top of page

Hayatın Değişkenliği Üzerine Kendi Kendime Konuşmalar:


Aslında bu yazıyı kendi defterime karalamak istiyordum, sonra dedim ki bundan sanki bir blog yazısı olur. Olmazsa da yayınlamam, kendi defterimde yaptığım gibi, içimdekileri yazıya döküp rahatladığım, düşüncelerimi anlamlandırdığım bir karalama olur silerim.

Bu sene bir çok kendini gelişim kitabı okudum, çoğunluğu da hayatın değişkenliği, mükemmel olmayışı, hatta asla mükemmel olmayacak olması, bunu kabul edip aslında bunun güzel bir şey olduğunu anlamak üzereydi. Varış noktasını değil yolculuğun kendisini odak noktası yapabilmek uzun zamandır kendi üzerimde çalıştığım bir şey.

Hakikaten de öyle, hakikaten de her şey geçici. Hayatımızın en önemli macro kategorileri nelerdir?

Kendimiz, ailemiz, işimiz, aşk, dostlarımız, sağlık, para. En azından benim listem bu. Peki hayatınızın hangi döneminde bunların hepsi de tam istediğiniz gibiydi? Dünyanın en şanslı insanı değilseniz, hiçbir zaman. Tam birkaç tanesini iyi gidiyor diğerlerine konsantre oliyim diyorsunuz, onlar güzelleşiyor ama belki de elinizde olanlardan biri veya birkaçı gidiyor. Bazen aşk hayatınız mükemmel giderken işiniz kötü oluyor, tam güzel bir iş geliyor, aşk hayatınız bozuluyor, hiçbir şey sonsuza kadar aynı durumda gitmiyor. Ve bu çok güzel bir şey. Hayatın değişken ve geçici olması. Eğer güzel şeylerin bozulması tarafından bakarsanız korkutucu ama ya kötü şeyler de asla değişmeseydi? Ya onlar da geçici olmasaydı? Kötü bir şeyin geçici olması duygusu çok rahatlatıcı, peki ya güzel bir şeyin geçici olması? Sonunda travmatik bir son yoksa o da güzel, çevremizdeki dostlarımızın, o esnada yaşadığımız aşkın geçici olması ve bunun farkında olmak, o anın, o insanların kıymetini daha bile iyi anlamaya yarıyor, o insanların varlığını garanti olarak görmeyip haklarını vererek sevmek, beraber geçen zamanları mutlu geçirmek... Tıpkı tatilde olmak gibi, geçici bir süreliğinine güzel bir yerde hiçbir sorumluluk olmadan hayatın tadını çıkartmak, hiçbir küçük pürüzün modumuzu düşürmesine izin vermemek...Bu arada dostlarımızın, aşkımızın geçiciliği için illa aldatılma, ihanet gibi şeylerin olmasına gerek yok. Bu geçicilik 20 yıl sonra da olabilir, 1 gün sonra da, anlaşmazlıklar yüzünden de gelebilir, maalesef bir tarafın vefaat etmesiyle de. Neyse bunları düşünmek istemedim şimdi, ölüm hala barışamadığım bir düşünce, aklıma geldikçe daha pozitif şeyler düşünmeye zorluyorum kendimi.

Yazının başlarında dediğim gibi, kendimi çok çalıştığım, kendime çok yöneldiğim bir dönemden geçiyorum. Hedeflerimi belirliyorum, hatta kendime bir powerpoint sunum yaptım, bahsettiğim macro kategorilerden istediğim hayatı temsil eden pinterest fotoğrafları buldum, bu sunumu print edip kitap şekline getirdim. Her gün açıp bakıyorum, nerde olduğumu nereye gitmek istediğimi kendime hatırlatmak için. Ama asıl yapmaya çalıştığım şey, varış noktama giderken kendime baskı yapmamak, daha varmadığım için kendimi üzmemek. İşte tam kendime bunu hatırlatmak ve bu konudaki düşüncelerimi toparlamak için defretimi almıştım elime. Hayatımın ana kategorilerinden birçoğunda gayet iyi bir durumdayım, bir kısmındaysa olmak istediğim yerin çok gerisinde. Oysa bir kaç sene önce tam tersi durumdaydım, şimdi iyi olduğum noktalarda kötü ve kötü olduğum noktalarda iyiydim. Bugün sahip olduğum bazı şeylerin olması için çaba gösteriyor, onların hayalini kuruyordum. Şimdi oldular ve ben bu sefer diğer eksiklere bakıp onlar için çabalarken bugünkü güzelliklerin tadını çıkartmayacağım bir ruh halinde olmak istemiyorum. Çünkü hayat geçici, çünkü bugün yaşadığım güzellikler aynı kalmıcak, belki şekil değiştiricekler belki de tamamen gidicekler. Çünkü hayat geçici, bugün eksikliğine üzüldüğüm şeyler elbet bir gün benim olucaklar. Bugün sahip olduklarıma sahip olmanın tadını çıkartmalı, hiçbir şeyi garanti görmemeliyim. Çünkü iyi veya kötü hiçbir şey sonsuza kadar sürmüyor.

Not: Sahip olduklarımı kendime hatırlatmak, küçük detayların da kıymetini bilebilmek adına şükür günlüğü tutmaya başladım. Faydasını çok gördüm, öneririm.



コメント


You Might Also Like:
bottom of page