top of page

Best Of Milano 2019


Aslında ben daha önce bir best of Milano yazısı yazmıştım: tık tık Fakat geri döndüğüm bu son bir senede o kadar güzel yeni mekanlar keşfettim ki, yeni bir yazı yazmak şart oldu. Buyrun best of'umuza eklenen yeni yerler:

Gesto:

Ben en çok Porta Venezia bölgesinde olana gidiyorum. Mekan çok güzel ama tapaslar daha bile güzel. Garson size bir kara tahta bir de tebeşir getiriyor. Siparişlerinizi ve hangi sırayla gelmelerini istediğinizi siz yazıyorsunuz. Mini hamburgerini şiddetle öneririm. Aslında menüdeki her şeyi neredeyse denedim, hepsi çok iyiydi.

Lu'bar:

Dekorasyonunu en sevdiğim yerlerden biri. Ben genelde pazar günleri öğle yemeğine gidiyorum. Yemekleri ne muhteşem ne çok kötü. Menüsü çok geniş değil fakat ortamı çok güzel. Rezervasyonsuz gitmeyin.

Notthingam Forest:

Küçücük, minicik bir mekan, ama akşam 6'dan itibaren kapısında kuyruk oluyor. Kokteyleri inanılmaz lezzetli ama asıl olayı bence sunumları. Kuru kafalı, deniz kabuklu bardaklar, küvet şeklinde olup içinde oyuncak ördek yüzen içkiler...

Al Garghet:

Şehrin biraz dışında kalıyor o yüzden taksi şart. Ama bana sorarsanız değer mi diye, valla değer! Risotto milanese, gniocchi ve cotolettası muhteşem.

Penelope a Casa:

Son zamanların en 'in' yeri. Rezervasyon yaptırmak için 2 ay önce davranın bence, yer bulmak çok zor. Ambiyans çok güzel, yemekler de iyi ama çok çok özel değil.

QC Terme:

Milano'da ikiden fazla gününüz varsa şehrin ortasındaki bu spa'yı ısrarla öneririm. Akşam 19-21 arası aperativo var, yani sınırsız açık büfe yemek ve içki. Açık havuzu, kapalı havuzu, buhar banyoları...Büyük, temiz ve gerçekten dinlendirici. Verdiğiniz paraya fazlasıyla değiyor.

Pizzium:

Pizza denilince artık o müthiş Napoli pizzaları sağolsun, Pizzium dışında bir yer düşünemiyorum.

Ristorante Solferino:

Milano'nun en eski, en köklü restoranlarından. Servis çok iyi, yemekler daha bile iyi. Gözünüzü kapatıp menüden herhangi bir şeyi seçin, kötü olması imkansız.

Cacio & Pepe:

İtalya'ya gelip 'pasta' yememek olmaz. Cacio & Pepe'nin makarnaları inanılmaz. Benim favorim, restorana adını da veren cacio & pepe.

Hygge:

Son keşiflerimden. İnanılmaz tatlı bir mekan, özellikle haftasonuna brunchı harika!

GUD:

Ben en çok City Life'ta olan şubesini seviyorum. Özellikle yazın, çimenler üzerindeki sezlonglara yayılıp aperitif yapmak çok keyifli.

Fonderie Milanesi:

Aperativo diyince ben burayı tek geçerim. Kendisini biraz Bomontiada'ya benzetiyorum.

Deus Cafe:

Gizem bana bir sene yakındır buraya gitmemi, çok seveceğimi söylüyordu, ama benim evime çok ters kaldığı için gitmem çok zaman aldı. İnanılmaz sevdim. Dilerseniz aperitivoya ya da akşam yemeğine gidebilirsiniz. Brunchları da güzel. En az bir hafta önce rezervasyon yaptırmayı unutmayın.

Mint Cafe:

Böyle çiçekli, böcekli yerlere asla karşı koyamıyorum. Kokteyleri de çok güzel, evime de çok yakın, daha ne olsun?

10 Corso Como:

Corso Como üzerinde en çok sevdiğim yer burası. Küçük bir avlu içersindeki gizli bir cennet gibi.

N'ombra de Vin:

Yeni favori mekanım. Şarap & peynir tabağı yapmak için en ideal yer. Milano'da en sevdiğim mahalle olan Brera'da, her zaman inanılmaz kalabalık, özellikle dışarısında yer bulmak imkansız, fakat müşteri kitlesi çok çok iyi, her daim güzel ve kaliteli insanlar var.

You Might Also Like:
bottom of page