Toskana, Italya'nin belki de en sevdigim bolgesi. Dogasi, yemekleri, insanlari, yemekleri, yemekleri, yemekleri...
Siena ve Floransa'yi defalarca doyasiya gezmistim ama bu seferki hedefimiz baskaydi. Kucuk kasabalara gitmek, uzum baglarini gormek, gurme yemekler yemek, Windows'un acilis fotografi, Gladyator filminin de acilis sahnesi olan Val D'orcia'yi gezmek, muzik acip araba surmek, kosturmadan saatlerce sohbet etmek...
Boylece bir paskalya tatilinde Goksu Londra'dan ben Istanbul'dan yola ciktik ve Bologna'da bulustuk. Hic vakit kaybetmeden Fiat 500'umuzu ve atistirmaliklarimizi aldik, yola koyulduk.
Bologna Floransa yolu uzerinde alisveris sevenlerinizi mutlu edecek bir supriz var. The Mall Luxury Outlet. Tamam biliyorum euro oldu 5 tl AMA BAKMAK BEDAVA.
Kucuk bir koy gibi olan bu outlete otobus otobus cekik gozlu turist akin etti. Ellerinde koskocaman posetleriyle bir o magazaya bir bu magazaya girdiler. Eeee sizin tuzunuz kuru, euro 5 tl olmadi size. (Kiskanclik)
Bu kucuk moladan sonra Pienza'nin biraz disindaki bir ciftlik evi olan otelimize gitmek uzere yola geri koyulduk. Gun batiminin guzelligine bakar misiniz?
Cok ucuz olmasa da otelimizi gozum kapali oneririm. Podere Spedalone isimli bu ciftlik evinde sadece birkac oda var ama odalar koskocaman. Fotograftaki yataktan odada 2 adet vardi, ayni sekilde banyo da 2 taneydi. Odamizin balkonu da Toskana manzarali koskocaman bir bahceye aciliyordu.
Ortak kullanim alanlarindan biri somineli ve limon agacli cok tatli bir salon. Geceleri donunce bu somineyi yaktirip karsisina gecip keyif yapik bolca.
Otelin gurme bir restauranti var. Sabah kahvaltilari ucrete dahil ama aksam yemekleri degil. Biz sadece ilk gece burda yemek yedik cunku disari cikamayacak kadar yorgunduk. Gayet lezzetliydi ama denememiz gereken cok yer vardi o yuzden diger aksamlarimizi baska restaurantlar deneyerek gecirdik.
Ertesi sabah erkenden kalktik. Hizlica kahvaltimizi edip arabamiza atladik. Ilk hedef Pienza kasabasi. Bar Il Casello'da toskana vadisine karsi bir kahve ictik ve cilgin bir yagmur basladi.
Tum Pienza'yi o cilgin yagmur altinda gezdik. Hatta son gun haric tum tatilimiz boyunca deliler gibi yagmur yagdi ama bu bizi yildiramaz dedik ve evlerimize dondugumuzde atesler icinde yattik. Olsun, tatildeyken hic bir engel tanimayiz.
Pienza o kadar minik ki 1 saat icerisinde tum kasabanin sokaklarina adim atmis olmaniz mumkun. Ama her kosesi ayri guzel oldugu icin, ay dur surda bir fotograf cekelim, burda bir kahve icelim, haydi su hediyelik esyaciya girelim derken (tabii ki bunlarin hepsini ben dedim, erkek kardesim degil) ogle yemegi vakti gelmisti bile. Pienza'da cok tatli mekanlar olmasina ragmen benim aklimda baska bir yer vardi. Pienza yakinlarinda Monticchiello adinda kucuk bir kasaba ve bu kasabanin harika bir terasi olan meshur bir restauranti: Osteria La Porta. Ben secimimi Toskana bolgesine ozgu pici makarnasindan yana kullandim ve cok iyiydi. Burda olmasa da baska bir yerde kesinlikle yiyin derim.
Minik ama tatli Monticchiello'da da kucuk bir tur attik, sadece yemek yemege gelmis gibi olmasin dedik ama orayi da bitirmek 10 dakikamizi aldi.
Siradaki kasaba, Val D'orcia rotasinin belki de en onemli noktasi cunku en gurme yeri olan Montepulciano'ydu. Biz buraya tum ogleden sonramizi ve aksamimizi ayirdik. Normalde yarim saatte tumunu gezebileceginiz bu kasabada 3 onemli hedefimiz vardi.
1) Poderi Boscarelli:
Toskana'ya kadar gelip bir uzum bagi ziyaret edip tadim yapmamak olmaz. Montepulciano'nun meshur kirmizi sarabi olan Vino Nobile'ye bayilacaksiniz, en azindan biz cok sevdik. Poderi Boscarelli de bu bolgedeki en iyi sarap ureticilerinden oldugu icin tadimi burda yapmaya karar verdik, iyi ki de oyle yapmisiz, calisanlar inanilmaz tatli insanlardi, hem cok keyifli vakit gecirdik hem de vino nobile hakkinda bircok sey ogrendik.
