2023 yazını da yarıladık ya inanamıyorum. Haziran, temmuz hızla geçti, ben yine koca bavulumu çıkarttım ve İstanbul ziyaretime hazırlanmaya başladım. Ağustos boyunca İtalya'da olmucam, ancak bu yazın 2 ayında İtalya bana öyle güzel günler hediye etti ki anlatamam. Hatta bir dakika, anlatabilirim, zaten o yüzden bu yazıyı yazıyorum...
Bu yaz benim için haziran ayındaki muhteşem Amalfi seyahatimizle başladı. Detaylı anlattığım yazım için tık tık Amalfi ile beraber, uzun zamandır istediğim bir İtalya rotasını daha yapmış oldum.
Malum Amalfi'de tüm paramı bitirince, bu sefer daha sakin, daha salaş ve daha kısa bir seyahat seçtim. Hayatımda ilk defa motorla yola çıktım, inanılmaz keyifliydi. Ben yazın Liguria Bölgesi'ni çok seviyorum, Milano'dan 2.5 saatte denizdesin, hele motorla gidince trafiğe takılmadan çok daha hızlı. Ne tesisli plaja gittim, ne bir restorana oturdum, şemsiyemizi alıp o plaj senin bu plaj benim takıldık, sahildeki küçük bir barakadan içkilerimizi aldık, fırından Liguria'ya özel focaccialarımızla öğle yemeği, kendi müzik sistemimiz ile güneş batarken sahilde aperitif yaptık, akşam take away pizzaları alıp sahile yayıldık, makyaj yapmadım, parmak arası terliklerimi çıkartmadım... Kısacası çok ama çok keyif aldığım 2 gün geçirdim, ilk defa gittiğim Sestri Levante'yi çok ama çok sevdim.
Tatillerle sınırlı kalmayıp bolca günübirlik kaçışlar da yaptım bu yaz. Benim kızlar doğum günümden sonra, konseptli öğle yemeği işini pek bir sevdiler. ( Doğum günü yazım için tık tık) Israrlar üzerine bu sefer Garda Gölü'nde çok merak ettiğim bir mekan olan Conti Thun'da festival konseptli bir öğle yemeği düzenledim. Yemekler, ortam, benim kızlar, herkes ve her şey çok güzeldi de yine konseptin cılkını bir ben çıkartmışım iyi mi?
Yine başka bir gün, açık hava sinemasına gittik. Il Caschinetto, Milano'ya bir saat uzaklıkta çok tatlı bir çiftlik, daha önce akşam yemeğine gitmiştim, bu sefer sinemaya. O da gerçekten çok keyifli bir event oldu.
Bu sene evden misafirim eksik olmadı. Aynısı yaz için de geçerliydi. Kardeşim Göksu 2 defa geldi bana. İlkinde Milano'nun altını üstüne getirdik, cumartesi günü de Lecco Gölü'nde Gas Wakeboarda gittik. Hem plajında yayıldık hem de Göksu pek sevdiği su sporlarını yaptı. Evimden çıkıp 45 dakikada böyle bir yere varmak muhteşem bir şey.
Terasımda muhteşem yaz sofraları hazırlandı:
Göksucuk iki hafta sonra dayanamayıp yine bilet aldı. Evden çıkıp 4.5 saatlik bir roadtriple Cannes'a vardık. Tamam bu tam bir italian summer sayılmaz ama yine de çok kısa anlatiyim. Gece 22.30'da girilen ve hala insan dolu olan sıcacık bir deniz, bolca fransız yemeği, koskoca dalgalar, kardeşimle edilen sohbetler, girilen gülme krizleri... Göksu'yu ve onla başbaşa bir şeyler yapmayı çok özlemiştim. Baba olduğu için baskı yapmak istemiyordum ve vaktini farklı şekilde harcamasını çok iyi anlıyorum ama onun ablasıyla geçireceği zamana önem vermesi ve bunun için vakit yaratması beni çok mutlu etti. Olmasaydı da kırılmazdım ama İYİ Kİ OLDU BE.
Misafir demişken, kızlarım Sanem ve Burçin'in gelmeyeceğini düşünmeniz beni üzer. Bu sefer de birlikte iki haftamız vardı. Ben misafir konusunda çok şanslıyım, hem yemek yapıyorlar, hem temizlik, hem kendi başlarına takılabiliyorlar ve talepkar değiller, hem birlikte çok keyifli vakit geçirtiyorlar, eve elleri boş gelmiyorlar. Bu sene her gelen misafirim böyleydi, aşırı şanslıyım. Valla yine çok keyifli şeyler yaptık beraber. Milano'yu birbirine kattık.
Yaptığımız en güzel aktivitelerden biri, 3 saat Como'da kiralayıp kendi kullandığımız tekneydi. Sanem bir sürü leziz sandviç yaptı, herkes içki getirdi. Hem gölü gezdik, hem istediğimiz yerde durup atlayıp yüzdük. Bu arada ben her sene göle giderim ama bu sene tam bir göl insanı oldum. O buz gibi tertemiz su, o kadar hoşuma gidiyor ki.
Bizi sadece Como kesmedi, bir gün de Lecco Gölü'ne, Göksu'yla gittiğimiz spor klübünün yanındaki plaja gittik, harika bir gün geçirdik.
Yazım şimdiye kadar böyle dolu dolu geçti, 3 gün sonra yaz tatilimin İtalya bölümü bitip İstanbul & Marmara Adası ve dünyanın bambaşka bir kıtasındaki maceram başlıcak. Kendi hayatımı, en sevdiğim dizinin çıkacak yeni bölümlerini bekler gibi bekliyorum. Bakalım hangi yeni anılar katılıcak aramıza.
Opmerkingen