top of page

Montenegro'da Bir Gun: Budva, Kotor, Perast


montenegro karadag benburayaasikoldum

Dubrovnik yazimda da bahsettigim gibi (okumayanlar icin tik tik), Dubrovnik'e 2 gun yetecegini sehirdeki ilk gunumuzde anladik ve seyahatimizin bir gununde baska bir yere gitmeye karar verdik. Gizem de ben de Montenegro'ya hic gitmemistik, o yuzden karar vermek cok kolay oldu. Bir araba kiralama sirketiyle anlastik ve ertesi sabah ver elini Montenegro.

Normalde seyahatlerim oncesi cilginlar gibi arastirma yapan ben, bazen gidilecek rotaya yolda karar vermeye de bayiliyorum, insana kendini daha genc hissettiriyor. Yola cikarken karar verdigimiz sey suydu, ilk once en uzaktaki sehre gidecektik, yani Budva, geri donus yolundaysa Kotor. Budva'ya dair bildigim tek sey fotograflardan gordugum Sveti Stefan, Kotor'a dair bildigimse, hmmm, hicbir seydi!

Tam olarak bu cehaletle arabamiza atladik ve roadtripimiz basladi. Dubrovnik'ten aldigimiz croissantlar ve kahvelerimiz elimizde, radioda spice girls sarkilarina eslik ede ede sinira vardik. Benim her roadtrip playlistimin vardigi nokta back street boys ve spice girlstur.

Avrupa'nin bircok yerinde arabayla ulke degistirmis biri olarak hic sinira, gumruge aliskin olmayan ben pasaportumu otelde birakmistim, cunku Barselona'da calinan cantamla beraber giden pasaportumdan sonra pasaportumun sadece fotografini yanimda tasirim. Ben bir daha tum vizeleri tek tek cikartma olayini yasamak istemiyorum varsin pasaportum yanimda degil diye gozaltina alsinlar, elbet cikarim:) Allah'tan akillilik edip arabayi teslim aldigimiz kisiye sinir olup olmadigini sormus ve akilsiz basin acisini ayaklar ceker misali otele geri yuruyup pasaportumu almistim. Her iki ulkenin de gumruk polisleriyle isimiz 5 dakikadan fazla surmedi ve merhaba Montenegro, koleksiyonuma yeni bir ulke daha eklendi.

Hirvatistan'dan sonra yollar daha bir bozuk geldi. Dubrovnik, mimarisi ve pahaliligiyla ne kadar Akdeniz sehri olmussa Karadag tam tersine ucuzlugu, bozuk yollari, hafif zamanin gerisinde kalmis goruntusuyle o kadar Balkan'di.

Budva'ya giden bozuk yolda, daha kisa olsun diye ta cevresinden dolasmamak icin karsi kiyiya gecen bir arabali feribot yapmislar. 4 euro odeyip atladik feribotumuza. Yolculuk 5 dakika surdu surmedi.

montenegro karadag benburayaasikoldum

Arabayla kisa bir sure sonra da zaten Budva'ya vardik. Burasi tam olarak kucuk bir tatil kasabasi, hele de old town'i.

montenegro karadag benburayaasikoldum

montenegro karadag benburayaasikoldum

montenegro karadag benburayaasikoldum

montenegro karadag benburayaasikoldum

3 saat suren araba yolculugumuz sonrasi yorulmustuk, tatli bir mekanda mola vermeyi coktan haketmistik bile. Sokak arasinda bir anda onumuze cikan Sambra cok guzeldi, bir sure orda dinlendik ve hakkinda hicbir sey bilmedigimiz Budva'da gidebilecegimiz yerleri arastirmaya basladik.

montenegro karadag benburayaasikoldum

montenegro karadag benburayaasikoldum

Burdan hedefimiz "Dans eden kiz" heykeli. Old town manzarasiyla beraber nasil guzel gozukuyor...

montenegro karadag benburayaasikoldum

Coktan ogle yemegi saati gelmis aclik kendini gostermisti. Bircok tatli mekan arasinda secimimizi yapmak zor oldu demek isterdim ama olmadi. Bunlardan bir tanesi vardi ki tam kumsalin ustundeydi. Denizin kenarinda, ayakkabilarinizi cikarip ayaklariniz kumlara degerken yenilenecek bir yemek! Mekan cok da dolu degildi bu yuzden kimseyi rahatsiz etmeden kendi muziklerimizi acip -ki bu Levent Yuksel Medcezir albumu olur- yemegimizi yedik. Mekanin adi Jadran. Ozellikle parmesanli midyesi cok ama cok iyiydi.