2) Antico Caffe' Poliziano:
Bu tarihi cafe, muhtesem atmosferi, toskana vadisi manzarali terasi ve tatlilariyla en cok gitmek istedigim yerlerin basinda geliyordu ve beni asla hayalkirikligina ugratmadi.
3) Osteria Acquacheta:
Gelelim dananin kuyrugunun, kaburgasinin, her yerinin koptugu yere, cunku burasi bizim icin nam-i deger Toskana'nin Nusret'inin restauranti. Gitmeden 1 ay onceden baslayarak burayi gece gunduz telefonla aradim rezervasyon yapabilmek icin. Bir turlu acan olmadi ama ben yilmadim ve bir gun ulasmayi basarip yerimizi ayarladim. Dostlarim rezervasyonsuz asla gitmeyin, aman nolucak yer buluruz demeyin bulamazsiniz. Kucucuk bir yer burasi, biz gittigimizde kapida "Bu aksam doluyuz artik baska aksama" tabelasi vardi, biz rezervasyonumuz var diye krallar gibi actik kapiyi girdik:) Sahibi kaslarini bir garip yapan adam, zaten mekanin logosu da seytan bakislar ustunde iki ucan kas. Asagida mekan sahibinin fotografini gorunce anlicaksiniz. Biz, fiorentina steak ve gnocchi siparisi verdik. Etimizi gostermek icin Nusretino Italiano geldi. (Adini bilmiyorum affola) Kasina kurban oldugum(!) bir et yapmis boyle birsey olamaz.
Yemekler tek kelimeyle muhtesem, iki kelimeyle superin superiydi, istediginiz kadar kelimeyle anlatabilirim. Uzerine de uzun zamandir yedigim en iyi tiramisuyu yedik ya bizden mutlusu ve siskosu yok.
Seyahatimizin 3. gunu, sabah erkenden Val D'orcia turuyla basladi. Cok sukur yagmur durmustu ama yerler camur icinde oldugu icin seyahatten once planladigimiz 3 saatlik yuruyus parkurunu yapamadik. Biz de arabamizla 3-5 tur attik olsun, aslinda arabamiz demek hakaret olur, Fiat 500umuz demek isterim, Italya ruhuna daha uygun bir araba olamaz, cok seviyorum dostlarim.
Windows'un acilis fotografi nerde derseniz size tarif edemem, tek soyleyecegim sey cekik gozlu turistleri takip edin, arabalarin kenara park ettigi ve cekik gozlu kardeslerimizin ziplayarak poz verdigi yer iste orasi!
Manzaraya ve yesilin guzelligine doyduktan sonra ver elini Siena'nin en guzel kasabasi San Gimignano. Yine bir saatte bitirebileceginiz bu kasaba o kadar guzel ki kendinizi ortacagda hissedip hic bu zamana geri donmek istemiyorsunuz, yine de donun, mazallah cadi avina falan cikarlar ellerinde mesalelerle.
San Gimignano'da dunyanin en iyi dondurmacisi secilen Gelateria Dondoli'ye ugramamak olmaz. Gormemeniz imkansiz bu arada, onunde upuzun kuyruk olan yer Dondoli! Italya'da siralar cabuk ilerler diyor ve siraya giriyoruz. Bu esnada dondurmacinin sahibi Signore Sergio tek tek kuyruktaki herkesle konusuyor selamlasiyor, biz de kendisiyle fotograf cekiliyoruz. Blueberry&ricotta ve lavantali dondurmasini israrla oneririm, muhtesemdi, of yazarken bile canim cekti.
Bu arada size roadtrip yapmanin en guzel yonunden bahsetmek isterim. Otobus ve tren yolculuklarinda makiniste "Ay surasi cok guzelmis ya durur musunuz?" deme sansiniz yokken, arabada gideceginiz iki yer arasinda yolculuk ederken bir anda muhtesem bir yer gorup rotanizi uzatabilirsiniz, vakit olarak da ozgursunuz. Iste biz Val D'orcia ve San Gimignano arasinda su alalim diye durdugumuz bir kasabayi o kadar tatli bulduk ki oturduk aperativo yaptik. Buonconvento hic hesapta olmayan gezi duraklarindan biri oldu. Belki siz de bir su molasi vermek istersiniz diye aklinizda bulunsun gidin aperol icin.
Bir sonraki duragimizsa butun bu kendine bagli kasabalarini gezdigimiz Siena'ydi. Ben gormustum ama Goksu gormedigi icin planimiza dahil ettik, cok da sevdigim bir sehir oldugu icin kosa kosa gittim.
Yuruyerek kisa surede kesfedebileceginiz Siena'da gormeniz gereken turistik yerler sirali liste:
- Basilica di San Domenico
- Torre del Mangia
- Piazza del Duomo
- Piazza Salimbeni
Ve tabii ki gordugum tum Italyan sehirlerinin meydanlari arasinda en sevdigim olan Piazza Del Campo. Goksu'ya sehri gezdirdikten sonra iste bu meydana oturduk, gelen geceni izleyerek ve sohbet ederek tum aksamimizi gecirdik.
