Her yaz tatilimde bir Italya, bir Yunanistan rotasi olmasa, o yaz sanki biraz eksik kaliyor. 2. vatanim saydigim, hatta geri tasinmama 2 ay kalan Italya'da gormedigim sadece iki bolge kalmisti; Sardegna ve Amalfi. Amalfi'nin yazin cok kalabalik olacagini dusundugumden ve Sardegna'nin ozellikle bakir koylari beni cezbettiginden, 2018 yilinin ramazan bayraminda tercihimi Sardegna'dan yana kullandim.
Istanbul'dan Sardegna'ya direkt ucus yok ama benim acimdan daha bile guzel oldu, Roma aktarmali ucup, Trastevere'deki bir firindan pizzami alip Piazza di Santa Maria'da merdivenlere oturup yedim, gelen geceni izledim, Trevi Cesmesi'ne gidip YINE para atmadim, Ispanyol merdivenleri'ne gidip turist kalabaligini gorunce kosarcasina uzaklastim, kisacasi Roma - Cagliari ucagina binene kadar harika bir Roma nostaljisi yaptim.
Cagliari'ye vardigimda gece hayli gec olmustu ve zaten tum gunum yollarda gectiginden cok yorgundum. Havaalanindan kiralik arabayi alip dogruca otele gittim.
Ertesi sabah Ex tipografia isimli bir cafede guzel bir kahvalti sonrasi ilk Sardegna plajima vardim. Spiaggia Su Giudeu upuzun sahili ile muhtesem kumluk bir plaj. Cagliari yerlilerine gore guneyin en guzel plaji burasi. Yiyecek ve icecek alacaginiz yerler de var ve sezlong da kiralayabilirsiniz ama ben bu tatil daha bohem takilmak istedigimden hasirimi tatli bir yere serdim, supermarketten aldigim sushi ve sarapla keyif yaptim. Hatta bu seyahat icin minik bir hoparlor bile almistim, ordan kendi muziklerimi actim.
Cagliari'deki ilk ve son aksamimda, aksam yemegini La Paillote'de yedim. Benim gittigim aksamda denk gelmedim ama bazen cok guzel partiler oluyormus, haberiniz olsun.
Seyahatlerimi takip ediyorsaniz, ben cok gece hayati insani degilim. 20li yaslarda ciktik, gezdik, eglendik ve bitti, 30larla beraber daha sakin aksamlari tercih eder oldum. Yine de Cagliari gece hayatina bir sans vermek icin deniz kenarinda yan yana bircok acik hava klubunun oldugu bir bolgeye gittim, mekan olarak tercihimi Frontemare'den yana kullandim. Kucumsemek icin soylemiyorum, Kumburgaz'i dusunun, dusundunuz mu? Heh iste oyle bir bolge. Yas ortalamasi dusuk ama birsey diyim mi? Ben eglendim. Calan sarkilar apaciydi, insanlar liseliydi ama cok dans ettim, cok guldum, guzel bir degisiklik oldu.
Ertesi gun Originis cafe'de kahvaltimi edip, adanin kuzeyine yani Porto Cervo'ya gecmek icin cok tatli yollardan gecerek saatlerce araba kullandim.
Porto Cervo'ya 10 dakika araba mesafesinde olan Arzachena bolgesinde bir airbnb evi ayarlamistim. Cok tatli bir bahcesi olan bu evin ev sahipleri de inanilmaz tatli bir italyan ailesiydi. Bahceli bir villa olan evin ust katinda onlar alt katinda ben kaldim. Her gun bahcedeki masada, o gun plajda icmelik saraplar biraktilar. Hatta son gece evlerinde agirlayip tatli ve likor ikram ettiler.
Tam bir Italyan gibi espressomu dikip, Porto Cervo'yu kesfe ciktim. Merkezi, yat limani ve pahali markalarin magazalari ve restorantlardan olusuyor. Ana kelimeler "pahali" ve "zenginlik". Benim alisveris yapabilecegim tek bir magaza bile yoktu, zaten limaninda yatim da yoktu. Olsun be benim gonlum zengin diyerekten magaza vitrinlerine baktim ben de.
Ertesi gun 2 plaj kesfettim.
Ogleden once Spiaggia Capriccioli:
Ogleden sonra ise, ulasmak icin hafif zorlu bir yoldan yurumenin gerektigi ve herhangi bir isletmesi olmayan bakir bir plaj olan Spiaggia del Principe'ye gittim.
