top of page

Fotoşopçunun Mumu Yatsıya Kadar


Benburayaasik oldum magazin gururla sunar: benbunaşokoldum

Efendim malumunuz ben magazin severim, olaydan uzak duramadım. Mağarada yaşayanlarınız için kısaca özet geçmek gerekirse fotoğraftaki hanımefendi Duygu Özaslan isimli ünlü bir influencer. Kendisi tüm Türkiye'ye sunny side up öğretmek gibi katkılarda bulunmuş ünlü bir kişilik. Hiç 'Ay niye böyle insanları ünlü ediyorsunuz?' tarzı isyanlarda bulunmucam, ünlü olsunlar bize de eğlence çıkıyor işte ne güzel. Neyse durun, olayı anlatıyorum, kendisi böyle gayet seksi, gayet güzel bikinili fotoğraflarını paylaşıyor, bu arada biraz kilo aldım da diyor ama öyle güzel bir kilo almak ki, göbek dümdüz, hafif bir kalça ve basenler büyümüş ama nasıl güzel, nasıl squatlı kaslı kaslı büyümüş. Böyle kilo almaya can kurban. Ben kilo aldığımda yamuk yumuk bir şey oluyorum, bu ablamız zayıf halinden bile taş oluyor. Oluyor sandık da, sonra gizlice çekilmiş bikinili fotoğrafları çıktı ortaya. Meğer o da kilo aldığında aynı sen, ben gibi yamuk yumuk oluyormuş. Böylece olaylar patladı, kendisi açıklama yaptı, blumia nervoza olduğunu ve tedavi gördüğünü ve kendisiyle gurur duyduğunu söyledi. (Bu açıklamasına özel olarak değinicem, önce olaya yargı dağıtıcam izninizle)

Ben kendisini takip etmiyorum, ara ara TT oluyor, ekşisözlükte entryler giriliyor, o zaman bir toplu olarak kaçırdığım fotoğraflarına bakıp çıkıyorum. Bence gayet de güzel bir kızımız, giyim tarzı da hoş. Niye ünlü olduğunu ve insanların niye takip ettiğini gayet anlıyorum yani. İnsanların fitken kilo almasını da asla garipseyen, eleştiren, selülite tü kaka diyen bir kadın değilim. Bilakis benim 34 senelik ömrüm bir savaş, taraflarsa yeme aşkımla kilo almaya müsait yapım. Boyum da kısa olunca, ben bir iki kilo alsam bile direkt yuvarlanmaya başlıyorum. Selülit desen o gamze yahu gamze ve gayet bacaklarım da gamzeli. Neyse diyeceğim o ki, mükemmel olmayan vücutları eleştirecek son insan olabilirim. Güzel vücutlu kadınlar kilo alınca da seviniyorum ama kıskançlıktan değil bak yemin ederim, Rihanna kilo aldığında çok sevinmiştim tombişliği de moda edicek hepimiz rahat bir nefes alıcaz, pardon nefes salıp göbeği içimize çekmeyi kesicez diye. Nitekim bak kadın kilo almayı bile güzel gösterdi. Kim Kardashian ve ahiretliği Kylie de hem böyle etli butlu hem de inanılmaz seksi olmayı başardılar, utandığımız koca kalçalarımızla gurur duyar olduk Türk kadınları olarak. Hem niye hepimiz aynı üretim gibi olalım, çeşitlilik ve farklılık o kadar güzel ki. Tek bir güzellik standartı olmasın, ben bir sürü manken gibi olmayan ama kendine has güzelliği, tarzı olan kadınlar görüyorum sokakta. Ama gel gör ki bu iş instagramda böyle değil işte. İnstagramda herkes incecik belli, büyük squatlı kalçalı ve uzun bacaklı. Instagramda herkes mükemmel. Cidden Duygu Özaslan'ın vücudu bu kadar harika sanıyordum taa ki şu fotoğraflara kadar. Ben hiç fotoşop yapmadığım için inanın yapan merdiveni kapıyı yamulttuğu için zaten anlaşılıyor sanıyordum. İnsanların bu kadar profesyonelleştiğini bilmiyordum. Benim için bu ciddi bir skandal oldu.

Ben fotoşop yapmıyorum diyorum da mükemmelim ihtiyacım yok diye yapmıyorum demiyorum tabii ki. Birincisi kendimi cidden olduğum gibi seviyorum, ikincisi yanımdaki insana üç yüz tane aynı pozdan çektiriyorum bir tanesi zaten güzel çıkıyor, onu koyuyorum, üçüncüsü aynaya baktığımda zaten gerçeği bileceğim için ekrana olduğumdan farklı birini koymak saçma geliyor. Bir yerde fotoğraf çektim ve oram buram kötü mü çıktı, koymuyorum arkadaşım, illa paylaşmak zorunda mıyım?

