top of page

Her Sene Bir Yunan Adası: Chios (Sakız)


yunanistan Chios benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Sloganım bu, her yaz Bir Yunan adası...2019 yazı için seçilen talihli ise Chios yani bizim bildiğimiz ismiyle Sakız Adası oldu.

Sakız adasına Çeşme'den geçiyorsunuz. Ada büyük bir ada olduğu için boşuna orda araba kiralamayalım, kendi arabamıza izin çıkarıp onla geçelim dedik. Feribotlines'tan biletlerimizi aldık ve çarşamba sabahı Fiona, annem ve ben arabamıza atlayıp Çeşme'nin yolunu tuttuk. Feribot biletimiz akşamaydı, Susurluk'ta tost & ayran, İzmir'de çay kahve diye diye Çeşme'ye vardık. Limana geldiğinizde biletinizi hangi firma üzerinden aldıysanız oraya gidip bastırıyorsunuz. Biz Turyol'dan almıştık, mutlu mutlu bilet bastırmaya gittik ki Fiona'yı alamayacaklarını söylediler!! Çünkü bizim Fiona'nın tüm evraklarını 3 gün önce firmaya yollamış olmamız gerekiyormuş, dedim ki biz hep köpeğimizle Yunanistan'a giriyoruz ve ilk defa böyle bir uygulama duyuyorum, meğersem doğruymuş arkadaşlar, Sakız Adası Yunanistan'ın geri kalanına göre farklı bir prosedür uyguluyormuş, hayatımda daha saçma birşey duymadım. Turyol bize ertesi güne köpek için izin alabileceğini söyledi, biletler de ücretsiz ertesi güne alındı, biz tüm belgeleri yolladık (Pasaport ve kuduz titre testi), o geceyi Alaçatı'da geçirdik. Ertesi sabah feribota gittiğimizde yine alınmadık çünkü bu sefer de belgeleriniz yeterli değil Tarım İl ve İlçe Müdürlüğü izinleri lazım dediler. (Bunları Yunanistan tarafı söylüyor.) Bu izinleri çıkartmak hem belli bir süre istiyordu, hem de açıkçası ben yeni problemler çıkaracaklarını düşünüyordum, seyahatimiz zaten tam bir gün aksamıştı. Böylece Merkür Retro son kazığını Fiona'ya attı ve adaya ilk veda eden isim Fiona oldu. Çeşme'de çok sevdiğim bir arkadaşım yaşıyor, onun arkadaşı da hem köpek eğitmeni hem de bakıcısı, Fiona'yı ona emanet ettik ve çarşamba akşamı binmemiz gereken feribotumuza tam bir gün sonra, perşembe akşamı binebildik ve indiğimiz gibi otelimize koştuk.

Otelimiz Golden Sand Hotel hem merkeze yakın, hem koskocaman bir plajı var, odamız da bahçeli ve deniz manzaralıydı ama bana önerir misin deseniz, önermem. Çünkü arkadaşlar, otelin duvarları kağıttan, biz sağımızdaki ve solumuzdaki odayla beraber yaptık tatilimizi, her şeylerine şahit oldum diyebilirim ve bu 'her şey'i sizin hayal gücünüze bırakıyorum.

Ben size Fiona'nın gelemeyişini öyle bir paragrafta anlattım ama anlatılamayacak kadar yorucu ve stresli anlardı, o yüzden otele vardığımız akşam yorgunluktan kıpırdayamadık, Allah'tan otelde açık büfe yemek ve Greek Night vardı, sürekli tabaklarımızı doldurup dans edenleri izledik.

Ertesi sabah bol Greek yoğurtlu bir kahvaltı yaptıktan sonra tatilimiz sonunda başlayabildi.

