sonraki trenin tam 2.5 saat sonra oldugunu fark ettik! Siz lutfen bu hataya dusmeyin ve tren saatlerini cok iyi kontrol edin. Levanto'da yapicak hic birsey olmamasini gectim, tren istasyonunda cep telefonunun sarjini takacagimiz bir priz bile yoktu. Gunduz denize girecek kadar guzel olan hava gece buz gibiydi ve yine bizden baska bir Allah'in kulu yoktu. Ben de sanki tren istasyonu evimmis gibi acik olan tum kapilari kapattim,isinmak icin birer sicak cikolata aldik makinadan ve tren gelene kadar uyuduk. Genova'ya vardigimizda saat sabah 2'ydi. Cok yorgundum ama bir o kadar da mutluydum. Dunyanin en romantik destinasyonlarindan birinde macera yasamayi basarmis olmak, uzun zamandir bucket listimde olan cinque terre'yi gezmek paha bicilmezdi.

Cinque terre yazim bu kadar ama bu seyahatimize Ozge daha once hic gitmedigi icin ve hazir vaktimiz var diye Porto Fino ve Floransa'yi da ekledik. Onu da ayri bir postta yazicam.

Ps: Biz Floransa eklerken, PrincessG bu seyahate Porto Venere ekledi. Bir goz atin derim.

You Might Also Like:
bottom of page