Kendisini takip eden 1.8 milyon insanı göz göre göre kandırmış olmasını geçiyorum - evet arkadaşlar bu göz göre göre kandırmak- açıklamasına ayrı güldüm. Kendisi blumia nervoza olmuş, tedavi sürecinde olduğu için kilo almış ve kendisiyle gurur duyuyormuş. Gerçekten hastaysa, tabii ki buna gülmedim. Kendisiyle gurur duyduğunu söylemesine güldüm. Gurur duysan fotoşop yapmazsın, ya seni takip eden insanlara hastalığını anlatır ve seninle aynı durumu yaşayan kadınlara utanılacak bir şey olmadığını gösterirsin ya da illa kimseye örnek olmak zorunda değilsin, anlatmazsın ama kendini olduğun gibi çeker koyarsın. Kilo almış olabilirsin, o şekilde bikinili fotoğraf paylaşmana gerek yok kendini iyi hissetmiyorsan, ama hem paylaşıp, hem üzerinde inanılmaz oynayıp kendini olduğundan farklı gösterip bir de gurur duyuyorum diyemezsin. Kendinle gurur duymak öyle bir şey değil. O nasıl bir şey hemen tek fotoğrafla anlatabilirim:

Yine mağarada yaşayan okuyucularım için özet geçiyorum, Bergüzar Korel, kendi instagramında, kendisinin gayet doğal, hamilelik sonrası kilo almış fotoğraflarını yayınladı, altına da magazincelerle dalga geçecek şekilde, bu fotoğraflar servis edilse nasıl edilirdinin haberini yazdı. Kendisiyle gurur duyan kadın böyle olur.

Tabii Duygu hanımın fotoğrafları çıkınca, soluğu benim kız grubunda aldım, ben öfkeyle saydırırken bir kız arkadaşım dedi ki 'Ya ne olucak, kendisini öyle mutlu hissediyorsa yapsın.' Biraz düşününce mantıklı gibi görünse de birazcık daha düşündükten sonra mantıksız geldi. Neden? Bu kızımızın işi influencerlık, ne demek bu? İnsanları etkileyen, yönlendiren. Yani kendisi yaptıklarıyla, paylaştıklarıyla özellikle genç kızları etkiliyor. Belki bizler gibi artık karakteri oturmuş, hayat tecrübesi edinmiş, kendi fikirleri olan insanları değil ama ergenlik çağındaki genç kızları etkiliyorlar. Etkilemeseler, ünlü markalar kendilerine yüzlerce lira ve doları döküp kendi marka elçileri yapmazlar, defilelerine çağırmazlar, bedava ürün yollayıp tatillere göndermezler. Gerçekten bu insanların elinde böyle bir güç var. Kardashianlardan örnek verelim, resmen çağımızın güzellik anlayışını değiştirdiler. Artık tüm genç kızlar ince belli, koca popolu diyorum ya, bir düşünün neden öyle oldular. Herkes nude makyaj yapmaya başladı, yine sorumlusu onlar, herkes nude renklerde giyinmeye başladı, yine o kardeşler.

Benim yaptığım linç etmeye giriyor mu bilmiyorum, ama eğer giriyorsa da altını çizmek isterim ki ben kimseyi selülitli olduğu veya kilo aldığı için eleştirip linç etmiyorum. Kilo alınır verilir. (Selülitin çözümü yok:) Neyse, benim derdim Duygu ve onun gibi çok sayıda insana ulaşan kadınların kendilerini olduklarından farklı göstermeleri. Influencerlıktan bolca para götürmeleriyle ilgili bir derdim de yok, Allah herkese daha fazlasını versin. Ama onları takip eden genç kızlar, onların yalan fotoğraflarına bakıp onlar gibi olmadıkları için kendilerini çirkin ve özgüvensiz hissediyorlar. Onları gerçek zannedip sağlıksız beslenip hanfendinin tedavi sürecinde olmaktan gurur duyduğu blumia veya anoreksiya gibi hastalıklara yakalanıyorlar.

Instagramda herkesin mutlu rolü yapmasını sindirmeye başlamıştım, şimdi de herkesin aslında o kadar da güzel olmadığını anlıyorum. Bu da benim saflığım salaklığım olsun ne diyim. Yine de biraz rahatladım. Oh be siz de mükemmel değilmişsiniz.

You Might Also Like:
bottom of page