Yemin ederim once biz vardik, Seyma Subasi sunun surasinda iki senedir hayatimizda, yok efendim yuzune ilk once o taslar takmismis, ya kardes sen Acun'u bastan cikartmaya calisirken biz Asos'tan aldigimiz festival taslarini eve donunce yuzumuzden cikartmaya calisiyorduk, naber? (Niye gaza geldimse?)
Neyse efendim saga sola laf atmayi birakirsam, yaz yaklasinca benim icim bir kipir kipir eder cunku festivaller, konserler baslamis demektir. Istanbul'da ozellikle en sevdigim festival olan Chill-out'un biletlerini taaa ocak ayindan itibaren alirim, yani kim cikicak belli olmaz ama o bilet satisa sunuldu mu Gozde alir.
O zaman once chill-outla baslayalim. Turkler organizasyon yapamaz lafini curuten bir organizasyon. Ben ozellikle dekorasyonuna bayiliyorum. Tum sahneler ayri guzel, yemek alani ayri, inanilmaz bohem suslemelerle cimenlerde yayilip muzik dinlemenin keyfi ayri. Simdiye kadar katildigim hic bir chill-out festte ne gidiste trafik sorunu yasadim, ne girerken, ne de iceride. Benim icin gozu kapali gidilesi bir eglence.
Chill-out'a katilan insanlari da ayri bir seviyorum. Herkes inanilmaz sakin, cok duzgun bir tayfa var. Festival kiyafetleri ne ozensiz ne de asiri abarti. Kopeklerini, cocuklarini, dostlarini alan geliyor, cimenlere yayilip, etrafi kirletmeden, olay cikartmadan muzigini dinleyip, ickisini icip tatli tatli dans ediyor.
Festivallerin belki de en tatli kismi kostum secme. Benim genelde bohem bir tarzim oldugu icin secim yaparken cok da zorlanmiyorum. Genellikle rengarenk giyinip, buyuk takilar takip, gecici gold ya da renkli dovmelerden yapip olmazsa olmaz cicekli taclarimdan birini takiyorum.
2015 senesi chill out cumartesi gunu icin Asos'tan aldigim kisa mor bir tulum, yine Asos cicekli tacimi takip, yine yeni yeniden Asos'tan aldigim yuz dovmelerimi yapmistim.
Festival alani yine cok guzel suslenmisti. Ellerine saglik yapanlarin.
2015 senesinin ikinci chill-out gunune gecmeden once organizasyonla ilgili birkac yararli bilgi vermek isterim.
Festival birkac senedir Istanbul Lifepark'ta yapiliyor, Cesme ve Bodrum organizyasonlari da var ama daha katilmak nasip olmadi. Arabanizla festival alanina yakin bir otoparka kadar gidip, ordan ucretsiz shuttlelarla festival alanina gecebilirsiniz. Kapidaki kuyruk cok uzun olmuyor, biletlerinizi gosterip bilekliklerinizi taktiktan sonra giriste jeton alabileceginiz bir alan var. Festivalde para veya kredi karti gecmiyor, gidip jeton satin aliyorsunuz, sonra tum yiyecek icecek alisverislerinizi bu jetonlarla yapiyorsunuz.
Yemek alaninda secenekler noodle, hamburger, pizza, doner, kizartmis patates, hot dog gibi festival yemekleri satan standlarla dolu. Yemekler gayet lezzetli, fiyatlar abarti degil. Dilerseniz yemek alanina yakin kurulmus tatli piknik masalarinda yersiniz, dilerseniz oturdugunuz sahne alaninda.
Icki olarak da secenekler bol mevcut. Benim favorim karpuzlu smirnoff ice, tam bir festival icecegi. Icki standlari her sahnenin yaninda var. Sira gene makul.
Gelelim tuvalet olayina. Ben bu konuda baya hassas bir insan olarak chill-out festte kesinlikle zorlanmiyorum. Klasik festival alanlarina kurulan portatif tuvaletler kuruluyor, kullanmak icin cok beklemiyorsunuz ve temizlik bir festival alani icin gayet iyi.
Katilimcilardan zaten bahsettim, daha gittigim hic bir chill-outta kavga veya herhangi bir taskinliga rastlamadim, aman nazar degmesin.
Simdi gecelim 2015 pazar gunune. Ben pazar gunlerini, cumartesi gunlerinden daha cok seviyorum. O gun icin sectigim renkli tulum yine Asos'tan. Simdi fark ediceksiniz ki tum alisverislerimi sadece internet uzerinden ve Asos'tan yapiyorum.
Hayvanlari asssiri sikarak seven & sarilan ve onlari bunaltan bir cizgi film kahramani kiz vardi adi neydi onun?
2016 senesinde festival icin yine biletimi cooook onceden almistim ama minik bir sanssizlik yasadim, o haftasonunu cok ama cok hasta olarak gecirdim. Cumartesi gunu yataktan kalkip gidemedim bile, pazar gunuyse birkac saat kalabildim sadece. Kisacasi o sene hevesim biraz kursagimda kaldi.
2018 benim icin adeta bir festivaller yazi oldu. Istanbul'da iki, Londra'da iki festivale katilarak bir senelik depomu yaptim.
Ilk olarak chill-out fest. Cumartesi gunu bir pantalon-askili co-ord, basimda da cicekli bir tacla katildim. Ikisi de yine Asos, sasirdiniz mi?:)
Festival ortami bu sefer cicekler icindeydi. Tam benlik.
O gun Nicola Cruz da sahne aldi, ben mest oldum mest.
Pazar gunu icin crop top siyah bir ust ve bir tayt giydim, pembe deri ceket Zara, pembe gozuklerimse Nisantasi'nda bir butikten. Kucagimdaki kopecik ise Nilsu ve Emirhan'in Mila'si.
Soundgarden festivale ilk defa gecen yil katildim ve bir chill-out olmasa da yine cok eglendim. Kilyos'taki festival alanina uberle gittik. Deniz kenarinda festivalin tadi bir ayri oluyor. Icime giydigim bikini, tulum ve yuzumdeki dovmeler tabii kiiiiii ASOS!
O gun basimiza gelenlere siz diyin salaklik ben diyim nazar, o kadar karar veremiyorum. Oncelikle poz vermek icin oturdugumuz kuvetten flamingolarla birlikte yuvarlanarak dustuk ve ben kafami carptim, poz vermek icin sirada bekleyen insanlarin yarilarak gulmesini anlatmiyorum bile, hatta seyi de anlatmiyim, istedigimiz pozu yakalayamadigimiz icin kuveti duzeltip fotograf cekmeye devam etmemizi. Asagidaki poz, kafa ustu dustukten sonra cekildi o yuzden o kadar guluyorum.
Cilginlar gibi dans ederken bir ara dustum, o gun de amma dusmusum, ama umursamayip tepinmeye devam ettim. Sabah kalktigimda bilegim inanilmaz siskindi, Muammer Guler'e benziyordu, bacak direkt ayaga baglaniyor, bilek yok. Yuruyemedim bile, babami cagirdim beni alip hastaneye goturdu, bu nasil oldu diyen doktora "Dans ederken" demek cok komikti. Yaklasik bir hafta bastonla yurudum. Beraber festivale gittim Sanem ertesi gunu hastanede serum yiyerek gecirdi, diger arkadasimizin da yuzunu sinek isirmis sisti. Iste boyle olayli, macerali bir festival oldu.
Yazin yaklastigi su gunlerde bu sene festivallerde basima neler gelicek simdiden cok merak ediyorum.
