top of page

Bekarlık Sultanlıktır (Mı Acaba?)


Genelde evliler evli olmayı savunur bekarlık nereye kadardır, bekarlar evliliği kötüleyip kendi hayatlarının güzelliğinden dem vururlar. Ben bekar olmama rağmen ne evlilik çok kötü bir şey derim ne de evlenmek için ölüp bitiyorum. Önemli olan mutlu olmak ve gerçekten mutlu olan insanlar kendilerinin diğerlerinden daha mutlu olduklarını kanıtlamaya çalışmazlar. Yani bekar biri bekarlığı, evli biri evli olmayı abartı derecede övüp karşı tarafı küçümsüyorlarsa bilin ki mutsuzlar.

Eveeet genellememi yapıp yargı dağıttıysam genelden özele geçebiliriz. Gelelim bana. Bildiğiniz gibi Fiona'yla seviyeli ve mutlu bir ilişkimiz var:) Daha önce bir yazımda da yazmıştım, tabii ki ömrümü geçireceğim birini isterim, ama illa biri olsun değil, kendi çapımda güzel bir hayatım var, varsa buna daha da güzellik katıcak biri buyursun gelsin, yoksa biz Fiona'yla ana-kız devam ederiz böyle. Peki bekarlık gerçekten sultanlık mı? Müzmin bir bekar olarak bu yazıda sizlere bekarlığın iyi ve kötü yönlerinden bahsetmek isterim, böylece siz karar verin sultanlık mı değil mi.

İyi yönleri:

- Bir karar alırken sormanız hatta kimi zaman izin almanız gereken kimse yoktur.

Bunu en başa yazma sebebim geçmişte en çok bundan çekmiş olmamdır. Belirtmeme gerek var mı ben seyahat etmeyi çok seviyorum :) Seyahatlerimi yaptığım birkaç kız arkadaşım, kardeşim ve annem var. Sabah 8'de uyanırım, tüm gün kilometrelerce yürürüm ve akşam 9 dedin mi pilim biter. Demek istediğim gece hayatım yoktur. Buna rağmen geçmişte burnumdan gelen o kadar çok seyahatim oldu ki. O bileti alırken yaşadığım ikilemler, gitmeden önce edilen kavgalar, seyahat esnasında edilen 2. tur kavgalar, dönüşte yenilen tripler. Geçen Polonya için bilet alırken, biz bekarlar mutlulukla çat diye biletimizi alırken, aramızda tek sevgilisi olan kız arkadaşımız bir dünya kavga edince, içimden dedim ki 'oh be, şükürler olsun ki ben artık rahat rahat alıyorum biletimi' Ya da başka bir kız arkadaşım, sevgili oldukları dönemde şu anki eşinin erkek arkadaşlarıyla tatile çıkmasına izin vermedi diye o da bugün bizle yazlığa bile gelemiyor kocası laf eder diye. Burdan karısını, sevgilisini seyahat etmekten mahrum bırakmayan her erkeği tebrik ederim, maalesef çoğunluk değilsiniz, keşke olsaydınız.

Neyse demek istediğim, herhangi bir karar alırken, tek karar mercii olmayı o kadar çok seviyorum ki.

- Sizinle topluluk içinde tartışacak bir sevgiliniz/eşiniz yoktur.

Tamam biliyorum birçok çiftin olduğu bir organizasyona/yemeğe tek başınıza katılmak çok mükemmel bir şey değil. Fakaaat ne zaman o çiftler topluluk içinde birbirlerine laf sokmaya başlıyor hatta daha da abartıp tartışıyor, yine bir halime şükredesim geliyor. Sakın 'Ama biz yapmıyoruz.' demeyin, farkında olmadan yapıyorsunuz:) Böyle sahte bir gülümseme eşliğinde, 'ay ama hayatım'lar uçuşaraktan.

- Kayınvalideniz yoktur.

Bu maddeyi cidden açıklamama gerek var mı? Bayramlarda aramanız gereken, ziyaret etmezseniz laf sokan, ziyaret ettiğinizde yine laf sokan, işin kötüsü hakkında asla yakınamayacağınız bir tatlı canavarın yokluğuna nasıl sevinmem! Burdan iyi anneleri tenzih ederim. Başımızın üstünde yeriniz var ancak yine azınlıksınız. Evli kız arkadaşlarımdan kocasının ailesini seven biri varsa da ben bilmiyorum.

