top of page

2020'den Beklentilerim: Seyahat, Seyahat ve Daha Çok Seyahat


Her sene sonunda, yeni gelen yılda yapmak istediklerimi bir deftere yazar, yaptıkça üstünü çizerim. O listenin çok büyük bir bölümünü yapmak istediğim seyahatler oluşturur. Bu sene geleneği biraz değiştirip iki liste hazırlamaya karar verdim. Biri kendime özel, hayatıma dair gerçekleştirmek istediklerim, diğeri de buraya yazacağım yapmak istediğim seyahatler. 2020 sonunda açıp bakıcam, yüksek ihtimalle birçoğu gerçekleşmemiş olucak, çünkü önümüzdeki yıl için aldığım tek bilet, Milano'ya dönüş biletim. Bu sene iş hayatım o kadar yoğun olucak ki, eğlence sektöründe çalıştığım için izinlerim ne kadar olucak, ne zaman olucak hiç bir fikrim yok. Olsun, isteyenin bir, vermeyenin iki yüzü kara! Başlıyoruz.

1) Peru:

Şu anda dünya üzerinde nerde olmak istersin sorusunun cevabı. Hani Secret diye bir kitap vardı, hatırlar mısınız? Bir ara herkes kapış kapış almıştı. Geçen Netflix'te seri katiller üzerine olan tüm belgeselleri tüketince, başka ne var diye bakarken, o kitabın belgeseline denk geldim. Çok güzel hazırlanmıştı diyemem ama bazı şeyler kafama çok yattı. Kısacası orda, çekim yasasından bahsediliyor, en basit haliyle düşüncelerimizin gerçeğe dönüşmesi diyebiliriz çekim yasasına. Kafama yattı deme sebebim şu, hayatta en çok neyi kalbimden istedimse, birkaç sene sonra bile olsa hepsi tek tek gerçek oldu. Ben çok hayal kurarım dostlarım, özellikle her gece uyumadan önce ve o hayaller aslında benim hayatımda olmasını istediğim şeylerdir. O kadar çok hayalim gerçekleşti ki...Çekim yasası için de aslında bol bol hayal kurulması, hatta gerçekleşicek gibi araştırılması söyleniyordu belgeselde. Ben de bunu Peru üzerinde denemeye karar verdim. Yaklaşık 5 gündür sanki gidicekmiş gibi rota çiziyorum, yabancı turlarla görüşüyorum. Yaptığım araştırmalara göre en az 10 günlük bir tatile ve milli piyango vuracak bir bilete ihtiyacım var ama napalım, hayal kurmak bedava. Peru'da ne varmış ya diyenler lütfen şu fotoğraflara bir baksın:

2) Trenle Plovdiv:

Bulgaristan bunca yakınımdaydı, hiç gitmedim, aklıma bile gelmedi desem yeridir. Hatta arabayla çok defa Yunanistan'a roadtrip yaptım, bir kez bile 'Ya bizim Bulgaristan'a da sınırımız var, bir de oraya gideyim.' demedim, çünkü Bulgaristan'a arabayla geçmenin tehlikeli olduğunu, hatta birçok kişinin gaspa uğrayarak arabalarının çalındığını duymuştum. Nedense Sofya beni çok çeken bir şehir değil, geçen Bulgaristan haritasını açtım ve daha yakınlarda bir şehir var mı diye baktım. Meğer Bulgaristan'da Plovdiv diye çok tatlı bir şehir varmış ve açılın, BU ŞEHRE TRENLE GİDİLİYORMUŞ. Araştırmalarıma göre, Sofya Express isimli, gece Halkalı Tren Garı'ndan kalkan yataklı bir tren var. Sabah bir uyanıyorsunuz Sofya. Ara duraklardan biri de Plovdiv. Bu fikir annemin de çok hoşuna gitti. İstanbul'a bir sonraki uzun gelişimde bir haftasonumu bu seyahate ayırmaya niyet ettim bile.

3) Centovalli:

Hazır trenle seyahatten bahsetmişken, günübirlik panoramik tren yolculuklarına olan tutkumu da atlamayalım. Geçen sene Bernina Express'e binmiştim. Bu sene yine İtalya ve İsviçre arasındaki bir tren rotasını yapmak istiyorum. Centovalli, Domodossola ve Locarno'yu birbirine bağlıyor ve inanılmaz bir manzara sunuyor. Bir cumartesi veya pazarımı ayırmam yeterli.

4) Samos Adası:

Eğer iyi bir takipçimseniz, hayat mottolarımdan birinin 'Her sene bir Yunan Adası' olduğunu biliyorsunuzdur. Bu sene de yine Türkiye sınırlarına yakın olan Samos'a göz diktim. Hatta şimdiden nerde yemek yemek istediğimi, hangi airbnb evinde kalacağımı bile biliyorum desem yeridir. Samos'a Seferihisar veya Kuşadası'ndan feribotla geçip Yunan kahvesine, ahtapota, denize, seramiklere doymayı planlıyorum. Ha Samos olmaz, başka bir Yunan adası olur, o da olumlu. Yeter ki olsun.