Bu gidisimde gun icersinde cok yedigimizden dolayi aksam yemegine halimiz yoktu ama benim daha onceki gidislerimde deneyip cok sevdigim 2 restaurant onerisi yapabilirim size. Gitmeden rezervasyon yaptirin, yaptirmayi unuttuysaniz isyan edin nasil ya yaptirdim aaaa siz yazmamissiniz rezalet diye cirkeflesin (bknz kendim) ve truf mantarli makarna olsun risotto olsun ne varsa siparis edin. (Bu yaziyi diyet yaparken yazmak gercekten cok zor birsey arkadaslar, Allah'tan dolabimda kabaktan baska birsey yok.) Restaurantlarin isimleri: La taverna di San Giuseppe ve Antica Osteria da Divo.
Aksam otelimize donunce sominemizi yaktirdik, kitaplarimizi aldik, 3. sayfada uykudan gozlerimiz kapaninca uykuyla mucadele etmeyi birakip odamiza cekildik.
Toskana'daki son gunumuzde, bolgenin sembolu bu agaclarin oldugu muhtesem yollardan gecip, fotograflarda gordugum anda beni kalbimin orta yerinden vuran o kucucuk kiliseye gittik: Cappella della Madonna di Vitaleta (kilisenin ismi ispanyollarinki kadar uzun farkindaysaniz, hizli soylemeye calismayin nefes yetmiyor.)
Bilemiyorum havasindan mi, suyuna mi birseyler karistiriyorlar ama burda hep aciz hep sanki midemizi doldurmamiz lazimmis gibi bir his. Yemegimizi son gezecegimiz kasaba olan San Quirico D'orcia'da yemege karar verip yola ciktik. Burasi inanilmaz buyuktu, gez gez saatlerce bitiremedik dersem inanmayin, yine kucuk tatli mi tatli bir kasaba.
Yemegimizi yemek uzere kasabanin en meshur restauranti olan Trattoria Al Vecchio Forno'ya gittik. Tatli bir bahcesi var ama paskalya yuzunden o kadar kalabalikti ki bahcede yer bulamadik. Yemekleri coooook yavas getirdiler, bir saatten fazla bekleyip eti iptal ettik, yediklerimiz de o kadar guzel degildi acikcasi. Paskalya yogunlugundan oldugunu soylediler ama bilemiyorum Altan.
Gidis-donus ucak biletlerimizi Bologna uzerinden almistik ve ucaklarimiz ertesi sabah cok erken oldugu icin aksam Bologna havaalani'nin yakininda bir otelde kalicaktik, yani artik Val d'Orcia bolgesiyle vedalasma zamani gelmisti ama hemen Bologna'ya gitmeye de hazir degildik. Boylece ikimizin de coook ama cok sevdigi Floransa'da birkac saat gecirmeye karar verdik. Cinque terre seyahatimde de Floransa'ya ugramistik, yazilarina bakabilirsiniz.
Arabayi park ettigimiz gibi elimizde bir gelato beliriyor dostlarim. Bana gore dondurma konusunda Floransa bir numara. Bu sefer La Carraia'da yedik ve yine muhtesemdi.
Kucuk bir Floransa turu attiktan sonra aksam yemegine gectik.
Aksam yemegini Trattoria Za Za'da yedik. Cok ovulen bir yerdi, mekan cok guzeldi ama iste birkac ama'm var benim. Sanirim yine paskalya sebepli cok kalabalikti ve cok kalabalik zamanlarda mekanlar yeterince ozen gosteremiyor. Bir de menusu kitap gibiydi, ne ararsaniz var, ben bir yer bircok sey yapiyorsa hic birini cok cok iyi yapmiyordur diye dusunurum, menu ne kadar kisaysa mekan o yemeklerde o kadar uzmandir gibi bir inanisim var. Bir de yine menude cince ve japonca ceviriler de vardi, bu da bana bir mekanin ne kadar turistik oldugunu gosterir, turistik yerlerde yine gurme lezzetler yiyemezsiniz gibi bir baska inanisim daha var, (ne kadar da inanisli bir kiz) ne kadar lokal o kadar iyi.
Nitekim yemekler ortalamaydi ama ambians cok tatliydi, onunde upuzun bir kuyruk var, sakin rezervasyonsuz gitmeyin.
Bir seyahati daha basariyla tamamlamanin hakli gururuyla Bologna'daki otelimizin yolunu tuttuk.
Toskana'da daha yapilacak cok rota, gezilecek bircok kasaba ve denenecek lezzetler var, kisacasi buraya yolumuz yine dusecek, o yuzden cok kisa sureli bir veda bu. Bizi bekle fiorentina steak, bizi ozle gelato.
