Başlığı sırf dikkat çeksin diye attım dostlarım, kusura bakmayın sizi yanlış vaatlerle kandırdım çünkü ayrılık acısına iyi gelen bir şey yok. Özellikle ilk günler, ilk haftalar ve ilişkinin uzunluğuna ve yoğunluğuna bağlı olarak ilk aylar çok ama çok zor geçicek. Evde odalara sığamayıp dışarı çıkıcaksınız, dışardayken hemen eve geri dönmek isteyeceksiniz. Yalnız başınıza ağlamaktan harap olup dostlarınızla görüşüceksiniz, onlarlayken keşke şu anda yalnız olsaydım da rahatça ağlasaydım diyeceksiniz. Aramamak için numarasını silip onu engelleyip, ya ararsa da duymazsam diye 10 dakika sonra engelini açıcaksınız. Saatlerce gözünüzü 'ya ararsa' diye telefona dikip, bu yaptığınızdan nefret edip telefonunuzu kapayacaksınız, kısacık bir süre sonra dayanamayıp geri açıcaksınız. Dostlarınız 'Hadi biraz kafan dağılsın içmeye gidelim.' diyince ilk dakikalar 'Oh be iyi ki kurtulmuşum.' diye tokuşturduğunuz her kadeh yerini, 'Verin telefonu arıcam.' yalvarışları arasında dostlarınızın telefonu sizden saklama çabaları arasında geçicek.
Kısacası, Allah yardımcınız olsun, ayrılık acısı çekmek kolay iş değil. Benim tuzum kuru, çok uzun zamandır ayrılık acısı yaşamıyorum çünkü çok uzun zamandır kimseden ayrılmadım, çok uzun zamandır tekim. O yüzden rahat rahat size akıl verebilirim çünkü tuzum kuru demiş miydim?:)
Allah başka dert vermesin demekle beraber aslında aşk acısı da öyle kolay bir şey değil. 'Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi.' Hakikaten zamanında en çok sevdiğiniz, her şeyinizi paylaştığınız, onsuz nefes bile alamam dediğiniz, başınıza iyi ya da kötü gelen her şeyde ilk aradığınız insan, artık sizin hayatınızda değil. Onu artık göremezsiniz, onla konuşamazsınız, iyi veya kötü bir şeyde ilk onu arayamazsınız. Ölümden tek farkı, onun bir yerlerde hayatına sizsiz devam ediyor olması.
Peki ne yapıcaksınız yani, aşk acısına iyi gelen bir şey yok diye ölücek misiniz? Tabii ki hayır. Hayat devam ediyor. Şu anda inanması zor gelse de yine aşık olucaksınız, yine midenizde kelebekler uçuşucak, aynısı ayrıldığınız kişi için de geçerli. O da başkasıyla yeniden mutlu olucak. Bunu hemen bir örnekle anlatabilirim. Çok sevdiğim bir kız arkadaşım senelerdir çıktığı çocukla çok tatsız bir şekilde ayrıldı. Ona dedim ki, birkaç aya buluşuyoruz ve emin ol benle çok kafanı dağıtıcaksın, inanılmaz eğlenicez, o da bana dedi ki 'Gözde ben çok kötüyüm, tamam senle eğlenelim de ben bir süre kimseyle konuşmam, görüşmem.' Okey dedim, safım, inandım. Birkaç ay sonra buluştuğumuzda ablamız çoktan yeni sevgili yapmış ve aşırı aşıktı bile. Yani kötü haber, bir süre cehennemi yaşayacaksınız ama iyi haber, bu sadece geçici bir şey.
Aşk acısını geçirmese de kafanızı meşgul, başınızı dik tutacak önerilerim var, hadi yine iyisiniz:) Başlayalım:
1) Seyahat etmek:
Bu maddede gülesim geliyor çünkü covid sağolsun bu sene gezerek aşk acınızı hafifletme şansınız yok. Ama diyelim 2021'de çok fena acı içersindesiniz, o zaman olumlu, o zaman gezersiniz. Alın en tatlı, en anlayışlı kız arkadaşınızı, kaçın haftasonu Avrupa'da yakın bir şehre, böyle 20-30 km yürüye yürüye saydırın eski sevgilinize. Ayaklarınıza kara sular inene kadar saydırın. Ne biliyim böyle Floransa'da leziz bir makarna yerken saydırın, Atina'da uzo tokuştururken saydırın, Barselona'da paella yerken falan... Emin olun evde duvara bakarken saydırmaktansa Sagrada Familia'ya bakarak saydırmak daha olumlu. Hatta Sagrada Familia'ya bakarak ne diye eski sevgilinize saydırıyorsunuz, yıllardır şu kiliseyi bitirememiş İspanyollara saydırın. Oh, değişiklik olur. Paris'e gidip hıncınızı gıcık Fransızlardan da çıkarabilirsiniz, ay onlarla ne kavga edilir, zaten patlamaya hazır bombasınız. Şey de yapabilirsiniz, fotoğrafınızı yamuk çeken adama da saydırabilirsiniz. Hem gezersiniz hem rahatlarsınız hem de biraz hedefiniz değişir.
2) Yeni bir spora başlayın:
Boşanma atlatan bir kız arkadaşım kendini spor salonuna vermişti. Haftada 6 gün gidiyordu cidden. Terliyor mu ağlıyor mu belli olmadığı için böyle derslere girer, ağırlık altında rahat rahat hem ağlar hem spor yapardı. Ay ne vücut yaptı kız, size anlatamam. Hem ağladı rahatladı hem de eski kocası rakı & mangal yaparken o bolca squat yaptı taş oldu. Ben de bir ayrılıktan sonra başlamıştım boksa. O kroşeleri eski sevgilimin suratına, karnına falan attığımı hayal ede ede yaptım sporu. Bir seneye yakın baya haftada üç gün düzenli hayallerimde eski sevgilimi dövdüm. Aşırı rahatladım yalan söyleyemicem. Boks hocalarımdan bir tanesi (manyak gibi iki hocayla çalışıyordum çünkü) bir sonraki ayrılığımda bu sefer eski sevgilimi hayallerimde değil gerçekte dövmek istediğime emin gibiydi. No comment canım.
