top of page

Lavantasız Provence


Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Lavantalı bardağıma kahvemi koydum, lavantalı kokumu sıktım, işte burdayım, her türlü lavantalı ürünü satın alıp asla lavanta görmediğim Provence macerama başlayalım.

Bildiğiniz üzere ben bu sene Milano'ya geri taşındım ve master yapıyorum, okul başlayalı 3 ay geçtikten sonra dedim ki ben artık bu insanlardan bazılarını yoldan çıkaracak samimiyete ulaştım. Böylece okul takvimini kontrol ettim, dersimiz olmadığı bir perşembe-pazarı buldum, Clara ve Veronica'yı da yoldan çıkararak tren biletlerini aldırdım. Milano'dan Marsilya'ya 7.5 saat süren bir direkt tren var, ben tren yolculuğu severim, şehrin merkezinden kalkar, merkezine varır, 2 saat önce git yok, güvenlik kontrolü yok, yani aslında uçakla da gidicekseniz bir yolculuk kafadan o kadar sürücek zaten, üstüne bir de basınç yemenin lüzumu yok. O seyahatten 2 hafta sonra da zaten sınavımız vardı, biz de dedik ki perşembe ve pazar günleri trende hep beraber sınava hazırlanırız, cuma ve cumartesi de kiraladığımız arabayla dilediğimiz gibi Provence köylerini keşfeder, lavanta tarlalarında(!) arılarla koşarız.

Biz bu bileti birkaç ay öncesinden aldığımızdan, önce okulumuz sağolsun perşembe gününe bölüm başkanının dersini koydu, eyvallah dedik, ama tam 1 hafta kala bir de tez konusunun açıklandığı dersi erteleyip tam olarak bizim seyahate çıkacağımız aynı meşhur perşembe gününe aldılar. Airbnb ödenmiş, tren biletleri geri verilemiyor, araba kiralanmış, dedik giderken uçakla gideriz bir baktık uçaklar olmuş 200 euro, kızlar dediler ki boşver ya ben de boşverdim ve biz yine de yola çıktık.

Ve yolculuğumuz bir perşembe günü Milano Centrale tren istasyonundan başladı...

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Ders çalışa çalışa, arada özellikle Genova'dan sonra güzelleşen manzaraya baka baka, nerdeyse hiçbir şey anlamadan Marsilya'ya vardık bile.

Biz airbnb evimizi Marsilya'da tutmuştuk. Size şöyle söyleyeyim, daha tren istasyonundayken Marsilya'nın aşırı tekinsiz olduğunu hissettik. Evle istasyon arası 1.5 km var yok, normalde ben o yolu yürürüm ama o kadar tedirgin olduk ki, oncacık yolu bile uberle gittik. Evimize vardık ve kafayı koyup direkt uyuduk.

Ertesi sabah erkenden kalktık ve 3 kız toplamda yarım saat gibi bir sürede hazırlanarak bence bir rekor kırdık. Daha önce hiç tatile çıkmadığım bu ikili, dakiklikleriyle benden kaptılar 100 puanı. Önce kahvaltı etmek için Sylvain Depuichaffray'e gittik.

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Clara'nın da bakışlarından anlaşılacağı üzere güzel bir kahvaltı oldu.

Bu sefer dedik gündüz, korkmaya gerek yok, yürüyerek tren istasyonuna gidelim ve arabamızı alalım. Yok arkadaşlar, ben ki kolay kolay korkmam, Marsilya beni gündüz bile çok tedirgin etti. Öncelikle bir şehir idrar kokar mı? Kokuyor. Bu kadar tekinsiz insan bir araya nasıl gelmiş o da inanılmaz. Ve en garibi, şehrin her yeri Ağaoğlu tarafından ele geçirilmiş gibi inşaat, tadilat, tamirat! Bunu abarttığımı sakın düşünmeyin. Kısacası, Marsilya'ya yolunuz düşerse benim önerim: DÜŞMESİN.

Neyse biz arabamızı aldık ve dedik ki sür Veronica, burdan çok uzaklara sür.

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Böylece ilk durağımıza gittik: Aix-en-Provence.

Gittiğimiz diğer köylere göre, burası baya büyük bir şehir. Yine de çok tatlı. Bir tane büyük caddesi var, hangi küçük sokağa girerseniz girin yolunuz yine bu caddeye çıkıyor.

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

1 saate yakın buralarda dolandıktan sonra ağırlıkta küçük ama pahada büyük bir hedefimiz var: Valensole

Burda bir dipnot geçmek isterim. Provence'te lavanta dönemi haziran ortasından ağustosa kadar, ama bazen kışlar soğuk geçerse haziran sonuna sarkabiliyor, ağustos ayında da toplanıyorlar. Garanti görmek için temmuz ayında gelmenizi öneririm, bizim yarı dönem tezi, sınav dönemi ve tez dönemi arasındaki tek boş zamanımız buydu, bir risk aldık. Kış açıkçası çok soğuk geçmedi, mutluydum, taa ki mayıs ayına kadar. Mayıs ayı Avrupa'da tam bir rezaletti, montlarımıza geri döndük ve uzunca bir süre güneşi göremedik. O kadar çok yağmur yağdı ki, ben bir ara depresyona bile girecektim ki güneş çıktı:) Bu yüzden lavantadan umuduzu kesmiştik ki ilerde yol kenarına çekmiş bir sürü araba, inip fotoğraf çeken insanlar ve mor çiçekler görene kadar... Çığlıklar atarak biz de arabayı park ettik, heyecanla makyajımı tazeledim, arabadan indim, çiçeklere yanaştım ve lavanta olmadıklarını fark ettim. O andan tatil bitene kadar bu çiçeklerin adı 'salak çiçek' oldu ve her gördüğüm yerde kendilerine saydırdım. Yine de onlarla bir poz verdik tabii ki:) Bu arada lütfen havanın rezaletine dikkat eder misiniz? Şansımıza cumartesi günü güneş bir saniye bile kendini göstermedi.