- Kendi alanınız vardır.

Bazen insan kimseyi görmek, kimseyle konuşmak hatta kimsenin nefes alıp verdiğini bile duymak istemez. Evde sadece kendi sevdiği şeyleri yapıp kendiyle olmak ister. Özendirmek gibi olmasın ama evde nerdeyse üzerimize yıkılan hiç bir sorumluluğumuz yok, canımız yapmak isterse yapıyoruz, yoksa yemek yapmak istemedik mi, dışardan söyle gelsin, temizlik yapasımız yok mu e zaten ev temiz değil diye biz yakınmıyorsak, kimse yakınmaz.

- Çocuk ne zaman diye sorulmaz.

Çünkü bize genelde evlilik ne zaman diye sorulur :) Zaten çocuk sorumluluğumuz da yoktur. Hayatımızın merkezinde yine biz varız. Tüm vaktimiz ve paramız sadece kendimiz için. Gerçi bende çocuk var, Fiona, tek farkı ağlamıyor.

- Kimseyle maddiyat kavgası yapılmaz.

Kimse bizim kazandığımız/harcadığımız paraya karışmaz, biz de kimseye.

- Aşk acısı çekmezsiniz.

Aşk acısı biraz ölüm acısına benziyor, yani o insan hala hayatta ama sizin hayatınızda değil. O acıyı birkaç kez yaşadım, bir daha asla yaşamaya niyetim yok.

Neyse baya pozitif şey varmış bekarlıkta, eğer bir an önce negatifleri yazmazsam asla evlenmicem. Geçelim bekarlığın negatif yönlerine. Aslında yukarıda saydığım her iyi yön yanında bir kötü yönü getiriyor. Doğanın kanunu bu, her şey zıttıyla varoluyor.

- Belki o bileti alırken sormanız gereken kimse yoktur ama o şehri aşık olduğunuz insanla el ele keşfetmenin tadını bilemezsiniz.

- Belki sizinle topluluk içersinde tartışan biri yoktur ama neredeyse herkes çiftken siz o masaya tek oturursunuz.

- Üzgünüm kayınvalideniz yoktur'un negatifini bulamadım. Doğada onun zıttı bir şey yokmuş meğer. O konuda bekarlık hala önde.

- Belki kendi alanınız vardır ama her akşam yalnız olduğunuz bir eve girersiniz, yalnız yemek yersiniz ve o lanet olasıca buzdolabına siz alışveriş yapmazsanız kimse yapmaz ve eve geç geldiğinizde Fiona'ya yemek verip onu dışarı çıkarıcak kimse yoktur, patlayan ampul kendiliğinden değişmez, tamircilerle sen muhattap olursun, EVDE TAMİR İŞİ ÇOK ZOR ANLIYOR MUSUNUZ? VE EVDE HEP BİRŞEYLER BOZUK!

- Belki çocuk ne zaman diye sorulmaz ama her saniye 'e sen napıyosun evlenmiyor musun?' diye sorulur.

- Kimseyle maddiyat üzerine kavga etmemenin de kötü yanını bulamadım, onun da zıttı yokmuş, kendi yazımda kendimi çürüttüm iyi mi?

- Belki aşk acısı yaşamazsınız ama aşkı da yaşayamazsınız. Aşık olmak ne güzel şey aslında.

- Belli bir yaştan sonra çevrenizdeki bekar insan sayısı azalır, haftasonu dışarı çıkmak, tatil programı yapmak zorlaşır. Herkes ya kocasıyla ya sevgilisiyle yemekte, tatilde ya da evde Netflix & chill peşinde.

Tüm bu saydıklarımdan sonra, aslında evlilik iyi de çevresi kötü, diyebilir miyiz? İnsanlar zorlaştırmasa, çift olmak gerçekten çok güzel bir şey, en önemlisi çift olunca ev işleri bir tek size kalmıyor, tamirat kadın işi değil yemin ederim kadın işi değil! Elimin hamuruyla ben tornavida tutmak istemiyorum demek isterdim ama hamur da tutmuyorum, bakın yemek yapmak da kadın işi değil, en iyi şefler erkek! Ya da şöyle diyip yazıyı tamamlıcam:

Bekarlık güzel de tamirat kötü!

You Might Also Like:
bottom of page