Uyarı: Bu yazıda geçen insanlar tabii ki de gerçek hayattan alınmıştır. Yakın kız ve erkek arkadaşlarımın ve benim denk gelmemle oluşan bu listedeki insanlarla mutlu bir ilişki kurulması imkansız olduğu gibi sinir hastası olunması da garantidir. Benim nacizane önerim, tıpkı sigara paketlerinin üzerine yapılan uyarılardan bu insanların da üzerine yapmalı ve onları bırakma hattı kurmalıyız.
Buyrun evlerden ırak listem:
1) Aşırı Kıskançlar:
Seven adam/kadın aşırı kıskanmaz dostlarım, kendine güvensiz kompleksli adam/kadın aşırı kıskanır. Karşınızdakini kısıtlamadan yapılan dozunda kıskançlık tatlıdır da, öteki türlüsü yemin ederim insanı deli eder. Ve 100 denekten 99'unda rastladığımız üzere aşırı kıskananlar sizi ilk aldatacak insanlardır. (Bu verilerin kaynağı bilimsel değil tamamen kafamdan salladım.) Çünkü kişi kendinden bilir işi. Kendileri devamlı kafalarını aldatmaya yorduklarından karşılarındaki insanın da buna kafa yorduğunu düşünürler. Kıskanç erkeklerden örnek vericek olursak, bunlar sizi ilk belli bir giyim ve hayat tarzıyla tanırlar, bu halinize aşık olurlar ve ilişki ilerlerken sizden bunları değiştirmenizi beklerler! Diyelim ki 'Erkek adam kıskanır ya.' mottosunu benimsediniz ve erkeğinizin(!) istekleri doğrultusunda gitti V yakalar geldi bisiklet yakalar, etek boyları uzadı, erkek arkadaşlar instagramdan silindi, kızlarla çıkılan seyahatler bitti. Ne olucak biliyor musunuz? Erkeğinizin(!) gözü V yakalı & size yasaklanan kıyafetleri giyen kızlara kayıcak. O size aşık olduğu halinizden eser kalmadığı için sizden sıkılmaya başlıcak, bir şekilde ya mutsuz bir şekilde o ilişkide çırpınmaya devam ediceksiniz ya da ayrılıcaksınız. Tebrikler, ilişki esnasında herkesten uzaklaştığınız için artık çevrenizde arkadaşınız da kalmadı.
2) 40 yaş üzeri daha önce hiç evlenmemiş erkekler:
Daha bunların sorunsuzunu duymadım. Ne zaman bir kız arkadaşım 'Ay sıkılmıştım çoluk çocuktan, bu büyük ve olgun.' dese, kollarımı kavuşturup 'Kızım adam manyak çıktı.' telefonunun gelmesini bekliyorum. Bakın bu hiç şaşmadı. Psikolojik açıklamasını nasıl yapabilirim bilmiyorum, aman onu da psikologlar yapsın.
3) Özgürler:
Benim de içinde bulunduğum liste :) Zamanında çok kısıtlandıkları bir ilişki yaşamış olan insanlar, bundan sonraki ilişkilerinde en ufak bir kısıtlamayı bile inanılmaz büyütüp kendi özgürlüklerine yapılmak istenen bir darbe olarak görebiliyorlar ve verdikleri tepkiler belki de, hatta belki falan değil kesinlikle sizin hiç haketmediğiniz şekilde oluyor. Madem çok düşkünler efendim bırakınız özgür ve yalnız kalsınlar.
4) Her ilişkisinde kendinden yaşça çok büyük insanlarla çıkmış olanlar:
Sevgili dostlarım, ooooh genç erkek buldum ya da lolita kız buldum diye sevinmeyin çünkü 'Yaşın bir önemi yok ben kendimden hep daha büyük insanlarla çıktım.' diyen erkeğin annesiyle, kızınsa babasıyla çok büyük sorunları olmuştur. Bir insan hayatında bir kez kendinden yaşça büyük birine aşık olabilir ama bunu her ilişkisinde yapıyorsa bu bir rastlantı değil demektir. İlişkinin başında size aşırı yapışıp bir anda inanılmaz ilgi gösteren bu insanlar yine bir anda kendilerine başka bir anne/baba buldukları için sizden uzaklaşıcaktır. Kendi çocuğunuz dışında kimseye anne & babalık yapmayın. Sağlıklı bir ilişki değil o.
5) Birden fazla kez evlenip boşanmış olanlar:
30'uma girmeden önce '30'dan önce yapılması gerekenler' listemi hazırlarken, boşanmış olan bir kız arkadaşım '30'a gelmeden bir defa boşanmak lazım.' demişti. Hem kendini tanımak hem de bir ilişkiden asıl ne istediğini anlayabilmek için. Boşanmak her insanın başına gelebilecek doğal bir süreç, tıpkı evlenmek gibi. Ancaaaaak, bir insan birden fazla evlenip boşandıysa ve siz bu insanla beraberseniz, bir oturup düşünmek lazım. Ya kendine uygun insanları seçemiyor ya da evlilik yürütmeyi başaramıyor, her iki seçeneğe göre de ya siz de yanlış seçimsiniz ya da siz de yürüyemeyecek bir ilişkinin içindesiniz. Naçizane tavsiyem, kaçınız, hem de arkanıza bakmadan.