3) Kişisel gelişiminize ağırlık verin:
Bunu derken kastettiğim şey gidip D&R'dan saçma sapan 'Sen gittin ya ben çok güzelleştim.' tarzı kitaplar almayın. He ben de yaptım mı? Yaptım tabii. Nilgün Bodur'u okumadım tabii ki, ben daha çok psikoloji kitapları aldım, iyi hissetmek gibi kitaplar, 10. sayfasında bıraktım. Kişisel gelişimden kastım, yeni bir dil öğrenebilirsiniz, kariyerinize katkıda bulunabilecek bir kursa gidebilirsiniz, sertifika programlarına yazılabilirsiniz. Yani o eskiden sevgiliye ayırdığınız ve şu anda ne yapacağınızı bilmediğiniz vakti, kendinize ayırabilirsiniz. Zaten ya kendinize ayırıcaksınız ya da duvara bakmaya. Seçim sizin.
4) Sosyal medyadan uzak durun:
Uzak durun anacım. Stalkerlık yapmayın, yapıcaksanız da adam gibi yapıp rezil olmayın. Zoom yapıp o gözlüğündeki yansıma kadın kolu mu diye bakmaya çalışırken yanlışlıkla like atmayın.
Şaka bir yana, çok zor olsa da, nolur onun instagramını, facebookunu, foursquareini, hatta abartıp spotifyını her 10 saniyede bir gözetlemeyin, whatsappta online mı diye bakmayın, onlinesa ''typing...' ol, hadi nolur typing ol' diye whatsappını beyin gücünüzle etkilemeye çalışmayın. (Beyin gücüyle olmuyormuş o iş, denendi çoktan.)
Sadece onun sosyal medyasından değil kendi sosyal medyanızdan da uzak durun. Gözünüzü seviyim, o atılan laf sokmalı storyleri kimse okurken 'Ay ne g.t etmiş adamı' diye okumuyor, oha ayrılık amma koymuş hala unutamamış diye yorumluyor. Aşırı iyiyim sensiz çok mutluyum, Demet Akalın şarkılarında kopuyorum temalı fotoğraflara da aynı gözle bakılıyor. En güzeli sessiz kalmak, sessizliğinizin illa asaletinizden de olmasına gerek yok, merak etsin, nerdesiniz napıyorsunuz, manyak olsun anlayamasın iyi misiniz kötü müsünüz.
5) Çivi çiviyi tabii ki sökmez, saçmalamayın:
Kendinize yapacağınız en büyük kötülük hemen yeni bir ilişkiye başlamak olur. Bir süre yalnız kalın, kafanızı dinleyin, yaralarınızı sarın. Zaten onu unutmak için başlayacağınız ilişki, size onu unutturmak yerine bilakis sürekli hatırlatıcak. O böyle yapmazdı, öyle böyle demezdi diye diye yeni insanı da kendinizi de yiyip bitiriceksiniz. Bir de inanın yalnız olmak kötü bir şey değil. Ben çok kısıtlandığım bir ilişki sonrasında, kız arkadaşlarımla tatile giderken, bilet alma esnadında, tatilde ve tatil dönüşünde başımın etini yiyen, gittim diye kavga çıkaran, kıskançlık krizlerine giren biri olmayınca çok şaşırmış, baya baya sevindirik olmuştum.
6) Onu her özlediğinizde, yaşadığınız kötü şeyleri kendinize hatırlatıp, neden geri dönmemeniz gerektiğini kendinize hatırlatın:
Hava atmak gibi olmasın (ay aman olsun ya, canım sağolsun) derdimi 3 yabancı dilde anlatabiliyorum, bir ilişkimde karşımdaki adama kendimi ana dilimizde anlatamadım. Ben diyorum A, o anlıyor B, bir de üzerine niye B dedin diye cinnet geçirmeli tartışmalar oluyordu. Bir ilişkide yaşadığım en büyük zorluk buydu. Kendini ifade edememek. Onu her özlediğinizde yaşadığınız bu çaresiz anları hatırlayın ve halinize şükredin. Hatta izninizle size bir şükür moments listesi yapiyim, Gülben Ergen gibi ellerinizi dua şekline getirin başlıyoruz:
- Çiftlerin olduğu bir ortama girdiğinizde, tek bekar olmanıza odaklanmak yerine, herkesin içinde birbirine laf sokan çift olmadığınıza,
- Tatil ya da dışarı çıkma programı yaptığınızda, buna karşı çıkacak, iç yiyecek, mesaj atıp huzur kaçıracak birinin olmamasına,
- Evden çıkarken giydiğinize karışmaya cüret edecek biri olmamasına, (Karışmaya cüret edicek diyorum, dikkat edin karışacak demiyorum çünkü kimse karışamaz, ne münasebet)
- Aldatılma riskinizin olmamasına şükredin.
Bu liste uzar gider. Tabii ki kaliteli bir ilişki yalnızlıktan iyidir ama siz ayrılık döneminde negatiflikleri düşünün, iyi gelir.
Toparlamak gerekirse, bu acı da geçicek, sonra yeniden aşık olucaksınız, yeniden yüzünüzde güller açıcak, sevecek ve sevileceksiniz ve sonra yüksek ihtimalle o ilişki de biticek:) Böyle böyle yaşayıp gidicez işte, çok da canınızı sıkmayın.