İlk durağımız seramikleriyle ünlü Armolia Köyü:

yunanistan Chios benburayaasikoldum gözde Gülsoy

yunanistan Chios benburayaasikoldum gözde Gülsoy

yunanistan Chios benburayaasikoldum gözde Gülsoy

yunanistan Chios benburayaasikoldum gözde Gülsoy

yunanistan Chios benburayaasikoldum gözde Gülsoy

yunanistan Chios benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Armolia hem gerçekten çok güzel bir köy, hem de seramikleri meşhur demiştim değil mi? Önce güzel Bir Yunan kahvesi içtik, sonra bir seramik alışverişi yaptık ki, ne siz sorun ne ben söyliyeyim.

yunanistan Chios benburayaasikoldum gözde Gülsoy

yunanistan Chios benburayaasikoldum gözde Gülsoy

yunanistan Chios benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Bu arada adanın her yeri Sakız Ağacı dolu. Tahmin edersiniz ki alışverişimiz seramikle sınırlı kalmadı, sakız ağacından üretilen ne varsa satın aldık. Diş macunu, el kremi, sabun, sıvı sabun, şampuan, saç kremi, reçel...

yunanistan Chios benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Öğlen artık hava çok sıcaklamıştı biz de kendimizi, siyah volkanik taşlardan oluşmuş Mavra Volia Plajı'na attık ve birkaç saat sudan çıkmadık.

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Öğle yemeğimizi Porto Emporios'ta yedik ve çok memnun kaldık.

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Karnımız doymuştu, denize girip ferahlamıştık, artık diğer köyleri keşfetmeye devam edebilirdik. Bir sonraki durağımız olan Pirgi Köyü, benim adada en beğendiğim köy oldu.

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Geometrik şekillerle süslü binaları, o binaların üzerine kurutmak için astıkları domatesleri, daracık sokaklar, o daracık sokaklara konulmuş masa ve sandalyeler, orda oturup sohbet eden yaşlı insanlar, evlerin kapılarına konulmuş kanaryalar, her şeyiyle o kadar tatlı ve o kadar güzel bir köy ki... Meydanındaki masalardan birine kurulduk, günün belki de 5. yunan kahvesini içtik.

Günün son durağı, şu anda terk edilmiş olan ve Osmanlıların büyük bir katliam yaptıkları Anavatos oldu. Ters ışıkta kaldığı için doğru düzgün fotoğrafını çekemediğim bu köy, bir tepenin üzerinde, uzaktan da olsa bir görün derim.

Yollar çok dar ve tehlikeli geldiği için güneş batmadan otelimize dönüp, bahçemizde çekirdek çitletip denizi izledik. Sakız'daki ilk günümüz böyle geçti.

İkinci günümüz tatilin en özel günüydü çünkü İYİ Kİ DOĞDUN CANIM ANNEM! 55 yaşını benimle Yunanistan'da kutlamayı seçtiği için o kadar mutluyum ki.

Günün ilk köyü Olimpi. Bizim için günün ilk köyü, günün ilk kahve sefası da demek aynı zamanda.

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

İkinci durağımız Mesta Köyü ortaçağdan kalma daracık sokaklarıyla labirent gibi. Pirgi'den sonra Sakız Adası'nın ikinci en güzel köyü olabilir burası.

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Öğle yemeği için Mesta Port'a gittik. Açıkçası birkaç kişiden kesin git diye tavsiye aldığım için beklentim yüksekti, biraz hayalkırıklığına uğradım. Toplamda 2 restoran olan küçük bir liman burası, bir tanesi ağzına kadar Türk doluyken diğeri bomboştu. Türklerden kaçıp boş olana geçtik. Orda yemek yediğim süre içersinde burayı niye bu kadar çok duyduğumu anladım, çünkü Türkiye'den gelen turlar bu restoranla anlaşmışlar, otobüsün biri gitti biri geldi.

Bizim yemek yediğimiz yer fena değildi yine de illa gidin demem.

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Denize girmek için Lithi Beach'i seçtik. Önde şezlonglar, arkada restoranlar, hem hareketli hem de bir o kadar huzurlu ve sakin. Bilseydik Mesta'dan sonra direkt buraya gelir hem yemek yer hem denize girerdik. Yemekleri çok kötü olamaz herhalde çünkü Acun Ilıcalı sürat motoruyla Çeşme'den geldi, yemek yedi ve gitti, yoksa niye gelsin değil mi:)

Denizden çıkıp hiç otele bile uğramadan önce yel değirmenlerine gittik.

