top of page

Seyahat Bloguna Uymayan Bir Yazı: Niye Daha Az Seyahat Ediyorum?


Bakın başka bir seyahat blogunda böyle bir başlık bulamazsınız, iddia ediyorum, bu da benim farkım olsun:) Beni uzun zamandır takip eden varsa aranızda, ben eskiden her ay yepyeni yerler görür, gezer ve yazardım. Ancak bir süredir bırakın ayda biri, yılda sadece birkaç defa bir yerlere gidiyorum. Bunun birçok sebebi var ve hiç biri parayla alakalı değil, tamamen kendi bireysel değişimimle alakalı.O zaman başlayalım:


Avrupa'da seyahat etmekten sıkıldım.

İlk ve en önemli sebep bu. Neredeyse Avrupa'daki tüm ülkeleri ve hepsinin büyük şehirlerini gördüm diyebilirim. Görmediklerimi ise aşağı yukarı tahmin edebiliyorum. Buyrun böyleler:


Hayatımda bundan daha mantıklı bir harita görmedim. İşte ortadan geçen bir nehir, kartpostallık bir old Town, yeni yapılan hipster bölge, yeni yapılan yüksek binalar, köprüler, büyük bir kilise, falan filan...Artık Avrupa'da gezmek bana eskisi kadar keyif vermiyor ve her yer birbiriyle aynı geliyor. Bu yüzden küçük Avrupa seyahatlerini bırakınca, gezilerim eskisine oranla azaldı. Peki artık ne yapmak istiyorum ben:


Daha az ama daha büyük seyahatler:

Her ay bir yere gitmiyim de, yılda iki defa seyahat ediyim ve bunlar özel yerler olsun. Mesela ağustos için büyük bir destinasyon planım var. Oteller, uçak biletleri alındı, az buz bir harcama yapılmadı ve çok özel, çok farklı bir yer. (Olur da bir aksilik çıkarsa diye şimdiden söylemek istemiyorum.)


Arabayla İtalya:

Çok güzel bir ülkeye taşındım, altıma minik bir 2. el araba çektim, İtalya yazı-kışı, denizi, doğası, gölü, kasabaları inanılmaz güzel bir ülke. Biraz buraları değerlendirmek istiyorum. Mesela bu haziran daha önce hiç gitmediğim bir bölgesi için inanılmaz güzel bir road-trip hazırladım. Günübirlik Como, Piyemonte bölgesi, country side turları açıkçası herhangi bir seyahatten daha çok keyif veriyor bana.


Görmekten çok yaşamak istiyorum:

Çok seyahat ettiğim bir dönem annem şöyle bir yorum yapmıştı: Sen kendi hayatından kaçıyorsun, bunun artık yeni yerler keşfetmekle bir alakası kalmadı. Sürekli bir seyahatteydim dostlarım, sürekli bilet bakıyordum. Ben artık olduğum yerdeki hayatımı güzelleştirmek istiyorum. Tatlı kıyafetler alıp, yepyeni mekanlarda giyip harika fotoğraflar çektirmek çok güzel de, bunu lokal olduğun yerde de yapabilmek daha güzel. Ben eskiden kaçtığım hayatımın da güzel olmasını istiyorum. Güzel kıyafetleri fotoğraflar için değil kendim için giymek istiyorum, güzel restoranlara kendi yaşadığım yerde de gitmek istiyorum. Güzel olan her şey sadece tatillere değil benim günlük hayatıma da ait olsun istiyorum. Ben -mış gibi yapmak istemiyorum.


Avrupa'da özel destinasyonlar yok mu? Tabii ki var, ama bunlar büyük şehirlerin dışında, mesela Paris değil de Menton çekiyor ilgimi, ya da büyük şehir değil de festivaller, insanların yaşam biçimleri, turist değil de lokal olmak daha güzel sanki.


Küçük küçük seyahatler yerine uzun tecrübeler:

Her haftasonu bir yerlere kaçmak ve orayı az yaşamak yerine, değen bir yere daha çok vakit ayırmak istiyorum. Mesela en az 10 gün. E malum hepimiz çalışıyoruz, şu anda da freelance'm. Ne zaman bir proje gelicek önden kestiremiyorum. O yüzden herkesin seyahatte olduğu dönemler uzun seyahat yapmayı, sonradan bir iş çıkacağı için iptal etmek zorunda kalacağım bir sürü seyate tercih ediyorum. Malumunuz böyle aşırı uzun zamanlar da yok açıkçası. O yüzden seyahate ayırabileceğim süre de azaldı.


Bu demek değil ki artık Avrupa seyahati yapmayacağım, tabii ki o dalga geçtiğim haritadaki gibi şehirlere yine gidicem ama eskisi kadar sık değil ve önceliğim onlar olmucak. Eskiden çok severek yaptığım bir şeydi, zamanla zevklerimiz değişiyor, belki ilerde yine ayda bir bir yerlere düzenime geri dönerim. Ama şu anda karakterime en uygun motto: Yaşadığın yerdeki hayatını güzelleştir, büyük ve zor tecrübelere zaman ve para ayır, az ama farklı şeyler yap.

Comentarios


You Might Also Like:
bottom of page