Yine konuyla alakasız bir fotoğrafımı, sadece beğendiğim için koydum ama bunlar gereksiz detaylar. Bu yazının konusu sebebiyle, size kahvenizi alın başlıyoruz demek yerine şarabınızı alın demeyi tercih ediyorum çünkü tüm cumartesimi arkadaşlarımla zamane ilişkileri hakkında konuşarak geçirdikten sonra, akşamına dışarı bile çıkmayıp bu yazıyı yazmak şart oldu ve bu konuyu ancak birkaç kadeh şarap kaldırır. Hazırsanız, uzun zamandır piyasadan uzak olan evli ve ilişkidekileri şok edecek, müzmin bekarlara 'Evet ya niye böyle, yazıklar olsun.' dedirtecek konumuza geçebiliriz: zamane ilişkileri...
Bu yazıda geçen tüm karakterler gerçektir, benim değil hepimizin hayatındalardır ve hatta bizzat kendimizdir.
20li yaşlar güzeldi ama bizim 20lerimizde olmamızdan çok datelerin, ilişkilerin güzelliğindendi o. İnstagram, tinder, bumble çıktı yiğitlik bozuldu dostlarım. Bazen sosyal medya konusunda cumhurbaşkanımızla aynı düşünceleri paylaşmıyor değilim, ay kapansın her şey ya, nolur eskiye dönelim.
Son yılların trendi, sevgili gibi olalım ama olmayalım da, tamamen şu sosyal medya yüzünden çıktı. Dikkat edin, artık herkes bekar ama her bekarın flört ettiği birileri her daim var, sadece bu kişiler sabit değil, sürekli değişiyor. Kimsenin kimseyi tanımakla kaybedecek vakti, kendini anlatmak gibi bir derdi yok. Kimse kimseye sevgilim demiyor, eskisi gibi arkadaşlarıyla ailesiyle tanıştırmıyor, bir 'zamane ilişkisi' bittiğinde gidenin arkasından ağlamak, dur demek yok, hemen herkes yenisine geçiyor ve kimse kimsede tek bir iz bile bırakmadan boşlukta kayboluyor. Tabii ki istisnalar vardır ama şu anda tüm çevremde gördüğüm yeni trend bu. Biriyle tanışıp bir süre flört ediliyor, baştan 'ben ilişki istemiyorum, haberin olsun.' konuşması yapılıyor, kişisine göre birkaç gün, birkaç hafta ya da birkaç ay geçirilip bitiyor... Tabii tüm bunlar olurken, genelde kimse tek kişiyle de flört etmiyor, 'biz ilişki istemiyoruz.' konuşmasının altında 'başka insanlarla da flört edebiliriz.' anlamı yatıyor. Kadın veya erkek hangi arkadaşımla konuşsam bundan şikayetçi ama herkes şikayetçiyse, kim memnun ki bu düzen devam ediyor? Sürekli nedenini konuşuyoruz, açılın işte bulduğumuz nedenler:
- Herkesin zamanında kalbi o kadar kırılmış ki, kimse bir daha aynı duyguları, aynı hezimeti yaşamak istemiyor.
- Seçenek bol. Evet cidden seçenek aşırı bol. Tinder, bumble, gece çıkmaları derken, her şey açık büfede yemek yemeğe döndü. Onu da mı yesem, ay bu da güzel gözüküyor derken, tavuk ve et yemeklerini yan yana koyduğunuz, karma karışık gözüken saçma sapan bir tabak yapıp, sonra her şeyden biraz tadıp aslında hiçbir şey yemediğiniz, açgözlülükle alınan ve neredeyse dokunulmadan bırakılan açık büfe yemekleri... Her şey var ama kıymeti yok. Oysa eskiden ilişkiler, çok uzun zamandır gitmek istediğiniz bir restorana gidip, menüden özenle seçilen, size içinde ne olduğu uzun uzun anlatılan ve tadını çıkara çıkara yediğiniz bir yemek gibiydi. Artık insanlar o kadar ulaşılabilir ve seçenekler sosyal medya sayesinde o kadar çok ki, kimse kimseye emek harcamak istemiyor, iyi gitmeyen tek şeyde, hemen yenisine geçiliyor.
