top of page

Onlar Gibi Olmadığımız İçin Şükretmemiz Gereken İnsan Tipleri


Yatıp kalkıp Yüce Rabbime beni öyle yaratmadığı için şükrettiğim insanlar listem var. Hepimizin çevresinde denk geldiği bu insanlar sizin çevrenizde yoksa, yüksek ihtimal o insan sizsiniz, geçmiş olsun:) Buyrun 'evlerden ıraklar' sıralı listem:

1) Sosyal medyadan laf sokanlar:

Şükürler olsun ki ne düşündüğümü insanların yüzüne söyleyebilecek cesaretim var. Ama sormanız lazım hakkımda ne düşünüyorsun diye, yani eğer sormazsanız arkadan konuşmak olmuyor biliyorsunuz değil mi?:) Neyse aslında burdaki konumuz Instagram fotoğrafları altında anonim laf sokmalı yorumlar. Bir süre çok görüştüğüm bir arkadaşımın en yakın arkadaşı beni ondan baya kıskanıyordu, yakınlığımızdan rahatsız oluyor ve bunu sıkça dile getiriyordu, sonra bir şekilde biz koptuk, o kıskanç kız, arkadaşımın en alakasız fotoğraflarının altına bile 'önemli olan kalıcı dostluk jdhajshd' falan yazmaya başladı. Hayatını ve kendisini hiç merak etmediğim bir insanın fotoğraf altından bana laf göndermesi ancak gururumu okşar halbuki. Umursanmayan ve insanlara laf sokan bir insan olacağıma, laf sokulacak kadar önemli olmayı tercih ederim :)

2) Aşk acısından sonra Demet Akalın şarkılarında eski sevdiceği çatlatmalı patlatmalı story çekenler:

Aşk acısı çekmeyin demiyorum, hobi olarak gene çekin. Ben de çektim ama efendi gibi 90lar Türkçe pop dinleyip sabaha kadar ağlayıp, sabah işe gitmeden gözlerime buz torbası koymalı bir aşk acısıydı benimkisi. ELE GÜNE KARŞI YAPAYALNIZ BÖYLE DE OLMAZ Kİ ŞAK ŞAK ŞAK.

Yani kimse cidden Bebek'te üç beş tur atıp ooooh eller havaya olduğunuzu düşünmüyor, bilakis baya hala sindirememiş gözüküyorsunuz.

3) İnsanlara kilo mu aldın diyenler:

Ya şuna özel parantez açıcam, insanları ilk gördüğünüzde kilo mu aldın demeyin kilo mu verdin demeyin ALDIMSA DA SANA MI ALDIM KENDİME ALDIM. Of çok sinirlendim :) Ve açtığım parantezi de kapamadım HADİ BAKALIM O PARANTEZİ DE YEDİM. HADİ BAKALIM.

Dostlarım benim boyum 1.54 cm. Ve ben çok sık 1-2 kilo alıp veriyorum. Bu boyla da inanılmaz belli oluyor, o 1 kilo o kadar çok fark ediyor ki. Yani bu hafta beni kilo almış bulsanız bile 2-3 hafta sonra karşılaştığımızda bu sefer zayıf bulabilirsiniz. Uzaktan bir tanıdık beni her uzun zaman sonra gördüğünde kilomla ilgili net bir yorum yapıyordu ama hep uçlarda. Aaaa baya kilo almışsın veya aşırı zayıflamışsın gibi. Bu hanfendi her zaman fitti, ta ki bu seneye kadar, bu sene kendisini gördüm ve o kadar kilo almıştı ki şok geçirdim. İçimden inanılmaz fazla 'aaa ne kadar kilo almışsın.' diye intikam almak geçtiyse de yapmadım çünkü gerçekten kırıcı bir şey. Aslında çok haketmişti ama büyüklük bende kalsın, öyle de yüce gönüllüyüm.

4) Kendi sahip olduklarını aşırı övenler:

Bunların kocası en iyi koca, çocukları en zeki ve kendileri en şanslıdırlar hep. Muhteşem bir hayatları, harika arkadaşları vardır, tuvalete çıktılarında gökkuşağı yaparlar ve terleri pamuk şeker kokar. Bana her 'Ay Allah sana benimki gibi koca versin.' dediğinde, çocukluktan tanıdığım kocasının yaptığı pislikleri hatırlayıp içimden 'Tövbe yarabbim sen onu dinleme.' diyip yüzümde kocaman fake bir gülücükle 'Ay hadi valla inşallah.' derken her an Oscar'a aday gösterilebilirmişim gibi hissediyorum.

5) Saat ve araba markası göstermeli direksiyon pozu verenler:

Doğal seleksiyon bu insanları hala nasıl elemedi aşırı şaşırıyorum ya, beyinlerini Fiona'ya taksam Fiona ters koşar. Tamam en zengin sensin, taaaamaaaaam.

