Açılın sizle seyahat sırlarımı paylaşmaya geldim. Yani tabii ki güzellik sırlarımı paylaşacak halim yoktu, çok uzun bir yazı olmazdı, hatta yazı olmazdı. Neyse kendimi güzelce gömdükten sonra gelelim en iyi bilgi sahibi olduğum konuya: seyahat.
Bilet:
Seyahat, tam olarak benim bilet bakmaya başladığım saniye başlıyor. Amaç dünyanın her köşesini gezmek olduğu için gidilecek destinasyon benim için 2. sırada. Öncelik, uygun olduğum tarihi belirlemek. Bunun için illa da bir resmi tatil olmasına gerek yok. Çoğu seyahatini cuma akşam pazar akşam yapmış bir insan olarak, iddia ediyorum Avrupa'nın her şehrini bir haftasonunda bitirebilirsiniz. (Londra hariç) İstanbul'da çalışırken cuma sabahı ofise bavulumla gider, ofis çıkışı arabama atlayıp doğru havaalanına, pazar akşamı da havaalanından arabamı alıp gerçek hayata dönüş yapardım.
Uygun olduğum tarihi belirledikten sonra skyscannera girer o tarih için ucuz olan biletleri kovalarım. Biriken millerle bilet almayı da çok seviyorum, burdan millerini onlara haber bile vermeden bitirdiğim anneme, babama ve kardeşime çok teşekkür ederim, sayenizde çok uçuşumu neredeyse bedava denilecek bir fiyata aldım. Uçak bileti bakmak için en uygun günün salı olduğunu da belirtiyim, hatta, bir biletin en ucuz olduğu an o tarihten 2 ay önceki salı günüdür, haberiniz olsun.
Otel:
Ben uzun zamandır otel yerine Airbnb tercih ediyorum. Nedeni hem daha uygun olması hem de lokallerin hayatını görebilmek. Bir tek annemle gidiyorsam ilk tercihim otel oluyor, çünkü kendisi en az 5 odayı görmeden karar veremiyor. Bir de benden çok erken kalktığı için en azından ben uyanana kadar o kahvaltıya inip rahatça açık büfeyi talan edebiliyor. Eğer Airbnb tercih edicekseniz, fiyatı bir tık daha yüksek bile olsa 'süper ev sahibi' seçmeye çalışın, daha az sorun yaşarsınız, daha önce kalanların yazdığı yorumları kesinlikle okuyun, giriş çıkış saatlerine dikkat edin. Otelde kalıcaksanız, yine diğer sitelere göre biraz daha pahalı bile olsa booking.com'u tercih edin. Otelle ilgili herhangi bir sorun çıktığında booking inanılmaz bir aracı, otelden çok sizin çıkarlarınızı gözetiyor. Eğer seyahatinize az bir zaman kalmışsa iade yapılamaz tercih etmek mantıklı, 50 euroya yakın tasarruf edebilirsiniz, ama birkaç ay varsa, siz yine de ücretsiz iptal tercihini yapın, ne olur ne olmaz.
Otelde de airbnbde de en dikkat ettiğim şeyler, merkezi olması ve tuvaleti. Lüks olmasına gerek yok ama tuvaleti ve banyosu temiz ve yeni gözükmüyorsa kalamam.
Araştırma:
Gelelim en önemli bölüme. Biletinizi aldınız, otelinizi seçtiniz, şimdi sırada nerde ne yemelisiniz ve neler görmelisiniz kısmı var.
Ben öncelikle işe Türkçe blogları okuyarak başlıyorum. Küçük bir not defterine görmem gereken turistik yapıları, müzeleri ve simgeleri not ediyorum. Üzerine bir de yabancı blogları okuduktan sonra artık şehre gitmeden hakim olmuş oluyorum. Listeme aldığım turistik yerleri instagramdan da aratıp hangi açıyla nerde çekilen fotoğrafın güzel çıktığını anlayıp Instagram listesi oluşturuyorum.