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Sonra, annemin doğum gününü kutlamak için merkeze indik. Ayni & Kanela'da yediğimiz ıspanaklı böreği ve lokmaları unutmam mümkün değil. İyi ki doğdun annecim, iyi ki varsın, iyi ki senin kızınım.

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Ve tatilimizin son gününe geldik.

Önce annem çok görmek istediği için merkezdeki Osmanlılardan kalma hamama gittik.

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Sonra ver elini deniz. Öğlene kadar Glari Beach'te keyif yaptık.

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Burdan çıktıktan sonra Aghios Isidhoros kilisesine gittik. Bizim amacımız bir fotoğraf çekip kaçmaktı ama bir baktık Yunan Teyzeler sermişler havlularını, kilise manzarasında güneşlenip denize giriyorlar, o kadar keyifli geldi ki aynısını yapıp tüm gün burda yüzdük. Bence tatilin en güzel anı, burda geçirdiklerimizdi.

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Yemek için yakınlardaki Lagkada Köyü'ne geçtik. Nasıl sakin nasıl tatlı bir köy anlatamam.

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Böyle bir sürü restoran sıralanmış kıyısında. En yüksek puanlısı Paşa'ya geçtik. Yemek yiyen herkes Türk'tü, puanı gören gelmiş gören gelmiş. Servis berbattı, garson böyle bardakları tabakları masaya koymadı adeta kafamıza attı. Neyse dedik belki yemek güzel gelir. Önce bir ahtapot ızgara geldi, adeta lastik! Ben ki yemek ziyan olmasın der çok kötü değilse bile yerim, bu çok kötüydü yiyemedik. Sonra bir patlıcan salata geldi, bakın bir çatal aldım ve bıraktım diyorum, ne kadar kötü olabilir siz düşünün, en son karidesli spaghettimiz geldi, buz gibi makarna, üzerine salça atmışlar soğuk, rezalet. Hiç bişey yiyemedik, o kadar sinirlendim ki o garsonla muhattap olup hesap bile istemek istemedim, içeri gittim kasaya hesabı ödemeye. Kasada mekanın sahibi varmış, kibarca yemeklerin gerçekten çok kötü olduğunu, bir çatal bile yiyemediğimizi söyledim ve parayı uzattım. Baya şu anda inanamıyorum, Türk müesseselerinden alışkın olmadığım bir mahcubiyetle önce özür diledi, asla paramızı alamayacağını söyledi, sonra masamıza gitti, annemden de özür diledi, yine gelmemizi ve bir sonraki gelişimizde kendilerini affettireceklerini söyledi. Yani bize mi öyle denk geldi yoksa genel olarak mı kötü bir mekan şu anda bilemiyorum ama sahibinin insanlığına, kibarlığına, efendiliğine söylenecek tek bir söz yok.

Sakız'daki restoranlarla ilgili bir yorum yapmam gerekirse, bir yer Türk kaynıyorsa ben orda iyi yemek yiyemedim dostlarım. Sanırım hepsi turlarla anlaşmalı, bir şekilde kalabalık gözüküyor bu yüzden ve puanları artıyor.

Son günümüzde yapmak istediğimiz son bir şey kalmıştı: Nea Moni Manastırı'nı ziyaret etmek. Hem ürkütücü hem de inanılmaz güzel.

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Akşam tekrar merkeze geçtik. Ada merkezleri genelde apaçi yerler olur ya, Sakız'ın merkezi öyle değil, baya tatlı, o yüzden son akşamı da burda geçirmek istedik. To Boynaki'de giros yedik, baya iyiydi.

Chios sakız adası yunanistan benburayaasikoldum gözde Gülsoy

Az mı aldık korkusuyla 300. paket Greek coffeemizi aldık, belki yetmez diye 50. el kremimizi de aldıktan sonra artık Sakız Adası'yla vedalaşmaya hazırdık. Ertesi sabah erkenden feribotumuza atladık Çeşme'ye döndük, ordan İzmir'e geçip Fiona'ma kavuştuk, sonra ver elini İstanbul.

Bir sonraki Yunanistan rotam ne olucak acaba?

You Might Also Like:
bottom of page