Ziyaret ettiğim Yunan Adaları için linkleri aşağı bırakıyorum:

5) Polonya:

Bu hedefimin bütün suçlusu kızlarla yaptığım Gdansk seyahati! O kadar ucuza o kadar güzel gezip (tık tık) yedik ki (tık tık) bu ülkeye yine gitmem şart oldu. Bir cuma akşamı ofis çıkışı gidip pazar akşam dönmek yeterli olur diye düşünüyorum. Hedefimde birkaç yeri var, hangisi olacağı tamamen uçak saat ve fiyatlarına bağlı. Bekle beni Varşova, Krakov, Poznan, Wraclaw. Birinize 2020'de de gelicem. (yani, belki...)

6) Lago di Braies:

Yaşasın Milano'dan arabayla gidebileceğim, bir haftasonuluk rotalar. Burası uzun zamandır listemde, bu sene artık üzerine tık atılmasını haketti. Aslında sadece bu göl değil, Dolomitler bölgesine birkaç defa daha gelmek istiyorum çünkü keşfedilecek bir sürü güzel yer ve harika bir doğası var.

7) Bergamo:

Dediğim gibi işim daha çok yeni, izin konularını anlayabilmek için biraz vakte ihtiyacım var. Bu esnada dibimdeki güzellikleri keşfe çıkmak istiyorum. Bergamo, Milano'ya trenle 1 saat uzaklıkta, aynı zamanda da gurme bir şehir. Haftasonu bir gün Fiona'yla erkenden gidip, bol bol gezip, yiyip içip, son trenlerden biriyle dönmeyi planlıyorum. Bu küçük seyahatlerin az da olsa gezme isteğimi tutacağını düşünüyorum. Yoksa çıldırırım dostlarım. Bergamo gibi Milano'ya yakın hem bir haftasonu gezmelik tatlı başka rotalar da var. Mesela başka bir haftasonu Padova yapabilirim:

Como Gölü kenarında daha görmediğim bir çok küçük köy de mevcut. Yine Lago Maggiore hala gitmediğim bir göl.

Aslında Venedik, Verona ve Garda Gölü de Milano'ya çok yakın ama buralara defalarca gittim, yeni yerler keşfetmek istiyorum.

8) Ukrayna:

Bunu hangi arkadaşıma söylesem bana anlamaz gözlerle bakıyor. Neden Ukrayna, erkek değilsin, bir halt yok ki orda...Dostlarım beni anlamaya çalışın, Avrupa'da görmediğim çok az ülke kaldı, burası da onlardan biri. Benim hedefim dünyayı gezmek, o yüzden 2020'de artık Lviv olur, Kiev olur, hiç fark etmez, Ukrayna'yı görüp rahatlamam lazım. Hem Lviv için çok da güzel şeyler söylüyorlar.

9) Liechtenstein:

Google'a bakmadan ismini yazamıyorum ama olsun, varsın, bir haftasonu Milano'dan arabaya atlayıp, 3.5 saat gibi bir süre sonunda, bu Avrupa'nın en minnak ülkelerinden birini görmek istiyorum. Hem de piremsi de varmış ve bu pirems duyduğum kadarıyla da bekarmış???

Bence sizler beni anladınız. Vaktim olursa bir adet şöyle 10-15 günlük uzak bir rota yapmak istiyorum, bunda ilk seçenek Peru ama Peru olmaz da Tanzanya veya Bali olursa o da olumlu, bu uzun tek seyahatin yanında birçok küçük ve yakın Avrupa seyahati istiyorum AY ÇOK ŞEY Mİ İSTİYORUM.

Diyelim ki o 10-15 günlük uzak rotayı yapamadım, o zaman çok mu ağlarım? Evet. Ama sonra aşağıdaki şu alternatif iki plandan birini devreye sokmayı düşünürüm:

10) Almanya Masal Yolu:

Neymiş bu masal yolu, diyecekler için hiç ben yazmiyim buyrun burda yazılmışı var: tık tık

Roadtrip, şatolar, masallar, of of tam benlik.

11) Norveç Fiyortları:

Sonuçta kolunda viking şapkası dövmesi olan bir kuzey aşığıyım ben.

Tüm bu listenin gerçek olaylarla alakası yoktur, tamamen hayal ürünüdür dostlarım. Çünkü dediğim gibi daha bir tanesine bile bilet almadım. Benim gönlümden geçen rotalar bunlar, ama yeni yıl ve yeni hayatım bana neler gösterir, beni nerelere sürükler hepsini hep beraber görücez.

Gerçekleşme ihtimali az bile olsa, siz de kendi listenizi yapın çünkü seyahatin hayal etme kısmı bile çok güzel ve UMUT FAKİRİN EKMEĞİDİR.

You Might Also Like:
bottom of page