Yemek benim için çok önemli, gittiğim yerin nesi meşhur, o meşhur olan şey en iyi nerde yenir gibi... Bunun için en büyük yardım foursquare. Gideceğim şehrin ismiyle bir liste oluşturup, başlıyorum foursquarede arama yapmaya, puanlara ve yorumlara göre o listeyi gitmek istediğim restoran, bar ve kahveciyle dolduruyorum. Sonra aynı yerleri Instagram üzerinde tekrar araştırıp iyice yemek ve mekan fotoğraflarına bakıp Instagram listeme ekliyorum. Bu restoranlara önceden rezervasyon gerekiyorsa işimi şansa bırakmıyorum. Instagramda takip etmeyi sevdiğim birkaç yemek bloggerı da var, onların sayfalarına da bir göz gezdirip eğer o şehre gitmişlerse nerde ne yemişler diye kesin göz atıyorum. Myfoodsteps bu bloggerların başında geliyor. PrincessGdiaries ve Selin Semerci de yakın arkadaşlarım ve seyahat biçimlerini sevdiğim insanlar. Bileti aldığım gibi onlara mesaj atıp daha önceden gidip gitmediklerini soruyorum ve onların önerilerini de not ediyorum.
Diyelim gideceğim yerde kesin yapılması gereken bir aktivite, oraya özgü bir şey var, hemen viator.com'a girip tur satın alıyorum. Hem yapmak istediğiniz turu daha önce yapan insanların yorumlarını okuyabiliyorsunuz hem de farklı turlar arasında fiyat karşılaştırması yapabiliyorsunuz.
Tüm bunlar bittikten sonra önüme o şehrin bir haritasını açıp, yerlerin yakınlığını göz önünde bulundurarak aşağı yukarı her gün için genel bir plan çıkarıyorum. Yani benle geziyorsanız, otele veya eve eşyalarınızı bıraktıktan sonra 'e şimdi ne yapıyoruz?' şaşkınlığı yaşamazsınız, aşağı yukarı birkaç opsiyon çoktan belirlenmiştir. Yapılacaklar listemi beraber seyahat ettiğim kişiye de öncesinden atıp kesinlikle yapmak istediği şeyleri bana söylemesini isterim, böylece programın bir kısmı onun ve benim yapmadan dönmeyelim dediğimiz şeylerle çoktan ayarlanmış olur ama tatilin hepsini de planlamayı sevmiyorum, sokaklarda kaybolmak, o an gördüğünüz bir yer çok hoşunuza giderse oturup bir şeyler içmek seyahati güzel yapan şeyler.
Eğer gideceğim yer çok küçükse ya da fazladan vaktimin olacağına inanıyorsam, yine haritayı açıp yakınlarda ne var ve oralara nasıl gidilebilir diye önceden araştırıyorum.
Eğer gideceğiniz yerde farklı bir para birimi kullanılıyorsa Currency aplikasyonunu telefonunuza indirin.
Uber kullanılıyor mu, kullanılıyorsa ücretleri nasıl diye araştırıp uygunsa taksi yerine Uber kullanın, taksiciler dünyanın her yerinde aynı, turist kazıklamayı geneli seviyor.
Araba kiralama:
Ben genelde tüm firmaların fiyatlarını karşılaştırabilmek için rentalcars.com'dan araba kiralıyorum. Fakat dikkat, arabanızın sigortasını aracı kurumlarla yapmayın, çünkü onlar arabayı değil sizin onlarla olan sözleşmenizi sigortalıyorlar. Siz arabanızı ayarlayın, sigortayı arabayı teslim almaya gittiğinizde direkt araba kiralama firmasıyla yapın. Ve size bir dost önerisi, daha lüks bir araç alacağınıza ucuz araç alın ama sigortalarınızı full yapın, çalınmaya, kazaya karşı kafanız rahat olsun.