6) Herbokologlar:

Her konuyla ilgili bilgisi vardır ve her şeyin en doğrusunu o bilir. Bu insanlardan biri, bir yandan hamburgerinden ısırık alırken o koca göbeğinden hiç utanmadan, haftanın en az 4 günü spor yapıp o esnada ızgara somonunu yiyen arkadaşlarımıza, spor ve diet taktikleri vermişti, onlar da kibarlıklarından hiçbir şey dememişlerdi, aa evet doğru söylüyorsun diyip ertesi gün yine spora gitmişlerdi.

7) 30 yaş üstü ergenler:

Ergenliğin bir limiti olmalı dostlarım, dünya üzerindeki her şeye isyan edip, kimse beni anlamıyor demenin ve 'Ben çok coolum, yaptığım her şey çok cool ve siz benim gibi yapmayanlar çok eziksiniz.' tavrını 30lu yaşlarda sürdürmemeliyiz. Senin dinlediğin müziği ben dinlemediğim için ben zevksiz sense bir müzik uzmanı değilsin, sadece farklı müziklerden hoşlanıyoruz, ya da benden farklı bir giyim tarzın olduğu için sen çok özel değilsin, ben birçok şeyin yanında magazin programı da takip ettiğim için iki Netflix belgeseli izledin diye senden daha kültürsüz değilim. İnsanları ve kendini kategorilere ayırıp benim kategorim senden daha yüksek havasındaki ergenliklere bir limit koyalım. 24 yaşından sonra yapılmasın mesela bunlar, ne dersiniz?

8) Hesap gelince herkesten erken davranıp ilk bakanlar:

Sizlere kılım. Kalabalık bir masa geldiğinde ben şunu yedim, bir de cola içtim diyip, hoop ödeyip kaçanlar, buraya gelin bir bakiyim. O hesabın içinde hep beraber içtiğimiz su da var, eklenmesi gereken bahşiş de. Son bakana yazık değil mi o kalanların hepsini ödemek zorunda kalıyor. Bir de mesela kalabalık arkadaş grubuyla loca veya stand ayarlarsın, onu ayarlamak için şişe açmak zorundasındır, kesin birileri o şişeye girmez, kendine bir şarap söyler, hesap gelince 'Ben şişeden içmedim, şarabımı ödeyeyim.' der. Ama sen o şarapla o locaya oturamazdın ki, orda olmanın sebebi o şişe. İçmek zorunda değilsin, ben de vodka sevmiyorum, ama ekstra bir şey içsem bile hesap gelince o şişeye ortak olurum.

9) Aşırı yiyip içip hesabı masadaki insan sayısına bölenler:

Kalabalık grup yemeğe gidildiğinde, herkes normal bir şey yerlerken menüdeki en pahalı şeyleri seçip, deli gibi içki içip sonra hesap geldiğinde 'Uğraşmayalım işte ya, 5e bölelim' diyenler, sizlere de en az 8 numara kadar kılım. Ben masadakilerden daha çok yiyip içtiğime inanıyorsam, kendim diğerlerinden daha fazla ödemeyi teklif ederim hemen. Master grubumuzla yemeğe çıkmıştık, kızlardan birinin durumu cidden kötü, herkes et yiyip içki içerken, tatlıya bile girmişken o kız sadece salata ve su söyledi, amacı hem bizlerle çıkıp hem de minimum para harcamaktı, hesap gelince en fazla yiyen kişi eşit bölelim dedi, o esnada o kızın yüzündeki acıyı ben gördüm. Kıza döndüm, sen kendininkini öde, biz geri kalanı bölüşücez pek bir şey yemedin çünkü dedim. O kadar mutlu oldu ki. Sizin maddi durumunuz iyi olabilir ve dilediğinizi yiyip içmek hakkınız, ama herkes öyle değil, hesabı eşit bölerken, lütfen herkesin eşit yediğinden emin olun, kendi yediklerinizin ortalamanın üzerinde olduğuna inanıyorsanız bir adım öne çıkın ve diğerlerinden daha fazla ödeyin, kimse sizin lüksünüze ortak olmak zorunda değil.

10) Sürekli şikayet edip bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmayan insanlar:

Bir arkadaşımın işiyle ilgili şikayetlerini yaklaşık bir sene sabırla dinlemiştim. Her gün ama her gün telefon açıp yakınıyordu. Artık firmasındaki bütün çalışanların detaylarını, isimlerini ve neler yaptıklarını bilecek kadar hakimdim bu konuya. Bu bir sene içersinde durumunu değiştirecek hiçbir şey yapmadı. En sonunda şunu dedim : Ya işini değiştir, ya da değiştirmiyorsan lütfen bana yakınma. Şikayet etmek, yakınmak hepimizin hakkı, ben de çok yakınırım ama bir yandan da memnun olmadığım bu durumu değiştirmek için bir şeyler yaparım. Sürekli sevgilisinden yakınıp, kavga edip ayrılıp tekrar barışan arkadaşlarımı dinlemeyi de kestim. Zaten barışıcaksın, benim vaktimi çalma gözünü seviyim.

Bu liste uzar hatta sonsuza gider ama benim 'evlerden ırak top 10'im bu. Onlara bakıp bakıp halime şükrediyorum.

You Might Also Like:
bottom of page