top of page

Karantina Günlerine Alışma Rehberi: Corona Virüs Serisi 7


4. haftayı bitirip 5. haftaya girerken, artık kendimi karantina konusunda bir uzman sayıp yargı dağıtabilirim. Netflix senin, Instagram benim gezildi, bir o koltuk bir bu koltukta oturunuldu, yılbaşı tatiliymişçesine sofralar hazırlanıldı, her 5 dakikada bir atıştırmalıklar yenildi, basenler azıcık genişledi, kiminiz açık havada yürüyüş, piknik derken biraz karantinayı kaçırdınız ama öyle ya da böyle ilk haftayı geçirdiniz. Peki aynı bu hafta gibi 8 hafta daha geçirebilir misiniz? Kendim sordum kendim cevaplıcam, (çünkü karantinayı tek başıma geçiriyorum, evde cevaplayabilecek bir Fiona var, o da havlamıyor bile ki konuşsun.) Neyse ne diyorduk, değil 8 hafta, 1 haftayı daha böyle geçirirseniz akıl sağlığınız zorlanır. Peki ben size neler önericem? Kitap okuyun, netflixte film izleyin gibi aslaaaa önerilmemiş, asla aklınıza gelmeyecek(!) gizli öneriler mi versem? Yeni yemek tarifleri deneyin diyip öneri dünyasında çığırlar mı açsam? Tabii ki kitap okuyun, Harry Potter ve Yüzüklerin Efendisi serilerini arka arkaya koyup film maratonu yapın, bir yönetmen seçip onun filmlerinin hepsini izleyin ama bu yazıda ben size daha genel önerilerde bulunucam ki uzun vadede hem evdeki vaktinizi daha verimli geçirin hem de ruh sağlığınızı koruyabilin.

1) Normal Hayatınızın Ritminden Kopmamaya çalışın:

Yani yazar burda diyor ki, işe giderken 6.30'da kalkıyorsunuz diye tabii ki karantina günlerinde de 6.30'da kalkmayın ama öğlen 11'e kadar da uyumayın, ya da sabah 4'e kadar ayakta kalmayın. Hayat ritminizin elinizde olmadan şaştığı günler yaşıyacaksınız, ama tutabileceğiniz alışkanlıklarınızı tutmaya devam edin. Tüm bu anormalliğin içinde normal olan, tanıdık bir düzene ihtiyacınız var. Sabah 6.30'da değil de 8.30'da kalkın, güne dünün aynısı diye değil, bugün yepyeni bir gün mottosuyla başlayın. Ekşisözlükte bir başlık gördüm, yazarlar corona virüs günlerinin tahmini bitiş süresini yazıyorlardı, nisan mayıs diyen olmuş. Çok üzgünüm eğer şu anda yaşadığınız şeyin mayısta biteceğini düşünüyorsanız. Noel babanın olmadığını söyleyen kötü çocuk olmak istemem ama 2020 iniş ve çıkışlarıyla böyle gidicek. O yüzden kendinizi salmak yerine normalinizi bu anormal ve yeni düzenin içine yerleştirmeye çalışın.

2) Sadece Gerekli Haberleri İzleyin:

Yeni konulan kuralları ve tedbirleri öğrenmek, hastalığın ilerleme hızını takip etmek için haber izlemek gerekli. Ancak yoğun bakım videolarına bakmak, virüsten ölen insanların son saniyelerini izlemek bunların size hiç bir faydası yok. Bu sadece sizin modunuzu düşürücek. Bugüne kadar tek bir video izlemedim, sadece başbakan konuştuğu zaman televizyonu açıyorum, sadece en güvenilir gazeteyi okuyorum, bilgi kirliliği ve moral bozukluğuna izin vermiyorum. Çevremde evhamla veya panikle konuşan insanlara, benimle bunları konuşmamalarını söylüyorum. (Melis seni çok seviyorum :) İtalya gibi bir yerde hala nasıl güçlü oluyorsun sorusunun cevabı bu. Hayatım 7/24 kötü corona virüs haberlerinden ibaret değil.

3) Kendinize Ölçülebilir Hedefler Koyun:

Bunu iki örnekle anlatabilirim. Birincisi benim hedefim. Şimdi efendim, son 3 aydır çalışma tempomda yemek yediğim saatler çok değişti. Gece de çalıştığım için bazen akşam yemekleri saat 23.00'e falan kayıyor, çok yoğundum, spora gitmeye halim de kalmadı. İster istemez birkaç kilo aldım ve vücudumun sıkılığı gitti. Ben de bu karantinanın kısa sürmeyeceğini anladığım anda kendime bir indoor bisiklet aldım. Zaten karantinanın ilk gününden beri yarım saat evde spor hareketleri yapıyordum, bir de bisikleti ekledim. Kendime koyduğum hedef, bu karantina günlerinden çıkınca, bikini provasına hazır olmak. Artık yaz tatili olur mu olmaz mı bilemiyorum ama olursa ben buna hazır olucam!