Bavul:
Gelelim kadınları en zorlayan konuya. Ben genelde el valizi tercih ediyorum, böylece bavul bekleme ve kaybolma sorunlarını baştan elemiş oluyorum ve elektronik biletimi basıp check inde vakit kaybetmeden direkt uçağa gidiyorum. Bavulunuza sadece kullanacağınız şeyleri alın ve bavul yaparken asla denemeden koymayın. Benim bavulum iki kısma ayrılıyor, ilk kısım hep sabit, iç çamaşırı, çorap, pijama ve kozmetik malzemeleri. Kozmetik malzemelerini en aza indirmek için beraber seyahate çıkacağınız kişiyle bir ayarlama yapın, iki diş macunu, iki deodorant, iki makyaj temizleyiciye ihtiyacınız yok, bunları tek kişi alsın. Biliyorum ne fark edicek diye düşünüyorsunuz ama o küçük zaten bu da küçük derken bavul doluyor. 3 günde yaşlanmayacağınızı düşünüyorum, bunlara ek olarak sadece gözaltı kremi, normal krem ve güneş kremi yeterli, gece yağlarınızı, serumlarınızı evde bırakın. Elzem olan şeyleri koyduktan sonra, kendinize bir adet gidiş-dönüş yolculuk kıyafeti belirleyin ve sadece bir adet günlük yürüyüş ayakkabısı alın. Bir adet her kıyafetle uyumlu günlük çanta, bir adet yine her kıyafete uyabilecek gece çantası ve ayakkabısı yeterli. (kısa süreli seyahatler için tabii ki bu.) Seyahatiniz esnasında giyeceğiniz her şeyi önceden deneyin ve sadece gittiğiniz güne tam yetecek kadar kıyafet alın, ekstra aldıklarınızı zaten giymiceksiniz, boşuna taşımayın. Kullanacağınız aksesuarların tüm kombinlerinize uygun olmasına dikkat ederseniz olabildiğince az şey götürmüş olursunuz. Bavulunuzda yeni alacağınız şeylere yer olduğundan emin olun.
Atlamayacağınızı düşünüyorum ama yine de hatırlatayım: hava durumunu kontrol etmeyi unutmayın.
Yolculuk günü:
Şu anda ihtiyacım yok ama İstanbul'da yaşarken Atatürk Havalimanı'nda geçerli hayat kurtarıcı bir karta üye olmuştum. Yıllık uygun bir ücret verip, 30 günlük ücretsiz vale, havaalanına hızlı giriş, business check in, hızlı pasaport sırası ve ücretsiz lounge sağlayan bu kartı hala unutamıyorum. Benim gibi çok seyahat eden birini hem taksi veya otopark ücretinden, hem havaalanı yemek fiyatlarından kurtarmış, hem de aşırı vakit kazandırmıştı. İmkanınız varsa İGA karta bir bakın derim.
Son dakika stres olmamak için havalimanına erken gidin ve yemek yicekseniz bunu güvenlik ve pasaport kuyruklarını geçtikten sonra yapın. Siz rahat rahat yemeğinizi yerken o sıra bir anda uzayabilir, insanlardan özür dileye dileye öne geçip koşturmak, herkesin size acıyan veya kınayan gözlerle bakması çok can sıkıcı.
Seyahat esnasında:
Yine en çok kullandığım aplikasyon foursquare oluyor, çünkü yaptığım listedeki her şey ne kadar uzağımda görüp direkt haritaya bağlanıp orayı bulabiliyorum.
Hop on hop off turist otobüslerini de çok seviyorum ve ilk gittiğim gün kesin binip en önemli turistik noktaları yorulmadan gezebiliyorum, şehri anlamak ve adapte olmak için birebir.
Bunun dışında çok eğlenin, panik olmayın, çözüm odaklı olun, yanınızdaki kişilere kapris yapmayın ve en önemlisi YANINIZDAKİ KİŞİNİN GÜZEL FOTOĞRAFLARINI YAKINMADAN ÇEKİN. (Hele ki yanınızdaki kişi bensem:)