Aksam yemegini; inanilmaz sandvicler yaptigini Milano'dan bildigim Panino Giusto'da yapip, gunesi batirmak icin Phi Beach'e gittim. Normalde aksamlari burda yine partiler oluyor ama tabii ki ben denk gelmedim, giderseniz insallah siz denk gelirsiniz, hafif Mikonos beachlerini andiriyor burasi.
Ertesi gunun tamamini 2.5 saat uzakliktaki Spiaggia della Pelosa'da kumsala yayilip, ev sahibimin hediyesi olan cilek sarabini icip guneslenerek ve denize girerek gecirdim.
Carsamba gunu nasil bir yagmur ve firtina vardi anlatamam. Plaja gitmek mumkun olmadigi icin ben de yakinlardaki Olbia sehrini kesfetmeye karar verdim, hediyelik esyacilardan alisveris yaptim, sokaklarinda kayboldum, tatli cafelerinde aperol ictim ve gelato yedim.
Persembe gunleri Arzachena yakinlarindan bir kasabada kuralan pazari, ev sahibim anlata anlata bitiremeyince ben de sabah erkenden dustum yollara. Sokak calgicilari, takicilar, kiyafet satanlar, ne ararsaniz var. Gercekten ev sahibimin anlattigi kadar varmis. Kasabanin adi San Pantaleo.
Ogleden sonra Lisca Ruja plajina gittim.
Gunesi ise, sorfculerin gittigi bir kumsal olan Rupi'ste batirdim. Inanilmaz bohem ve guzel bir mekandi. Once dj, ardindan tatli bir grup cikti.
Seyahatime birazcik da turistik aktivite ekleyip Capo Testa'ya gittim.
Sardegna'da en cok gitmek istedigim yeri en son gunume saklamistim. Valle della luna, gercek hippielerin kayaliklar arasinda yasadigi bir kumsal. Sardegna rotaniza kesinlikle ama kesinlikle ekleyin.
Aslinda Cagliari'ye geri donmeden once gitmek istedigim bir yer daha vardi. Cala Luna. 2 sekilde ulasim oluyor buraya, arabayla belli bir yere kadar gidip sonra yuruyorsunuz ya da deniz yoluyla. Ben arabayi sectim hatayi orda yaptim. Zorlu ama bir o kadar da guzel yollardan gectikten sonra Cala luna'ya cikan yolun oldugu national parkta arabayi park edip yurumeye basladim. Bir sure sonra gercekten kayboldum. Geri donus yolunu bulmaya calisirken once karsima bir yaban domuzu cikti. Iyice ormanin icinde kayboldugumu anladigimda kendimi sakin olmaya zorladim. Bu esnada telefonun cekmedigini de belirtmem gerek. Sonra hatirladim ki haritanin calismasi icin internete veya telefonun cekmesine gerek yok. Gps olarak da cep telefonumu kullanmistim, haritayi acinca arabanin park edildigi yere kadar gosterdi. Sizin de aklinizda bulunsun bu. Onemli olan kriz anlarinda panik olmamak ve cozum odakli yaklasmak. Neyse arabaya ulastiktan sonra acikcasi Cala Luna hevesim de bitmisti. Cagliari'ye gittim, son gece konaklayacagim otele yerlestim.
Son gecemi sarap icip sandvic yerken kendime ve sevdiklerime kartpostal yazarak gecirdim. Yalniz saat o kadar gec olmustu ki pul satin almam mumkun degildi. Oturdugum cafedeki garson gayet tatli bir cocuktu, ona yaptigim koleksiyonu anlattim, 10 euro biraktim ve kartlarimi bana yollamasini rica ettim. Yaklasik 5 dakika sonra elinde para ustuyle geldi pullar o kadar tutmaz diye, internetten bakmis tam fiyatini bulmus. Bu hareketinden sonra o kartlarin bana ve aileme ulasacagindan emin oldum, nitekim ulasti da. Hep degil ama bazen tanimadigimiz insanlara guvenmek lazim.
Bu seyahat benim icin gercekten donum noktasi oldu. Kendi kendime dusunecek cok vakit buldum, Italya'ya geri yerlesmek istedigime bu tatilde karar verdim, hayatimda nasil insanlar istedigime, en onemlisi nasil insanlar istemedigime, geri kalan yasantimi nerde ve nasil gecirmek istedigime de.
Donuste Cagliari havaalanindan, kendime ve anneme Sardegna'ya ozgu kupe ve yuzuk aldim. Aldigim gunden beri de cikartmiyorum, bana aldigim kararlari hatirlatiyorlar.
Sardegna cok buyuk ve kesfedilecek cok fazla yeri olan bir ada, yapmak isteyip de yapamadigim daha bircok sey var. Eminim yolum buraya bir kez daha dusucek.