- Aynı noktada olmamak: Bazen siz artık düzgün bir ilişki istediğiniz bir dönemde oluyorsunuz ve tam aradığınız gibi biri çıkıyor ama o uzun bir ilişkiden çıktığı için sadece eğlenmek istiyor ya da tam tersi..Kısacası tam da bir arkadaşımın dediği gibi, aynı istekte olup, benzer backgroundlardan gelip, benzer ekonomik durumlara sahip olmak ve aynı anda birbirinden hoşlanıp bir ilişkiye emek vermek istemek, bunların hepsinin denk gelmesi lazım ve bu artık bir mucize.
Yeni ilişki düzeniyle beraber çok garip olgular da oluştu. Mesela biriyle konuşmaya başladınız, her şey cidden harika, sabaha kadar mesajlaşmalar, ay ne kadar uyduk düşünceleri, sonra daha hiçbir şey başlamadan, bir anda bitiyor, hiçbir açıklama dahi olmadan çünkü iki kişiden biri, bir anda daha çok ilgisini çeken biriyle tanışıyor ve enerjisini ona harcıyor ve ne o karşı tarafa bir açıklama yapıyor, ne karşı taraf ondan bir açıklama bekliyor. Her şey o kadar doğal karşılanıyor ki! Ghosting deseniz, artık o kadaaaar doğal bir durum ki, aylar süren 'bir ilişki' bir anda, bir tarafın haber vermeden buhar olmasıyla bitebiliyor.
İyi yönleri yok mu peki? Var aslında. Artık kimse için o kadar da üzülmemek çok da fena bir şey değil. Ya da değmeyen biri için çok da uğraş vermemek. Çok daha kolay unutmak, çok daha az hasarla atlatmak. Olan biten her şeyi olgunlukla karşılayıp herkesin hayatına normal bir şekilde devam etmesi bu fast food ilişki dünyasının en iyi yönü olabilir. He bir de aşık numarası yapanlar azaldı, en azından insanlar çok daha dürüst.
Bazen her şey çok eğlenceli, single olmak, hayatı daha hafif yaşamak , hiçbir şeye çok da anlam yüklememek, ilişkinin sorumluluk veren aile ve arkadaşlar kısmı olmadan sadece güzel kısımlarını yaşamak, üzülmemek, bazense her şey o kadar boş ve sığ ...İlişkinin kötü kısımlarını (kavga, ayrılık, terk etmek, terk edilmek, ağlamak, üzülmek, kavga etmek) yaşamayı göze almadığınızda, iyi kısımları da (bir ekip olmak, çok sevmek, çok sevilmek, uğraş vermek, uğraş verilmesi, sadaakat) otomatik olarak hayatınızdan çıkıyor.
Konuyla ilgili açıkçası çok kararsızım. Bazen evli ve sevgilisi olan arkadaşlarıma bakıyorum, yaşadıkları bazı durumlar bana çok ağır geliyor, onların yerinde olduğumu düşününce kendimi klostrofobik hissediyorum. Kendim ve Fiona dışında hiçbir şeye ve hiçbir kimseye sorumluluğumun olmaması, özgür olmak, hala 20li yaşlarımda gibi yaşamak ve karar verirken kimseye sormamak o kadar güzel hissetiriyor ki, bazense bazı durumlarla tek başıma mücadele ederken keşke şu anda sadece elimi tutacak biri olsaydı diyorum. Ama bu canavarı hep beraber yarattık, üzülmekten ve emek vermekten korkarak, bencil olup en önce kendimizi düşünerek, kendimizi anlatmaktan yorulup, karşımızdakini dinlemeye sabır bulamayarak, kesin daha iyisi vardır diyip zaman harcamak yerine bir sonrakine geçerek. İtalyanların bir atasözü vardır, Fatih Terim italyancasıyla okuyun: Hai voluto la bicicletta ? Ora pedala, yani Bisikleti istedin mi? Şimdi pedalları çevir bakalım.. Biz ettik biz bulduk, hakkımızda hayırlısı olsun.
Comentários