top of page

Vietnam Gezi Rehberi: Hanoi & Ha Long Bay



Bu yazıyı yazmak için düzenime geri dönmeyi, hayatımın biraz sakinleşmesini bekledim. Çünkü Vietnam'dan döndükten sonra gitmem gereken başka seyahatlerim vardı, iş hayatım hareketliydi. Ancak bugün birkaç saat güzel bir boşluk bulabildim, Vietnam'dan aldığım tütsü ve mumlarımı yaktım, terasımdan gördüğüm Vietnam lambalarıma bakarak yazımı yazmaya sonunda hazırım. Siz de hazırsanız hayatımın en iyi seyahatlerinden birini anlatmaya başlıyorum.


Vietnam'a gitme konusunu Sanemle ilk konuşmamız eylül 2023, yani bundan tam bir sene önce Vietnam bizim aklımıza düşmüştü, bundan bir sene sonra ise Vietnam kalbimizde kocaman bir yere sahip. Biz seyahatimizi 15 gün olarak ayarladık çünkü Vietnam'da görülecek yer fazla ve Sanemle biraz 'slow travel' kafasına girdik. Slow travel ile ilgili daha sonra bir yazı da yazmak istiyorum. Siz birkaç gün daha kısaltabilirsiniz tabii ama bize tam geldi.


İlk durağımız Hanoi. Sanemle ben farklı uçuşlarla geldik, o yüzden gece havalaanına vardığımda grabime atladım (bakın burası çokomelli, grab bu seyahatin en güzel parçalarından oldu), Sanem çoktan old towndaki otelimize check in yapmıştı, ben de hızlıca bavulumu bıraktım ve hemen tatlı bir kokteyl bara gittik: The Alchemist.


Buraya küçük bir dipnot: Hanoi'de muhteşem barlar var. Girişlerinin çarpuk çurpuk olmasına bakmayın, denediğimiz her yeri çok sevdik. Gecemiz böyle tatlı bir anla başladı, bir drinkten sonra odamıza geçtik çünkü ertesi gün Hanoi'yi keşfedicektik.


Hanoi Old Town kalp biz. İnanılmaz tatlı bir yer. İlk durağımız train street, hani şu meşhur video var ya, bir tren insanların oturduğu cafelerin tam dibinden hızlıca geçiyor, işte tam orası:

Trenin geçiş anı, minik cafeler, o tren hızla geçerken kahve içmek... Hanoi'de kaçırılmaması gereken bir yer.

Old town'daki en önemli, en çok halletmemiz gerken şey ise VİETNAM ŞAPKALARIMIZI ALMAKTI. Çok tatlı bir teyzeden koştur koştur şapkalarımızı aldık , fotoğraflarımızı çektirdik ve rahatladık. Tatilin en önemli hedefi hallolmuştu artık.

Bu önemli görevi yaptıktan sonra, biz ettik siz etmeyin diye anlatacağım bir halt ettik biz. Biz bir instagram influencerına ve onun bir postuna kandık dostlarım. Rengarenk tütsülerin olduğu koskocaman bir tarla hayal edin, hatta hayal etmeyin ben size şuraya bir foto bırakiyim:

Instagram vs Reality hazır mısınız? Biz değildik de...

Hanoi'den buraya gidiş 1.5 saat, bir de dönüşü ekleyin. Allah'tan taksiler ucuz. Taksiden inip buraya vardığımızda inanamadık. Hatta o kadar inanamadık ki tüm kasabayı bir saat dolaştık, yok ya burası değildir, burası olamaz ya diye. Burasıymış. Bari dedim gelmişken tütsü aliyim, boşa gelmiş olmiyim, yani yazının başından bahsettiğim yakılan tütsü burdan aldığım...Dönüş yolunun tamamında burayı promote eden influencerların foto altlarına küfür yazdık da öyle içimiz soğudu. Diyeceğim o ki, Vietnam araştırması yaparken buranın fotolarına denk gelirseniz kanıp onca yolu gelmeyin. Ya da gelin ya , sizin bizden ne farkınız var, sizin de zamanınız paranız gitsin.


Bu skandal dolandırılmamızdan sonra, Hanoi'ye geri dönünce Old Town'da yine tatlı bir bara gittik: Hanoi House. Tam Notre Dame kilisesi karşısında:

Günün geri kalanında Old Town'da alışveriş yaptık, Train Street'e bir kez de akşam gidip trenin geçişiniz izledik. Ve sonra Vietnam'daki her gecemizde yapacağımız şeyi yaptık. Hayır bar değil, gece klübü hiç değil. Spa. Allah'ım hepsi nasıl ucuz, bir gece masaj, öbür gece manikür, sonraki gece pedikür, sonra cilt bakımı, saç bakımı, yine masaj, yine bakım. Vietnam bizi pırıl pırıl yaptı dostlarım. 10 yaş gençleştim, ehliyet sınavına yine girmem lazım öyle bir gençlik. Bu gün bir de tatilin en önemli keşfini yaptık. Grab motor! Vietnam'da trafik çok, taksiye binseniz ömür yetmez. Biz de Sanemle buraların uberi olan grabten birer adet motor çağırıp bir deneyelim dedik. Ücreti 20 cent, 30 cent, maksimum 50 cent. Aşırı da keyifli bir yolculuk, trafikte beklemek de yok. Bütün tatil, bavullarımız olduğu zamanlar hariç ulaşımımızı böyle sağladık.


Ertesi gün, seyahatin en merakla beklediğim anı geldi. Ha Long Bay. Şimdi beni iyi dinleyin, Vietnam zaten ucuz bir yer. Kaldığınız güzel otellere bile geceliği 30 euro ödüceksiniz, masaj deseniz 10-15 euro, yemekler 2 -3 euro,Ha Long Bay'de paraya kıyın! 2 gece kalın, sakın bir gece değil ve kalacağınız tekneyi lüks seçin. Bütün Ha Long Bay deneyiminiz buna bağlı. Nitekim biz tam olarak böyle yaptık ve Erina Cruise'da kaldık. Sabah bizi otelimizden lüks bir otobüs aldı, limana götürdü, limanda küçük bir tekneye bindik ve gemimize vardık. Burdan Erina Cruise ve garsonumuz Lisa'ya sevgiler. Lisa seni unutmadık küçük kız, tatilimizi güzelleştiren detaylardan biri de sen ve senin gibi Vietnamlılar oldu. Buraya verdiğiniz paraya muhteşem bir oda, 3 öğün yemek ve yapılan tüm aktiviteler dahil.




Bu iki gün boyunca muhteşem bir odada muhteşem bir manzaraya uyandık, havuzda yüzdük, harika yemekler yedik, Viet Hai Village'i gezdik bambaşka bir doğada bisiklete bindik. Ara ara yaşadığımız deneyime ve olduğumuz yere inanamadık, bol bol 'ne yaşıyoruz ya biz?' diye birbirimize baktık.


Bizim seyahatimiz 5 ana rotadan oluşuyordu: Hanoi, Ha Long Bay, Hoi An, Da Nang, Ho Chi Min ve Hanoi'den dönüş.İkisi gitmiş, üçü kalmıştı. Daha maceramızın başlarında sayılırdık ama Vietnam daha bu haliyle muhteşem bir seyahat olmuştu.


Bir sonraki durakların yazısında görüşmek üzere...





Comments


You Might Also Like:
bottom of page