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Ben mor elbisemi bile lavanta tarlaları için seçmiştim inanır mısınız? Neyse, sizce bu benim modumu düşürür mü? Tabii ki de hayır! Öyle bir playlist hazırlamışım ki arabanın içinde bağıra çağıra şarkı söyleyerek Valensole'e vardık. Burası inanılmaz inanılmaz inanılmaz tatlı bir köy.

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Çok tatlı mağazalar var, birine girip ailenin tüm kadınlarına lavantalı parfüm, tütsü, yağ, yine bir sürü lavantalı şekerleme aldım, sonra öğle yemeği için köyün tam girişindeki restoranta kurulduk. Yemekler çok güzeldi, ama anlamadığım tek şey tek kelime Ingilizce konuşamayan garsonlardı. Restorantta bir tane bile fransız yok, herkes turist, Provence bölgesinin en turistik köylerinden birisi ve Ingilizce konuşabilen bir adet garson yok.

Yemek sonrası yine koyulduk yollara ve ilk günümüzün kazananına ulaştık: Moustiers - Sainte - Marie.

Yüksek yüksek tepelere ev kurmasın da bu fransızlar naapsınlar! Harika bir manzara, yine 1 saatte rahat rahat gezebileceğiniz tatlı mı tatlı bir köy. Burda lavantalı ne alabilirim derken, önünden geçtiğimiz dondurmacıda lavantalı dondurma gördüm, hemen kaptım bir tane.

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Buraya kadar gelmişken, arabayla 15 dakika uzaklıktaki Gorges Du Verdon'a uğramamazlık etmeyin, özellikle suyun rengi inanılmazdı.

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Dönüş yolunda Manosque isimli bir köye daha uğradık ama gördüğümüz diğer köylerden sonra baya sıradan geldi, eski merkezinde yürüyerek 10 dakikada bitirebileceğiniz bu köyü listenize almanıza gerek bile yok:)

Provence turumuzun ilk günü bitmişti, yorgun ama bir o kadar da mutlu evimize döndük, grubun en büyüğü olarak tüm çirkefliğimle ilk duş sırasını kaptım, tam saçlarımı kurutucaktım ki içerden çığlıklar ve ağıtlar yükselmeye başladı, heyecanla koştum ki kızlar korkuyla kanepenin üzerine çıkmışlar, böcek varmış, tüm coolluğumla terliğimi çıkarttım, bir Türk annesi gibiymişçesine böceğe fırlattım, cenazesini(!) peçeteyle alıp attıktan sonra yine tüm coolluğumla saçlarımı kurutmaya döndüm, şu anda bir efsane olduğumu belirtmeye gerek var mı bilemiyorum:)

Ertesi gün, ilk hedefimiz Gordes'tu. Çok sevdim demeye gerek var mı?

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Neredeyse her sokağını tek tek dolaştıktan sonra inanılmaz manzarası olan bir teras bulduk. Toplamda 5 adet masa olan bu mekanda en güzel masa mucizevi bir şekilde boştu.

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

İlerdeki havuz, bir otele ait. İşte ben o otele göz koydum, bir daha olur da yolum Provence'e düşerse orda böcek öldürmeyi tercih ederim.

Burdan kalkasımız yoktu ama mekanda yemek yok, ileride de bir crepçiye göz koymuştuk ama manzarayı da bırakıp gidemiyorduk. Ben genelde şansımı deneyen bir insanımdır, yine tek kelime Ingilizce bilmeyen mekan sahibine bir şekilde derdimi anlatabildim ve dışardan yemek sokmamıza izin verdi. Grubun en büyüğü olduğum için benim gitmem hoş kaçmazdı (yine çirkeflik) Veronica gitti yemeğimizi aldı, böylece kaldığımız yerden devam ettik.

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Gordes'tan çıktıktan sonra 15 dakikalık bir araba yolculuğu yapıp Senanque Abbey'e vardık.

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Veee meğersem tüm Provence rotasının en güzel destinasyonunu farkında olmadan en sona saklamışız. Benim kazananım Roussillon oldu. Kırmızı topraklı, kırmızı evli bu köyün güzelliğini fotoğraflarım yeterince anlatamadı bile. (Son fotoğrafta parmak ucunda yükseldiğimi fark edenler parmak kaldırsın, bu yeni jenerasyon çok uzun ama ya, inanın benim suçum yok.)

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Provence fransa benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Kendimizi adeta Arizona'da hissettiğimiz birkaç saatten sonra arabamızı teslim etmek için Marsilya'ya geri döndük.

Son akşamımızda bir süpermarketten fransız peynirleri, baget ekmek ve bir sürü abur cubur alıp evimizde keyif yaptık. Pazar günüyse 7.5 saat sürecek olan trenimize atladık ve ben bir saniye bile başımı kaldırmadan ders çalıştım. Birkaç gün önce sınava girdim, umarım o da en az Provence seyahatim kadar iyi geçmiştir ve güzel bir not alırım.

Son olarak, tren yolculukları yeni tutkum olmaya başladı ve çok şanslıyım ki Milano'dan birçok destinasyona trenle ulaşabilmek mümkün. Yakında yeni bir tren yolculuğu yapma dileğiyle, sağlıcakla kalın dostlarım.

You Might Also Like:
bottom of page