6) Arkadaşlarına aşırı düşkün olanlar:
Bunlar asla sizin arkadaşlarınızla dışarı çıkmaz, hatta hepsine bir kulp bulur, sizi de sadece kendi arkadaş çevresiyle takılmaya zorlar. Çünkü onun arkadaşları bu dünya üzerine gelmiş en harika, en muhteşem insanlardır ve bu insanlar size bir terbiyesizlik bile yapsalar bilin bakalım tek bir laf bile edebilir misiniz? Edemezsiniz çünkü siz gidicisinizdir onun mükemmel arkadaşları kalıcı. Gidiniz ve bu mükemmel salağı kendi mükemmel salaklıktaki arkadaşlarıyla bırakınız.
7) İnanılmaz bir hızla hayatınıza girenler:
Şuna çok inanırım ki bir insan hayatınıza nasıl girerse aynı şekilde de çıkar. Yani bir insan tanıştığınızın ilk günü size aşırı bir ilgi gösterip inanılmaz üzerinize düşüp, birinci haftada size 'hayatının erkeği/kadını' davranıp ayaklarınızı yerden kesiyorsa, sizi bir anda göklere çıkarmışsa, aynı hızla sizi çıkarttığı en yüksek kattan aşağıya atar, siz çakıldığınız yerde daha ne olduğunu anlamaya çalışırken o çoktan gitmiştir bile. Hayatınıza yavaşça ve sağlam adımlarla giren insanlar çıksın karşınıza, ayaklarınız hemen kesilmesin yerden, ayaklarınıza ihtiyacınız var dostlarım :)
8) Cimri erkekler ve paragöz kadınlar:
Parayla ilgili uçları tek yerde topladım. Allah hepimizi bunlardan korusun. Yıl dönümü yemeği hesabını bari ikiye bölme, bari onu Alman usülü yapma, ya da yemeği kendi ısmarlayınca sadece kahve içip kız arkadaşı ısmarlarken vicdansızca sipariş verenleri duydu bu kulaklar, en sonra arkadaşlarının yanında rezil olmamak için kız arkadaşının hesabını ödeyip arabaya binince ondan para isteyeni de duydum ya sağır olaydım keşke. Bakınız dostlar sorun zenginlik fakirlik değil, ne durumu olmayıp da elindekini sevdiceğiyle paylaşan yüce gönüllü insanlar var. Benim bahsettiklerim hem durumu olup hem de üç kuruş para harcıcak diye ödü kopanlar.
Bunun tam tersi bir de para harcatmaya ant içmiş kadınlar var. Kuyumcu bir arkadaşım var o anlattı, yarın kayınvalidemle bilezik almaya gelicez hangileri en pahalı şimdiden göster bana, yarın da onu çıkart diyen ablalarımız mı dersiniz, takılan takıların değerini öğrenmeye gelenler mi...Durumu çok iyi olmayan dostlarıma, evlenmek için illa da bana ev al düğünsüz de evlenmem diye tutturanlar mı...
9) Aşırı anne düşkünleri:
Ben annemi çok severim, anneler çiçektir, anneler candır amaaaaa annesiyle birbirine olan düşkünlüğün suyunu bazı erkekler çıkarıyor. Ben anneni sevme demiyorum çok sev, ama günde 3 saat telefonda dedikodu yapma, hayatındaki kadınlardan annenin yemeklerini annenin ütüsünü bekleme, annenin seni sevgiline karşı doldurmasına izin verme. Sen niye elalemin kızını annene benzetmeye çalışıp üzüyorsun ki? Çok düşkünsen anana, onla yaşa, kimseye de hayatı zindan etmeyin. Benim kaç tane kız arkadaşım bu cadı kaynana şiddetini yaşayıp sevgilisinden ayrıldı ya da kocasından boşandı. Burdan çok kıymetli oğlunun sevgilisine/karısına zulm eden cadılara sesleniyorum, üzdüğünüz kızlar da birilerinin kıymetli evladı, haddinizi bilin, öptüm, kib, bye.
10) Fiziksel şiddet gösterenler:
Bakın ciddi bir konuya geldik, makarayı bir kenara bırakalım. Şimdi söyleceklerimin aksi bir istisnası olamaz ve sizin ilişkiniz diğer şiddet gören kadınların ilişkilerinden farklı değil.
Sizi çok sevdiği ve kıskandığı için dövmüyor, bir daha dövücek bu son değildi, sizden öncekini de dövdü, sizden sonrakini de dövücek. Karşınızdaki insan hasta ve bunu tedavi ettirmediği müddetçe de değişmeyecek. Lütfen hiç bir bahaneye inanmayın, beni çok seviyor ve bir daha yapmayacak demeyin. Yapıcak.
Lütfen hayatınıza aşırı ataerkil, sizi okumaktan / çalışmaktan / arkadaşlarınızla yemek yemek gibi normal aktivitelerden alıkoyan, sizin üzerinde hak iddia eder gibi ne giyeceğinize bile karışan, size fiziksel şiddet uygulayan erkeklerden uzak durun. Hayatınıza okuyan, dinleyen, kendini geliştiren, sevgisini şiddetle değil güzel sözlerle gösteren, kibar insanlar alın. Biliyorum kolay değil böyle insanları bulmak ama güzel olan da hiçbir şey kolay değil zaten.
Herkese bol şans diliyorum zira ilişkiler konusunda bu dönemde şansa çok ihtiyaç var.