montenegro karadag benburayaasikoldum

montenegro karadag benburayaasikoldum

montenegro karadag benburayaasikoldum

montenegro karadag benburayaasikoldum

Bu leziz yemek sonrasi limanda yuruyus yaparak arabamiza ulastik ve bir sonraki hedefimize dogru yola ciktik. Montenegro'da gormemiz gereken bircok yer bizimse sadece bir gunumuz vardi.

montenegro karadag benburayaasikoldum

Sveti Stefan, benim Montenegro'ya dair ilk gordugum fotografti. O yuzden gitmemiz gerekliydi. Budva'dan arabayla 15-20 dakikada vardik. Surekli fotograflardan baktiginiz bir yeri kendi gozlerinizle gormek paha bicilemez. Benim icin bu roadtrip simdiden gorevini yapmisti bile. (Aslinda cok erken konusmusum, cunku o ana dek Perast denilen bir yerin varligindan haberim dahi yoktu, bu yolculugun en guzel aninin orasi olacagini daha bilmiyordum.)

montenegro karadag benburayaasikoldum

montenegro karadag benburayaasikoldum

Bir sonraki hedefimiz Kotor'du. Hakkinda ne desem bilemiyorum. Tipki bir gole benzeyen denizi ile minik bir Como gibiydi. Old town'i deseniz her sokagi ayri guzel. Kotor beklentimin cok ama cok uzerinde cikti.

montenegro karadag benburayaasikoldum

montenegro karadag benburayaasikoldum

montenegro karadag benburayaasikoldum

montenegro karadag benburayaasikoldum

montenegro karadag benburayaasikoldum

Bu tatli sokaklarda kendi aramizda sohbet ede ede yururken arkamizdan biri seslendi "Kizlar!' diye. Bir baktik Turk bir kadin, kurulmus bir cafeye, Turk kahvesine benzer birseyler icip keyif yapiyor. Dubrovnik'ten mi geldiniz dedi, evet dedik. O otobusle gelmis ama cok pismanmis cunku yol uzerinde Perast diye iki kucuk adanin oldugu deniz kenarindaki bir yerden gecmisler ama durmamislar. Bizim arabayla geldigimizi ogrenince gozleri parladi, gelin burda turk kahvesi yapiyorlar size ismarliyim dedi. Biz anladik abla bizim arabayla geri donmek istiyor, cok tesekkur ederiz daha yeni geldik biraz dolanalim diyerek arkamiza bakmadan kactik. Normalde gelsin bizle nolucak ama biz o 2.5-3 saatlik araba yolculugunu kendi aramizda sohbet etmeye ayirmistik, yabanci biriyle o yol ayni tadi vermezdi. Biz abladan kactik kacmasina ama Perast neresiymis ki diye aklimiza takildi. Yolumuzu uzatmadan sadece rotayi bir tik degistirerek varacagimiz bu yer o kadar tatliydi ki hemen planlarimizi degistirdik.

Yalniz Perast'a gitmeden once Kotor'da yapmam gereken cok onemli bir is kalmisti. Ben ki uyandigi anda yuzunu bile yikamadan turk kahvesi makinasini calistiran insanim, turk kahvesinin t'sini duydugum anda aklim gitti. Bir kilisenin yaninda tatli bir cafe bulduk, onunde yasli bir amca gitar caliyordu. Turk kahvem geldi, amca cok tatli caliyordu, o kadar mutluydum ki, adam sarkisini bitirdiginde cilginlar gibi alkislayan bir ben vardim. Bizim masamiza geldi, bize birer cikolata hediye etti. Normalde yabancilardan asla seker & cikolata almam bu sefer kabul edesim tuttu:) Su anda bu cikolata benimle beraber Istanbul'daki evimde. Yemege kiyamadim, ani olarak getirdim.

montenegro karadag benburayaasikoldum

montenegro karadag benburayaasikoldum

montenegro karadag benburayaasikoldum

Kotor'a veda ettikten sonra arabamiza atladik, yaklasik 12 km suren cok tatli bir yoldan sonra Perast'a vardik. Miniminnacik bir yer burasi. Asagidaki fotografta gordugunuz yer Sveti Nikola Kilisesi.

montenegro karadag benburayaasikoldum

Iki de minik ada var. St George adasi ve Our Lady of the rock. Maalesef arabayi teslim etme zamanimiz yaklastigi icin bu adalara gidemedik. Uzaktan bir fotograf cekmekle yetindim, onun da kalitesi baya dusuk oldu. Neyse bu da Perast'a yine gelmek icin bahanemiz olur dedik ve evimize (Dubrovnik) donmek uzere yola cikip Montenegro'yla vedalastik.

montenegro karadag benburayaasikoldum

Eger cok ucuza, doga ile ic ice bir deniz tatili yapmak isterseniz burayi kesinlikle listenize alin, pisman olmazsiniz.

You Might Also Like:
bottom of page