Patronum da hep Ingilizce öğrenmek istiyordu, ama o kadar yoğun bir hayatı vardı ki bir türlü derslere başlayamadı. Şu anda haftanın 7 günü, günde iki saat, bir İngilizce öğretmeninden online ders alıyor. Onun hedefi de Ingilizcesini ilerletmek. Kendinize bir hedef koyun ve ona ulaşmak için çabalayın, uzun zamandır ertelediğiniz, vaktim yok, enerjim yok dediğiniz bir şey olsun bu. Böylece evde geçen günleriniz, çöpe atılan günler gibi gelmez size.

4) Spor yapın:

Vücudunuzun en çok sağlıklı olması gereken günlerden geçiyorsunuz. Bununla birlikte evde sürekli hareketsiz oturmak da size kendinizi kötü hissettiricek. Fiziksel güzellik değil zihinsel huzur için spor yapın. Herhangi bir alete ihtiyacınız olmadan yapabileceğiniz bir sürü hareket var. Youtube'u açın, size en uygun olanlarını seçin. Emin olun kendinizi çok daha iyi hissediceksiniz.

5) Her Sabah O Günün Programını Yapın:

Sabah kalktığınızda o gün için kendinize aşağı yukarı yapılacaklar listesi hazırlayın ve saatlerini belirleyin. Çok saçma da gelse bunu yapın. Sizi sıkıntıya ve bunalıma sürükleyecek şey plansızlık, ne yapacağınızı bilmemek olucak. Bugun önce süpermarket alışverişi, öğle yemeğinden sonra temizlik, akşam spor ve gece yatmadan önce arkadaşlarımla FaceTime gibi.

6) Günlük Tutun, Blog Yazın veya Vlog Çekin:

Kimse için değil, kendiniz için, ilerde çocuklarınıza anlatmak için, tarihe tanıklık ettiğimiz için. Bugünler de geçicek ama emin olun 2020 ne dünya ne de bizler için unutulup gidecek bir yıl olmayacak. Daha 3. ayından dünya tarihine damgasını vurdu. Allah biliyor ya, tarihe tanıklık etmekten yoruldum ve sıkıldım, ama ediyoruz işte ne yapalım, bu yüzden bunları belgelendirin. İlerde okuyup vay be neler yaşamışım dersiniz.

7) Temizlik Yapın:

Bir saniye ekranı kapatmayın açıklayabilirim! Mutfağı silin demiyorum, tabii ki silin zaten! Ama mesela bilgisayarınızda temizlik yapın, gereksiz dosyaları silin, fotoğraflarınızı arşivleyin ki kaybetmeyin. Bunlar hem vakit geçirtir hem de zaten yapmanız gereken ama hava güzel olduğu için ya da arkadaşlarınızla programınız olduğu için ya da sadece üşendiğiniz için ertelediğiniz şeylerdi. E şimdi dünya kadar vaktiniz olduğuna göre ertelediğiniz her şeyi yapın!

8) Online Etkinliklere Katılın:

İnsan öyle bir canlı ki, düşündüğünüzden o kadar daha güçlü ki, yaşadığı çevreye çok kolay adapte olabiliyor. Farkındaysanız hızlı bir biçimde tüm eventler kendilerini bu yeni dünya düzenine uyarladı. Artık internette konser dinleyebilir, merak ettiğiniz derslere girebilir, yoga ve spor yapabilir ve dünya üzerindeki birçok müzeyi gezebilirsiniz. Bu etkinliklere katılın.

Bu arada her saniyenizi dolu geçirmeye de çalışmayın, bazen duvara bakın, bazen puzzle yapın, sims oynayın, instagramda gezinin. Kendinizi sürekli pozitif sürekli meşgul tutmaya çalışmayın. Devamlı kokain kullanmış Pollyanna gibi gezmenize gerek yok, arada modunuz düşebilir, kendinizi çaresiz hissedebilirsiniz, bu çok normal. Bu anormal süreçte kendini umutsuz hissetmek normal! Ama sürekli de depresif olmaya gerek yok. Bu yazıyı okuyorsanız, buraya kadar gelebildiyseniz, demek ki sağlıklısınız, bu yazıyı okuyacak vakti bulabildiyseniz demek ki endişelendiğiniz, hasta bir sevdiğiniz yok ve aileniz iyi. Tüm bunlar için mutlu olmalısınız çünkü sizin kadar şanslı olmayan insanlar şu anda yoğun bakımda yaşam savaşı veriyor. Tek sıkıntınız evde nasıl vakit geçiririm olsun. Ne vakitler geçti, bu mu geçmeyecek?

Sevgiyle kalın ama en önemlisi evde kalın...'Evde kalmak' hiç bu kadar takdir edilen bir şey olmamıştı şimdiye kadar:)

You Might Also Like:
bottom of page