Köpeğinizle Yurtdışına Çıkma Rehberi

Milano'ya geri dönerken beni en çok endişelendiren şey Fiona'yı götürme kısmıydı. İzinleri ama özellikle uçakla yolculuk. Köpeğiyle gezmek veya taşınmak üzere olanlar için kendi tecrübelerimden yola çıkarak bu rehberi hazırlamayı borç bilirim. Şimdiden keyifli yolculuklar:)

İlk adım, köpeğinizi aldığınız anda çip taktırın, pasaport çıkarttırın ve kuduz aşısı yaptırın.

Yurtdışına çıkmadan uzunca bir süre önce (4-5 ay) veterineriniz aracılığıyla kan örneği alınıp Ankara Tarım Bakanlığı'na Kuduz Titre testine gönderiliyor. Bu testin amacı kuduz aşısının tutup tutmadığını görmek. Ben kasım sonu başlayacak okulum için mayıs 2018'de master başvurumu yaptığım anda Fiona'nın testini gönderdim. İyi ki de öyle yapmışım çünkü test sonucu kuduz aşısı tutmamıştır olarak çıktı. Yani ya gerçekten aşı tutmadı ya da kan örneği Ankara'ya ulaşırken bozuldu. Bu sebepten 2. defa kuduz aşısı yaptırıp 1 ay sonra yine kan örneği yolladım. Kuduz titre test sonucu elinize ulaştıktan sonra köpeğinizle yurtdışına çıkabilmek için 3 ay kadar beklemek zorundasınız. Ve bu testi asla kaybetmemeye çalışın, çünkü her yurtdışına çıkışta göstermeniz gerekli. İşin maddi kısmına gelirsek, hafızam beni yanıltmıyorsa 300 tl civarı bir ücret ödemiş olmam lazım ama hafızam beni yanıltıyor da olabilir çünkü ödeme kısımlarını genelde kafamdan silmek ve asla düşünmemek isterim:)

Üç ay dolduktan sonra kuduz titre testiniz, pasaportunuz ve sizin Fiona'nızla beraber İl veya İlçe Tarım Müdürlüğüne gidiyorsunuz. Bazı belgeler doldurup yine para ödüyorsunuz, o kısım da Allah'ın emri, yine hafızam beni yanıltıcak ama 200 tl civarı birşeydi. Malum ülkemizde herşeye devamlı zam geldiği için güncel fiyatı bilmek zor. Tebrikler, bu tarihten itibaren 10 gün içerisinde köpeğiniz sizle yurtdışına çıkabilir. İl veya İlçe Tarım Müdürlüğü'ndeki işlemler çok uzun değil bu arada. Daha az sıra olduğunu duyduğum için Bomonti'de oturmama rağmen Sarıyer'dekine değil Bağdat Caddesi'ndekine gittim ben. Çok da tatlı çalışanları vardı.

Kısaca tekrarlamak gerekirse:

1. Çip taktırmak, pasaport çıkartmak, kuduz aşısı yaptırmak.

2. Kuduz titre testi yaptırmak, sonuçların çıktığı tarihten itibaren 3 ay beklemek.

3. Köpeğinizi, pasaportunu ve kuduz titre testini alıp, İl veya İlçe Tarım Müdürlüğüne gidip izin çıkartmak ve o izinden itibaren 10 gün içersinde çıkışı gerçekleştirmek.

Biz Fiona ile Yunanistan ve İtalya'ya gittik. Bu kısımdan itibaren anlatacaklarım sadece bu 2 ülke için geçerli. Lütfen gideceğiniz ülkenin konsolosluğunun internet sitesine girip prosedürü kontrol edin çünkü benim gittiğim ülkeler köpeğinizle en kolay alınacağınız yerler. Maalesef Almanya ve İngiltere'de köpeğinizin 3 ay kadar karantinada kalması gerekiyor. Her ülkenin kendi kuralları var, bunları iyice kontrol etmeden yola çıkmayın.

Yunanistan en kolayı. Biz Midilli adasına feribotla geçmiştik. Türkiye'den çıkarken pasaportuna baktılar o kadar. Yunanistan'a girişte normalde pasaport ve çip yeterli ama ben ne olur ne olmaz diye kuduz titre testimi de yanıma almıştım nitekim sordular. Ama kuduz titre testi olmayıp köpeğiyle Midilli'ye sorunsuz giren arkadaşım da oldu. Bu yolculuk esnasında İl veya İlçe Tarım Müdürlüğü'ne gitmedim.

İtalya'ya çıkış da zor değil. Bu sefer yolculuğumuz uçaklaydı.

Biletinizi aldığınız anda yanınızda köpek olacağını kesinlikle belirtin ve onun için de yer ayırtın, çünkü bazı havayolları uçak içinde sadece bir evcil hayvanın uçmasına izin veriyor. 8 kiloya kadar olan köpeğiniz yanınızda seyahat edebilir. Yanınızda seyahat edeceğiniz köpeğiniz için check in anında 70 Usd, uçağın altında uçacak olan köpeğiniz içinse 130 Usd ödeme yapıyorsunuz. (Bunlar Thy fiyatları) Yanınızda köpeğinizin pasaportu, kuduz titre testi ve İl veya İlçe Tarım Müdürlüğü belgelerinin olduğundan emin olun. Uçuş öncesi köpeğinize veterinerinizin ismini ve miktarını belirlediği bir sakinleştirici verebilirsiniz.

Gelelim bizim Fiona ile Milano'ya uçuş maceramıza. Fiona 10 kilo olduğu için maalesef uçak içine alınmayacak dendi. Ama her Frenchie gibi onun da burnu yok, çok zor nefes aldığı için uçak yolculukları onun için tehlikeli. Ben check-in'de baya ağladım arkadaşlar, baya baya hüngür hüngür ağladım nolur aşağıda ölür o diye, check-in görevlileri o kadar tatlı insanlardı ki yanıma almama izin verdiler. Yani Fiona benimle uçtu:) Veterinerimden sakinleştirici almıştım, onu verdim, tüm yolculuğu sarhoş gibi geçirdi. Milano'ya vardığımızda pasaport kontrolüne girdik, kendi belgelerimi verdim, sonra Fiona'nınkilerini uzattım, gerek yok geç dedi ve geçtik! Ne pasaporta baktı, ne kuduz titre testine ne de Tarım Müdürlüğü belgelerine! Yine de siz herseyinizi hazır edin, her görevli bu kadar rahat olmayabilir.

İki gün sonra Fiona'yla ikinci uçuşumuzu gerçekleştiricez. Yaz tatili için Milano'dan İstanbul'a uçucaz. Tüm belgelerini hazırladım, uçakta yerini rezervasyon yaptırdım ama ben ekstra bir belge daha çıkarttım. Veterinerimden Fiona'nın epilepsi hastası olduğu ve yalnız uçamayacağına dair Ingilizce bir rapor aldım. Umarım bir aksilik çıkmaz ve yine yanımda uçar. Bu sefer annem de yok, ben, Fiona ve sakinleştiricisi başbaşayız. Bize bol şans dileyin.

Güncelleme: Yunanistan kolay dedik ama Sakız Adası ülke genelinin tersine bir prosedür uyguluyor ve köpek için pasaport, kuduz titre testi ve İl veya İlçe Tarım Müdürlüğü izinlerini istiyor. Tüm bu belgeleri, 3 gün öncesinden ulaşımda kullanacağınız feribot firmasına yollamalısınız. Onlar da Sakız Adasına kontrole gönderiyorlar, ordaki veteriner onay verirse köpeğinizi alabiliyorsunuz.